3. Hukuk Dairesi 2014/17908 E. , 2015/4249 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/06/2014
NUMARASI : 2013/115-2014/205
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 17.03.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; davalı asil T.. T.. ile vekili Av. S.. Ö.. ile karşı taraf davacı vekili Av. H.. Ü.. geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asil ve taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 1 parsel sayılı taşınmazdaki payını davacıya satması konusunda 43.680 TL"ye 02.03.2006 tarihli sözleşme ile anlaştıklarını, tapu devrini vermesi için davalının dava dışı arkadaşı Arif Ünal"a vekalet verdiğini, vekaletnamede taşınmazın pafta numarasının yanlış yazılması nedeniyle satışın yapılamadığını ve tapu devrinin verilmediğini belirterek davalıya ödenen 43.680 TL asıl alacak ile birlikte 24.621 TL işlemiş faiz toplamı 68.301 TL"den kısmi ödeme nedeniyle bakiye 62.051 TL yönünden başlatılan icra takibine karşı itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasında düzenlenen taşınmaz satış sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacının gerçekte 6.250 TL ödediğini, bu miktarıda icra dosyasına ödediklerini, belgedeki miktarın sonradan yazıldığını beyan etmiş ve davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile asıl alacak 43.680 TL yönünden itirazın iptaline, işlemiş faiz ve icra inkar tazminatı yönünden talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamından, davalıya ait 12 pafta, 1 parsel sayılı tarla vasfındaki taşınmazın bedeli alınarak İ.. Y.."ya(davacıya) satıldığına ilişkin 02.03.2006 tarihli "Satış Anlaşması"nda bedelin nakten ve tamamen alındığı belirtilerek davalı T.. T.. tarafından imzalandığı ve "Aldığım bedel 43.680 TL" notunun yazılı bulunduğu, davalının satış için vekalet verdiği dava dışı Arif Ünal"ın vekaletnamesindeki pafta numarasının yanlış yazılması nedeniyle satışın yapılamadığı anlaşılmaktadır.
Davada, 02.03.2006 tarihli geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin tahsili talep edilmektedir.
Taraflar arasında "Senet Anlaşması" adı altında düzenlenen 02.03.2006 tarihli belgedeki imzanın davalıya ait olduğu ve davalıya ait taşınmazın davacıya satıldığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin miktarı konusundadır.
02.03.2006 tarihli "Satış Anlaşması" başlıklı belgede satış bedeli 43.680 TL olarak yazıldığından, bu miktarın sonradan yazıldığının veya gerçek bedeli yansıtmadığının ispat yükü sözleşmenin aksini iddia eden davalıdadır.
TMK"nun 6.maddesinde "Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür", HMK"nun 190.maddesinde "İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir."
Dava konusu belgede yazılı olan bedel dışında, davacı tarafından daha az satış bedelinin ödendiğini iddia eden davalı, bu iddiasını ve iddia ettiği satış bedelini ispat ile yükümlüdür.
Tarafların bazı usuli işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK"nun 94.vd. maddelerinde ayrıntılı açıklanmıştır. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını sağlamak için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir.
Davalıya çıkarılan isticvap davetiyesinin davalı asil yerine vekile tebliğ edildiği, bu nedenle usul ve yasaya uygun olmayan mehil sonucuna göre, değerlendirme yapılması doğru görülmemiştir.
Bu durumda, mahkemece; davalıya sözleşmenin aslını ve bedel iddiası ile ilgili delillerini ibraz etmesi için mehil verilip, ibraz edilecek delillerin incelenerek, gerekirse davalının cevap dilekçesinde "yemin" deliline dayanması nedeniyle davalının bu konuda davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılarak oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
Yukarıda anlatılanlar ışığında yapılacak inceleme ile taraflarca isbat edilecek satış bedeli miktarına ve sonucuna göre davacı temyiz itirazları değerlendirilebileceğinden, bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.100 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.