Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki şikayetçi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayetçi Hazine vekili 89/1.haciz ihbarının ................................."ne tebliğ edildiğini ve ihbarnamede tüzel kişiliği bulunmayan bu müdürlüğün taraf gösterildiğini ifade ederek pasif husumet ehliyeti bulunmadığı için haciz ihbarnamesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
4353 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca, Bakanlıkları bulundukları yerlerde Hazine vekilleri temsil ederler. Bu durumda, 89/1 haciz ihbarnamesinde tüzel kişiliği bulunan ilgili Bakanlığın muhatap gösterilmesi yerine, doğrudan .................................."ne gönderilmesi usulsüzdür. Ayrıca, İİK.nun 89.maddesine göre düzenlenen 1.haciz ihbarnamesine itiraz edilmiş olması, 3.kişinin şikayet yoluyla icra müdürünün yasaya uygun bulunmayan işleminin kaldırılmasını talep etmesine engel değildir. Zira, 3.kişinin İİK.nun 89/4 ve 338.maddeleri gereğince kendisinden tazminat istenmesini ve cezalandırılması yönünde talepte bulunulmasını önlemek için temelde yanlış olan mumurluk işleminin iptalinde hukuki yararı vardır. Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşik içtihatları bu yöndedir.
O halde, şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. 
SONUÇ :Şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 13/12/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.