17. Ceza Dairesi 2015/28964 E. , 2018/3712 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I)Sanık ...’un hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Sanık ...’un 17.11.2015 tarihinde yüzüne karşı verilen kararı, CMUK"nun 310. maddesinde öngörülen bir haftalık süre geçtikten sonra 07.12.2015 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, temyiz isteminin aynı Yasa"nın 317. maddesi uyarınca tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II)Sanık ...’in hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye kısmen uygun olarak ONANMASINA,
III)Sanık ...’ın hırsızlık ve mala zarar verme suçları yönünden kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 2016/939 Esas, 2016/465 Karar ve 06.12.2016 tarihli kararında belirtildiği üzere; savunmasını bizzat yapacağını beyan eden ve kendisine müdafi atanması talebinde bulunmayan sanığın, gece vakti işlediği iddia olunan, bina veya eklentileri içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık suçu için 5237 sayılı TCK"nın 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesiyle değişik 142/2-h maddesinde temel cezanın alt sınırının beş yıl hapis olarak öngörülmesi ve cezanın belirli bir oranda artırılmasına ilişkin TCK"nın 143. maddesinde düzenlenen nitelikli halin, 5271 sayılı CMK"nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafii görevlendirilmesinde esas alınması gereken hapis cezasının hesaplanmasında dikkate alınamayacağı cihetle, yerel mahkemece sanığa zorunlu müdafii görevlendirmeksizin yargılamaya devam edilip hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, sanığa zorunlu müdafii atanması gerektiğinden bahisle tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık ... hakkında tekerrüre esas alınan Bandırma 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2011/546 Esas ve 2011/776 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141/1. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca "Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usule göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu ve Anayasa Mahkemesi"nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre, sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usûl ve kanuna uygun bulunan hükümlerin, tebliğnameye aykırı olarak ONANMASINA, 22.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.