Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2069
Karar No: 2018/12168
Karar Tarihi: 11.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2018/2069 Esas 2018/12168 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Bu karar, bir tapu iptali ve tescil davası sonucunda verilmiştir. Davacılar, mirasbırakanın ölümü sonrasında yapılan anlaşmalar sonucu bir taşınmazın belirli paylarını almışlar ancak bakım yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmediği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil istemişlerdir. Mahkeme, davacıların tamamıyla birleştirilen davanın davacısı olanın taleplerini kısmen kabul etmiş, diğer davalıların taleplerini ise reddetmiştir. Karar, uygulanacak kanun maddeleri ve hükümleri ile tutarlı olmamıştır ve bu nedenle Hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri: HMK 186, 294/4, 297, 6100 sayılı Yasa geçici 3.madde, 1086 sayılı HUMK 428.madde.
1. Hukuk Dairesi         2018/2069 E.  ,  2018/12168 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar asıl davanın davacısı ...... ve birleştirilen davanın davacısı ...... tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11.09.2018 ... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Avukat gelmedi, temyiz eden davalı ... vekili Avukat ...... Oktar geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen diğer davalı asiller gelmediler, yokluklarında, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilen davalar, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı ... asıl ve birleştirilen davalarında, davalılarla birlikte mirasbırakanlar ............ mirasçıları olduklarını, kök muris ......"nün ölümünden sonra mirasçıların 11.02.1965 tarihinde yaptıkları adi yazılı anlaşma ile kadastro çalışması sonrası 227 sayılı parselin 2.750 m2 yerinin anneleri ......, diğer mirasçılar davalı ..., ...... ve diğer davalıların murisi ...... ile dava dışı .........ye de 1.750"şer m2 isabet edeceğini kararlaştırdıklarını, sonrasında ......, ...... ve ......"ın anılan 1.750"şer m2"leri anneleri ...... ile yaptıkları gayrimenkul mübadele senetleri ile annelerine bıraktıklarını, bu haliyle ......"nin taşınmazda 8.000 m2 yerinin olduğunu, murisin bu taşınmaz ile dava dışı birtakım taşınmazlardaki payını 03.03.1965 tarihinde dava dışı oğulları.........e ölünceye kadar bakmak şartı ile hibe ettiğini, ancak bakım borçluları edimlerini tam ve gereği gibi ifa etmediklerinden muris ......"nin taşınmazdaki payını 30.10.1997 tarihli ölünceye kadar bakma akdi ile kendisine devrettiğini bu nedenle muris ......"nin akdi halefi olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescile karar verilmesini istemiş, birleştirilen davanın reddini savunmuştur.


    Davalı ..., davayı kabul etmiş, diğer davalılar, 03.03.1965 tarihli sözleşmeden rücu edilmeden davacı ile yeniden ölünceye kadar bakma akdinin yapılamayacağını, davacının mirasbırakan ......"ye bakmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Birleştirilen davanın davacısı ......, kendisi ve mirasçı ... ile yapılan bakım sözleşmesinin sonradan davacı ile yapılan sözleşme ile geçersiz kılınamayacağını, taşınmazda faydalı ve zaruri masraflar yaparak daha değerli hale getirdiğini ileri sürerek ½ payın iptali ile adına tesciline, ayrıca taşınmazda cam ve naylon sera 3 katlı betonarme bina, tek katlı betonarme binanın değeri hesaplanarak fayadalı ve zaruri masraf bedeli olan 40.000 TL"nin davalılardan tahsiline ve bedel ödeninceye kadar hapis hakkı tanınmasına karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, 30.10.1997 tarih ve 12083 yevmiye sayılı ölünceye kadar bakma akdinin geçerli olduğu gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne, birleştirilen davanın davacısı ...... bakımından ise aynı nedenle açılan tapu iptali ve tescil davasının reddilerek kararın kesinleştiği, muvazaa iddiasının da kanıtlanamadığı ve dava konusu 227 parsel sayılı taşınamzda miras payı bulunduğundan, ayrıca bakım yükümlülüğünü de yerine getirmediği gerekçesiyle birleştirilen davanın reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, tarafların tüm delilleri toplanıp tetkik edildikten ve 6100 sayılı HMK"nın 186. maddesine göre son sözleri dinlenip duruşmanın bittiği bildirildikten sonra hakimin HMK"nın 297. maddesi uyarınca kararı gerekçesi ile birlikte (tam olarak) yazması ve hüküm sonucunu aynı maddede öngörülen biçimde tefhim etmesi asıldır.
    Ne var ki, uygulamada HMK"nın 294/4. maddesinin getirdiği ayrıcalığa dayanılarak bazı zorunlu nedenlerle sadece hükmün sonucu tutanağa geçirilip tefhim edilmekte, gerekçeli karar daha sonra yazılmaktadır.
    İşte bu gibi hallerde HMK"nın 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur.
    Öte yandan, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim edilmesine ilişkin Anayasa"nın 141. maddesi ve usül kanunlarının yukarıda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir ödevdir. Aksine düşünce ve uygulama yargı, yargıç ve kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile de bağdaşmaz.
    Somut olayda, değinilen ilke ve yasa hükümleri gözardı edilerek, kısa kararda asıl ve birleştirilen 2003/472 Esas sayılı dava bakımından kısmen kabul kararı verildiği, gerekçeli kararda ise “Kök muris ...... (......) Oruç"un terekesine dahil taşınmazların taksimine ilişkin 11.02.1965 tarihli taksim anlaşması ile muris ...... Oruç a isabet eden pay ile bu taksim anlaşması ile davalılardan ......, ...... ve ......"ye (...... öldüğünden mirasçıları davalılar............"e) isabet eden paylara karşılık gelmek üzere dava konusu taşınmazın 7552,05 m2 ye tekabül eden 755205/1020000 payının iptali ile davacı ... adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine” hükmedildiği ve bu hali ile kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki doğduğu açıktır.

    Hal böyle olunca, 10.04.1992 günlü ve 1992/7 Esas-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı çerçevesinde bir karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır.
    Asıl davanın davacısı ...... vekili ve birleştirilen davanın davacısı ...... vekilinin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.12.2017 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden birleşen davacı ... vekili için 1.630.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenlerden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11/09/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi