20. Hukuk Dairesi 2017/4481 E. , 2018/5160 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili 18/01/2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... ilçesi, ... mahallesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazda malik olduğunu, davalılardan ..."un 2 nolu bağımsız bölüm maliki, diğer davalı ..."in 1 nolu bağımsız bölüm maliki olduğunu, davalı 2 nolu bağımsız bölüm maliki ..."un vaziyet planına ve projeye aykırı olarak özel kapalı garaj ve binaya deniz tarafından iki ayrı giriş kapısı yaptığını, insan sağlığı için tehlike arz eden gaz tankını ortak kullanım alanına bahçeye gömdürmüş olduğunu, izinsiz kuyu açtığını, müvekkilinin evinin manzarasını kapatacak şekilde ağaçlar diktiğini, ayrıca evinin üç tarafına da müvekkilin evini görecek şekilde kamera sistemi yaptırdığını, diğer davalı ..."in ise vaziyet planı ve projeye aykırı olarak binaya üç ayrı giriş kapısı yaptığını, ortak kullanım alanına kuyu açıp aygaz tankı koyduğunu belirterek davalıların ortak kullanım alanlarına yaptığı tecavüzlerin kaldırılarak tapudaki onaylı vaziyet planına uygun hale getirilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi 1477 ada 63 parsel sayılı taşınmazın;
2 nolu bağımsız bölüm maliki ... Yönünden, Hali hazır durum krokisinde 4. Sundurma olarak belirlenen kırmızı boyalı olarak gösterilen kısmın yıkılıp kaldırılarak eski hale getirilmesine,
Hali hazır durum krokisinde 1 kapı olarak belirlenen mavi boyalı olarak gösterilen kapının yıkılıp kaldırılarak eski hale getirilmesine,
Hali hazır durum krokisinde bulunan mavi boyalı gaz tankının kaldırılmasına,
Hali hazır durum krokisinde kuyu olarak gösterilen mavi boyalı alanın yıkılarak dolgu toprağı ile doldurulmasına,
Manzaranın kapatılmaması, kamera sisteminin kaldırılması ve diğer istemlerin reddine,
1 nolu bağımsız bölüm maliki ... Yönünden hali hazır durum krokisinde 5. garaj olarak belirlenen kırmızı boyalı olarak gösterilen kısmın yıkılıp kaldırılarak eski hale getirilmesine,
Hali hazır durum krokisinde bulunan mavi boyalı gaz tankının kaldırılmasına,
Hali hazır durum krokisinde kuyu olarak gösterilen mavi boyalı alanın yıkılarak dolgu toprağı ile doldurulmasına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı ... ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca projeye aykırı yapıldığı bildirilen imalatların eski hale getirilmesi, müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü, müdahalenin önlenmesi ve projeye aykırılıkların eski hale getirilmesi yönünde hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya elverişli değildir. Buna göre;
1-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, buna göre hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak, infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, açık ve maddeler halinde oluşturulması gerekir. Dava dilekçesinde davacının iki farklı davalıya karşı birden fazla sayıda ve ayrı ayrı nitelendirilen talepler olduğu halde hüküm fıkrasında her bir talep hakkında "red" ya da "kabul" yönünde bir hüküm kurulmamış olması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle bozma sebebidir.
2-Dava dosyasında birden fazla bilirkişi raporu bulunmasına rağmen, kurulan hükümde, projesine uygun hale getirilecek aykırı imalatlar için durum krokisine atıf yapılmış olup, hangi raporun gerekçeli karara ek yapıldığı belirtilmeksizin, durum krokisine atıf yapmakla yetinilmesi; yine dava dilekçesinde davalının, davacının evinin manzarasını kapatacak şekilde ağaçlar diktiğini beyan edilmesine rağmen, ağaçların komşuların manzaralarını kapatmaması gerektiği düşünülmeden, bilirkişi raporunda nar ağaçları ve limon ağaçları yönünden farklı belirlemede bulunulmasına rağmen, dava konusu edilen ağaçlar hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamış olması yukarıda anılan 297. maddesi hükmüne aykırı olup, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı, infazda tereddüt yaratacak ve duraksamaya yol açacak nitelikte olması nedeniyle bozma nedenidir.
3-Mahkemece mimari proje celbedilerek, diğer taraftan incelenen dosya kapsamındaki tarafları ve konusu aynı olan 2010/92 E. nolu men"i müdahale dava dosyasındaki kesinleşmiş hükmün de yerinde uygulanarak, varsa mimari projeye ve yönetim planına aykırı imalatlara yönelik müdahalenin men"ine ve eski hale iadesine karar verilmesi, hangi bağımsız-bölümde hangi işlerin ve yapılaşmaların onaylı mimari projeye aykırı olduğu/olmadığı yönünden tek tek inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik ve yetersiz inceleme ile karar verilmiş olması da ayrıca bozma nedenidir.
4-Mahkemece yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğinden ortak alana kamera ünitesinin yerleştirildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Kanunun bu hükmü dikkate alınarak mahkemece ortak alana yerleştirilen kameraların sökülüp dış duvarın eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken, güvenlik için gerekli olduğu ve görüntü çirkinliği yaratmadığı gerekçesiyle bu konudaki istemin reddi yolunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
5-Ayrıca kabule göre de; Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi uyarınca, mahkemece eski hale getirme yönünde hüküm kurulmasına rağmen, davalılara, aykırı eylemlerine son vermeleri yönündeki uyarıyla birlikte makul süre takdir edilmemiş olması, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/07/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.