Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9104
Karar No: 2017/5616
Karar Tarihi: 03.07.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/9104 Esas 2017/5616 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/9104 E.  ,  2017/5616 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 23.04.1983 olarak tespitine, Kurumun bu konudaki muarazanın menine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    Dava, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin 23.04.1983 olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1.fıkrasında; "Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir" hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmelidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; sigortalı çalışmanın gerçekleştiği iddia edilen Orman İşletme Müdürlüğü işyerinden davacı adına verilen işe giriş bildirgesi bulunmadığı,128016 sicil numaralı Ormancılık faaliyetleri-Devlet Orman işletme Müdürlüğü işyerinin 1983/2 dönem bordrosunda ... isimli sigortalının sigorta sicil numarası ile ... adına 41 gün hizmet bildirildiği,işyeri dönem bordrosunda 1961711 sicil numarası ile davacının babası ..."nin de 1980/2 dönemde 10 gün,1984/3 dönemde 16 gün çalışması göründüğü,davalı Kurumun davacı adına verilen işe giriş bildirgesi bulunmadığından 1983/2 dönem bordosunda ... adına bildirilen hizmetlerin davacıya mal edilemediğini bildirdiği,davacının sigortalı çalışmasının tespitini istediği tarihte 12 yaşında olduğu anlaşılmaktadır.
    Yapılacak iş, eğer hayatta ise davacının babası ..."nin belirtilen tarihte davalı işyerindeki çalışmanın kendisine mi yoksa oğluna mı ait olduğu konusunda beyanını almak, ... ..."ı dinleyerek 1983/2 dönem bordrosunda bildirilen hizmetlerin aidiyeti hususunu araştırmak,1983/2. Dönem bordrosunda kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptayarak davacının belirtilen tarihte Orman İşletme Müdürlüğünde çalışıp çalışmadığı konusunda bilgilerine başvurmak,Orman İşletme Müdürlüğünden arşiv kayıtlarında davacı adına verilen sağlık raporu ,ücret ödeme belgesi vs. belgeye rastlanıp rastlanmadığını sormak, hak düşürücü süreyi de değerlendirerek, yapılacak araştırma sonucu bordroda bildirilen hizmetlerin davacıya ait olduğunun ispatlanamaması durumunda şimdiki gibi davanın reddine karar vermek, toplanacak delillere göre gerçek çalışma olgusunun somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyulması durumunda ise sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 03.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi