
Esas No: 2016/1089
Karar No: 2017/5633
Karar Tarihi: 03.07.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1089 Esas 2017/5633 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 2011 yılından itibaren yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tespitiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 5.000 TL maaş alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 07.06.2011 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve ödenmesi gereken aylıkların yasal faizi ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 07.06.2011 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu,davacının 6111 sayılı yasaya göre yapılandırılan 23.330,00 TL bağ kur prim borcunu kurum hesabına yatırdığı,ancak davacının bir kısım bağkur sigortalılık süresinin iptali neticesi davacıya 07.06.2011 tarihli tahsis talebinin iptal edildiği bildirilerek, bankadan aldığı kredinin davacı hesabına 07.12.2011 tarihinde iade edildiği,davacının bunun üzerine, Kurumca geçersiz sayılan 15.06.1987-07.05.1996 tarihleri arası bağ kur sigortalılığının tespiti için dava açtığı, mahkemece davanın kabul edildiği ve kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece davacının ... 3.İş Mahkemesinin tespit kararı sonucunda 07.06.2011 tarihli tahsis talebinde hizmet süresi ve yaş itibariyle yaşlılık aylığı şartlarını taşımakta ise de,tahsis talep tarihinde 6111 sayılı yasa gereğince yapılandırılan prim borcunun ... bankası şubesi hesabına iade edilmesi sonucu ,davacının 23.330,00 TL prim borcu bulunması sebebiyle 1479 sayılı Yasanın 35.maddesinde belirtilen yaşlılık aylığı şartlarının tahsis talep tarihi itibariyle mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda,davacının 07.06.2011 tarihli tahsis talebi üzerine Kurum tarafından yapılandırılan borcu banka hesabına yatırdığı halde,Kurumun davacının 15.06.1987-07.05.1996 tarihleri arasındaki sigortalılığını geçersiz sayması nedeniyle yeterli hizmet süresi bulunmadığı gerekçesiyle tahsis talebini reddettiği,oysa davacının sigortalılık sürelerinin geçerli olduğunun mahkeme kararı ile tespit edildiği,davacının yaş ve hizmet süresi açısından 07.06.2011 tahsis talep tarihinde gerekli koşulları taşıdığı ve 23.330,00 TL prim borcunu Kurum hesabına yatırdığı , davacının aylık talebinin reddedilmesinde ve primlerin bankaya iadesinde kusuru olmadığı, primin Kurum hesabında sayılacağı,kaldı ki Kurum alacağının daha sonradan davacının 16.12.2014 tarihinde tahsis talebinde bulunması üzerine tahsil edildiği açıktır.
Davacının tahsis talebinde bulunduğu tarihi takip eden aybaşından itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazanacağından yola çıkarak mahrum kaldığı aylık miktarını belirleyerek davanın kabulüne karar vermek yerine yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 03/07/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.