Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/22010
Karar No: 2015/4498
Karar Tarihi: 19.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/22010 Esas 2015/4498 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/22010 E.  ,  2015/4498 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı İ.. G.. ile davalı E.. G.. aralarındaki noterin hukuki sorumluluğundan doğan tazminat davasına dair Çanakkale 1.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.10.2013 günlü ve 2011/519 E.-2013/273 K.sayılı hükmün bozulması hakkında dairece verilen 15.09.2014 günlü ve 2014/4514 E.-2014/11763 K.sayılı ilama karşı davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
    Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; davacının, davalının sorumluluğundaki Çanakkale 3.Noterliği"nde 20/08/2010 tarih, 6543 yevmiye nolu işlemle, 2006 model Passat marka 34 CHR 44 plakalı aracı 29.342,00 TL bedelle satın aldığını, daha sonra satış işlemini yapan kişinin gerçek araç ve ruhsat sahibi olmadığını, sahte nüfus cüzdanı ile bu işlemi gerçekleştirdiğini belirterek, aracın davacının elinden alınıp, gerçek malikine verildiğini, gerçek malik Hakan Ekinci"nin 1978 doğumlu olup, işlemi sahte olarak gerçekleştiren kişinin halen kimliğinin tespit edilemediğini; ancak, sahte nüfus cüzdanında mevcut resmin, gerçek malikin doğum tarihine göre daha yaşlı görünümde bulunduğunu, sahte belgedeki imza, isim ve bazı belgelerin gerçeği yansıtmadığını, gerekli özenin gösterilmesi halinde bu durumun fark edilebileceğini, davalının araştırma yaparak, gerçek malikin fotoğraflarına ve diğer bilgilerine ulaşmasının mümkün olabileceğini, konunun uzmanı olan noterin gerekli özeni göstermediği belirtilerek davacının uğradığı zarar, 29.342,00 TL"nin olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir .
    Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesinde; "...belirtilen olayda davalı notere atfı kabil bir kusur bulunmayıp, noterin kusursuz sorumluluğu açısından, üçüncü şahsın ağır kusurlu hareketi ile uygun illiyet bağının kesildiği anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş"; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir .
    Dairemizin, 15.09.2014 günlü ve 2014/4514 E.- 2014/11763 K. sayılı ilamı ile "...Dava, sahteciliğe dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davanın reddine ilişkin kararın iki ayrı esasa dayandığı görünmektedir. İlkinde mahkemece noter bilgi işlemine dair kayıtlar üzerinde yapılan 30/04/2012 tarihli incelemede kimlik numarasının sisteme girilmesi ile çıkan ekranda nüfus cüzdanındaki resim haricindeki tüm bilgilerin çıktığı tespit edilmiştir.
    Davanın reddine ilişkin ikinci gerekçe olarak da; Ağır Ceza Mahkemesinde sahtecilik yapan kişinin hüküm giymiş bulunması sebebi ile davalı noter yönünden illiyet bağının kopması gösterilmiştir. Ancak, sahtecilik eylemi ile noterin sorumluluğu ayrı ayrı hukuki ilişkilere bağlı bulunmaktadır. İlliyet bağının kopması da ancak sahte işlemin dayandığı belge üzerinde inceleme yapılması neticesinde iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ile ortaya çıkar. Diğer bir deyiş ile, resmi evrakta sahtekarlık suçunun yasal unsurunun aldatma yeteneği olduğuna; Ağır Ceza Mahkemesinin cezalandırılmasına ilişkin kararı ile de aldatma yeteneğinin varlığının anlaşıldığına ilişkin olan mahkeme gerekçesi de anılan karar henüz kesinleşmiş olmadığından isabetli bulunmamıştır.
    Sonuç olarak, somut olayda; belgede aldatma yeteneğinin bulunmadığı düşünüldüğünden bu gerekçenin de doğru olmadığı görülmüştür..." gerekçesiyle ilk derece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Davalı vekili, 20.04.2014 tarihli dilekçesi ile kararın düzeltilmesini talep etmiş ve sebeplerini göstermiştir .
    Dosyanın yeniden incelenmesinde;
    l-)Her ne kadar, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda; " Davanın reddine ilişkin kararın iki ayrı esasa dayandığı görünmektedir. İlkinde mahkemece noter bilgi işlemine dair kayıtlar üzerinde yapılan 30/04/2012 tarihli incelemede kimlik numarasının sisteme girilmesi ile çıkan ekranda nüfus cüzdanındaki resim haricindeki tüm bilgilerin çıktığı tespit edilmiştir.
    Somut olayda, işlemin yapılmasına esas teşkil eden sahte nüfus cüzdanı Mehmet Çalık ve Muazzez Görmüş tarafından tanzim edilmiştir. Oysa, gerçek Hakan Ekinci"ye ait nüfus cüzdanını tanzim edenlerin G.. A.. Ç.. ve Z.. D.. olduğu belirlenmiştir. Diğer bir deyiş ile, noterlerin kullandığı bilgi işlem kayıtlarında/kimlik paylaşım sisteminde nüfus cüzdanlarını tanzim edenlerin kimliklerinin görünmesinin mümkün bulunup bulunmadığı açıkça inceleme konusu yapılıp aydınlığa kavuşturulmalıdır. Mahkemece yapılan 30/04/2012 tarihli tutanağın 4.satırbaşında yeralan "nüfus cüzdanındaki resim haricindeki bilgilerin çıktığı görüldü" ibaresine rağmen davanın reddine ait hüküm gerekçesinde farklı bir sonucun getirilmiş bulunması çelişki yarattığından noter bilgi işlem kayıtlarında bu konu yeniden incelenmek sureti ile doğan çelişki çözümlenmelidir." gerekçesiyle, mahkeme kararı bozulmuş ise de; mahkemenin, yargılama sürecinde Çanakkale 2. Noterliğinde yaptığı incelemeler ve dinlenen tanık beyanlarıyla açık ve net olarak sözkonusu hususun açıklığa kavuşturulduğu ve noterlerin kullandığı bilgi işlem kayıtlarında/kimlik paylaşım sisteminde nüfus cüzdanlarını tanzim edenlerin kimliklerinin görünmediği netlik kazanmış olmakla; davalı vekilinin, bu yöne ilişen karar düzeltme talebinin kabulü ile, bu hususa ilişkin dayanak gösterilen 1 nolu bozma nedeninin ortadan kaldırılmasına ;
    2-) Dairemizin 15.09.2014 günlü ve 2014/4514 E.- 2014/11763 K. sayılı ilamında öngörülen; "...Davanın reddine ilişkin ikinci gerekçe olarak da, Ağır Ceza Mahkemesinde sahtecilik yapan kişinin hüküm giymiş bulunması sebebi ile davalı noter yönünden illiyet bağının kopması gösterilmiştir. Ancak, sahtecilik eylemi ile noterin sorumluluğu ayrı ayrı hukuki ilişkilere bağlı bulunmaktadır. İlliyet bağının kopması da, ancak sahte işlemin dayandığı belge üzerinde inceleme yapılması neticesinde iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığının tespiti ile ortaya çıkar. Diğer bir deyiş ile resmi evrakta sahtekârlık suçunun yasal unsurunun aldatma yeteneği olduğuna, Ağır Ceza Mahkemesinin cezalandırılmasına ilişkin kararı ile de aldatma yeteneğinin varlığının anlaşıldığına ilişkin olan mahkeme gerekçesi de, anılan karar henüz kesinleşmiş olmadığından isabetli bulunmamıştır.
    Sonuç olarak, somut olayda; belgede aldatma yeteneğinin bulunmadığı düşünüldüğünden bu gerekçenin de doğru olmadığı görülmüştür..." ifadesinin bozma ilamından çıkartılarak; karar düzeltme ilamına konu mahkeme kararının "Yerel mahkemece ceza davasındaki mahkumiyet nedeniyle üçüncü kişinin eyleminin illiyet bağını kopardığı, davalının sorumlu olmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da; üçüncü kişinin eylemi ve davalı noterin eylemi farklı olup, davalı noterin yaptığı işlemde mevzuata aykırı her davranışı, sorumluluğu gerektireceğinden, illiyet bağının koptuğundan sözedilemez. Şu durumda, yerel mahkemece ceza dosyası getirtilerek içindeki deliller değerlendirilmek suretiyle noterin hukuki sorumluluğunun tespiti gerekirken eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır" sözcükleri karar eklenmek suretiyle bozulmasına;
    SONUÇ; Dairemizce ilk hükme ilişkin temyiz incelemesinde bu hususların zuhulen gözden kaçırıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin bu yöne ilişen karar düzeltme taleplerinin kabulü ile; Dairemizin 09.04.2013 tarih 2013/3856 E.-2013/6019 K. sayılı bozma ilamının kaldırılarak mahkeme kararının açıklanan bu gerekçe ile BOZULMASINA ve peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 19.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi