22. Hukuk Dairesi 2015/26598 E. , 2018/5163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının daha önce çalıştığı işyerinin 30.06.2008 tarihinde davalı şirkete devri üzerine davalıya ait işyerinde tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışmaya devam ettiğini, devirden sonra bir süre daha aynı haklardan yararlanmasına rağmen, devralan işverenin bu uygulamalara haksız şekilde son vererek kreş yardımı, giyim yardımı, yemek yardımı gibi alacaklarını ödenmediğini, davacının her gün 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, ayrıca bu sürelerin dışında da eczane raporlarını yazmak, toplantılar ve gece devam eden iş yemeklerine katılmak gibi sebeplerle fazla sürelerle çalıştığını, ancak bu çalışmalara ait ücretlerin ödenmediğini, ayrıca davacının hak kazandığı 2010 yılı Ekim Kasım Aralık 3 aylık primi ile kasım ve aralık aylarına ait primlerinin ve 2008 yılına ait yıl sonu prim miktarı olan 8.000,00 TL alacağının ödenmediğini ileri sürerek, bu alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, kreş yardımının ödenebilmesi için davacının buna ilişkin faturaları sunması gerektiğini, bir çocuğun kreşe gideceği sürenin belli olduğunu, ayrıca davacıya 2009 yılının Aralık ayında kreş yardımı, 2010 yılının Ekim ayında giysi yardımı yapıldığını, kaldı ki bu uygulamaların süreklilik arzetmeyip uzun zamandır bulunmadığını, davacının da yıllarca ihtirazı kayıt ileri sürmeden ücretlerini aldığını, ilaç firmasında çalışanların çalışma saatlerini serbest bir düzen içinde belirlemeleri sebebiyle davacının fazla çalışma ücreti talep etmesinin mümkün olmadığını, davacıya hiçbir zaman fazla çalışma yapması yönünde talimat verilmediğini, davacının daha fazla satış primi alabilmek için çalıştığını, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını ileri sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında kreş yardımı alacağı bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacının kreş yardımına hak kazandığına karar verilerek, anılan alacak hüküm altına alınmış ise de, davacının kreş yardımına hak kazanıp kazanmadığı konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Davacının kreş çağında çocuğunun bulunup bulunmadığı, çocuğun yaşı, kreşe gidip gitmediği vb. gibi hususlara ilişkin bilgi ve belgeler konusunda araştırma yapılarak, davacının kreş yardımı yönünden gerekli koşulları sağlayıp sağlamadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
3-Davacının prim alacağına hak kazanıp kazanmadığı, bir diğer uyuşmazlık konusunu oluşturmaktadır.
Davacı, 2010 yılının Ekim ayından itibaren prim alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, ödenmeyen 2010 yılı Ekim Kasım Aralık üç aylık prim alacağının, Kasım 2010 ve Aralık 2010 prim aylarına ait prim alacaklarının ve 2008 yılına ait yıl sonu prim miktarı olan 8.000,00 TL alacağının hüküm altına alınmasını talep etmiştir. Davacının işyerinde prim uygulamasından yararlandığı ve davacıya prim ödendiği sabit olmakla birlikte, davalı taraf, davacının ileri sürdüğü aylarda prime hak kazanmadığını savunmuştur. Bu itibarla, taraflar arasındaki uyuşmazlığın talep konusu aylar bakımından davacının prime hak kazanacak oranda çalışma yapıp yapmadığı yönüyle değerlendirilmesi gerekmektedir. Dosya kapsamına göre prim ile ilgili olarak davacının bir kısım aylık hedef gerçekleştirme raporları, dönemlik hedef gerçekleştirme raporları, aylık performans takip raporları sunduğu, davalının ise performans takip raporları sunduğu anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, primin aylık performansa göre ödendiği, dosyada yer alan aylık performans çizelgelerinin incelenmesinde davacının 2010 yılı Ekim Kasım ve Aralık ayında prime hak kazanmadığı, davacının da bu çizelgelere itiraz etmediğinin, ayrıca başarı oranına göre prime hak kazanıldığının ve davacıya ne kadar prim ödemesi yapılması gerektiğine ilişkin bilgi belge bulunmadığının anlaşılmasına göre, prim alacağı bulunmadığı sonucuna varılmış; mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda talebin reddine karar verilmiştir. Ne var ki, davacı ve davalı tarafından prime ilişkin olarak ayrı ayrı bir kısım belgeler sunulmuş olup, bu belge içerikleri yeterince değerlendirilmemiş, birbiri ile karşılaştırılmamıştır. Dosya içinde mevcut performans takip raporlarının bir kısmında, davacı ile ilgili “hesaplanan” sütununda miktar yazılı olduğu, “hak kazanılan” sütununda ise ya “0” yazılı olduğu ya da anılan kısmın boş olduğu görülmekte olup, bu husus da açıklığa kavuşturulmamıştır. Bu itibarla, davacının talep konusu aylar itibariyle prim alacağına hak kazanıp kazanmadığının tespiti bakımından, hedef kotaya ulaşıp ulaşmadığı, ulaşmışsa bunun karşılığının ödenip ödenmediği hususlarında, davacı ve davalının sunduğu takip raporları ve diğer belgeler ile işyeri kayıtları üzerinden inceleme de yapılmak suretiyle uzman mali müşavir bilirkişi aracılığıyla belirlenerek, toplanan tüm deliller yeniden birlikte değerlendirilmek suretiyle varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışan davacı, her gün 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığını, bunun dışında normal çalışma günlerinde en az iki günde bir kez eczane raporlarını yazmak için normal çalışma süresinin dışında en az bir saat çalıştığını, ayrıca hafta sonlarını da kapsayacak şekilde birçok toplantı ve gece de devam eden iş yemeğine katılmak zorunda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise, davacının çalışma saatlerini kendisinin düzenlediğini, davacıya fazla çalışması konusunda herhangi bir talimat verilmediğini savunmuştur. Mahkemece davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda davacının fazla çalışma alacağı hesaplanarak hüküm altına alınmış ise de, taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre tıbbi tanıtım temsilcisi olarak çalışan davacının günlük çalışma programını kendisinin düzenlediği, böylece günlük çalışma saatlerini de kendisi belirleyerek esnek bir düzende çalıştığı anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davacı tarafça dosyaya sunulan bir kaç gün veya birkaç saate ilişkin eğitim semineri, toplantı vb gibi faaliyetlere ilişkin emaillerin arızi nitelikte olduğu, davacının çalışma düzenine ilişkin genel ve somut bir ispat vasıtası olarak değerlendirilemeyecekleri belirtilmelidir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanıklarının, “cumartesi günleri ayda ortalama iki kez çalıştığımızı söyleyebilirim” şeklindeki soyut beyanları doğrultusunda fazla çalışma yapıldığı kanaatine varılmış ise de; birisi tanıtım temsilcisi diğeri bölge müdürü olan tanıkların da davacıdan ayrı kişisel çalışma planlarının olduğu, davacı ile fiziken aynı ortamda çalışmadıkları, bu itibarla, davacının çalışmasına ilişkin somut bilgi sahibi olamayacakları dikkate alındığında, genel ve soyut nitelikteki anlatımların fazla çalışma yapıldığının ispatı yönünden yeterli olmadığı ortadadır. Davacının çalışma alacağına yönelik talebin reddi gerekirken, hatalı hukuki değerlendirme yapılarak, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Yukarıda belirtilen sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.