16. Hukuk Dairesi 2019/5266 E. , 2019/8099 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 116 ada 88, 89, 90, 135, 227 ve 117 ada 4 parsel sayılı 29.348.83, 13.236.62, 23500, 20.488.13, 4.877,35 ve 3.880,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Toprak Tevzi Komisyonunca oluşturulan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne çekişmeli 116 ada 88, 89, 90, 135 ve 227 parsel ile 117 ada 4 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının her birinin 1/2 hisse oranında iptal edilen hisselerin davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Keşifte alınan beyanlarda, taşınmazların yarısının davacının babası Tahsin"e ait olup, ölümüyle oğlu olan davacıya kaldığı belirtilmiş olmasına ve muris Tahsin"in nüfus kayıt örneğinden başkaca mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmasına göre, taşınmazların davacıya ne şekilde (taksim, hibe, satın alma vs.) intikal ettiği hususunda ayrıntılı beyan alınmamış ve davacının aktif dava ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde durulmamıştır. Diğer taraftan, çekişmeli taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları getirtilmemiş, çekişmeli taşınmazların tespitine esas tapu kayıtları tüm tedavülleri ile birlikte getirtilerek dosyasına konulmamış, uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamış, toprak tevzi haritası ve kadastro paftasının ölçekleri eşitlenerek yöntemince çakıştırılmamış, Hazine adına oluşan tapu kayıtlarının kapsamı aynı harita üzerinde net bir şekilde gösterilmemiş ve taşınmazlar üzerinde davacı taraf yararına Kadastro Kanunu’nun 46/1. maddesindeki koşulların oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara ait belirtmelik tutanakları ile taşınmazların tespitlerine esas tapu kayıtları revizyon durumlarını gösterir şekilde tüm tedavülleri ile birlikte temin edilip dosyasına konulmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında bilirkişi ve tanıklardan, toprak tevzi çalışmaları sırasında uygulanan kayıt ve belgelerin dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı, taşınmazların öncesinin ne olduğu, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin ilk olarak ne zaman ve nasıl başlandığı, kime ait oldukları, kimden kime ve nasıl intikal ettikleri hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı ve bu şekilde davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsellere ait kadastro tutanakları ve tespit dayanakları olan belgelerle denetlenmeli, bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki olması halinde, yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazların her yönden çekilmiş fotoğraflarını içerir, taşınmazların önceki ve mevcut niteliğini, ne kadar süreden beri hangi vasıfla kullanıldıklarını, varsa üzerlerindeki bitki örtüsünü, cinsini ve yaşlarını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı ve belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda davacı adına aynı çalışma alanında belgesiz zilyetlik yolu ile edinilen taşınmaz miktarı yönünden de araştırma yapılarak, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1, 14 ve devamı maddelerinde sözü edilen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmalı ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek, eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.