Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5827
Karar No: 2015/16374
Karar Tarihi: 15.09.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/5827 Esas 2015/16374 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/5827 E.  ,  2015/16374 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 4. Aile Mahkemesi
    TARİHİ : 27/11/2014
    NUMARASI : 2013/142-2014/811

    T.. B.. ile Y.. B.. aralarındaki alacak davasının reddine dair Mersin 4. Aile Mahkemesinden verilen 27.11.2014 gün ve 142/811 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 15.09.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı T.. B.. vekili Av. M. D.. D.. ve karşı taraftan davalı Y.. B.. vekili Av. T.. K.. geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Tarkan vekili boşanmadan tefrik edilen 2011/180 Esas sayılı dosyada dava dilekçesinde, ev almak için etraftan borç alarak davalının hesabına 20.000 TL yatırdığını, ayrıca biriktirdiği 20.000 TL"yi birlikte yaşadıkları evden davalının ayrılırken habersizce alıp gittiğini açıklayarak 40.000 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Yasemin vekili, davacının hiçbir zaman ev alma çabası olmadığını, davalıya ait altınları evlendiği günden beri davacının istediğini ve 20 adet çeyrek altını da aldığını, davalının altınların bir kısmım bozdurup 10.000 TL ile bankada hesap açtırdığını, davalının babasının da kendi evlerinin çatısını yaptırmak için biriktirdiği 10.000 TL parasını kızı davalıya verdiğini, bankada 40.000 TL iddiasının gerçek dışı olduğunu, evde nakit para da bulunmadığını açıklayarak davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davacının 40,000 TL alacak istemine ilişkin davasının sübuta ermediği kanaatine varıldığından reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Taraflar 05.10.2009 tarihinde evlenmişler. 17.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 26.06.2013 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK"nun 225/son maddesi gcreğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında, eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar taraflar arasında 4722 sayılı Kanun’un 10. maddesi gereğince. TMK"nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir.
    Dava dilekçesinin içeriği, davalının savunması ve dosya kapsamına göre istek TMK"nun 202 ve devamı maddeleri gereğince katılma alacağına ilişkindir.
    1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine, takdirde de bir isabetsizlik bulunmadığına, dosya arasında bulunan banka ekstreleri ve yazı cevaplarına göre davalı Yasemin adına Finansbank .. Şubesi"nde 14.10.2010 tarihinde 20.000 TL ile açılan hesabın açıldığı tarihte davalının babası A.. D.."un Finansbank .. Şubesi"ndeki hesabından 10.000 TL çekildiği anlaşıldığına, tanık beyanları ile de 10.000 TL"nin davalının babası tarafından kendi hesabından çekilerek kızı davalıya verdiği ifade edildiğine, davalının banka hesabındaki 10.000 TL"nin babası tarafından kendisine verilen TMK"nun 220/ 3 hükmü gereği karşılıksız kazandırma niteliğinde kişisel mal olduğu savunması ispatlandığına göre, davacı vekilinin banka hesabındaki 10.000 TL ile ilgili temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Davacının evde bulunduğunu ve haberi olmadan davalının alıp götürdüğünü iddia ettiği 20.000 TL ile ilgili; dosya kapsamı ve toplanan delillerden davacının bu paranın varlığını, yani evde 20.000 TL bulunduğunu, dolayısı ile davalının bu parayı davacıdan habersiz aldığını iddiasını gösterdiği diğer delillerle ispat edemediği anlaşılmaktadır. Ancak dava 1086 sayılı HUMK zamanında açılmıştır. Davacı Tarkan vekilinin 18.02.2011 tarihli dilekçesinde deliller kısmında "her türlü yasal deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayandığının kabulü gerekir. T.C. Anayasasının 36. maddesinde, herkes meşru vasıta ve yollarla mahkemelerde iddia ve savunma hakkına sahiptir. Yine TMK"nun 6. maddesine göre, iddia eden iddiasını ispatla mükelleftir. Davacının iddiasını ispat bakımından yemin deliline de dayandığı anlaşıldığına göre, öncelikle davacı tarafa "evde 20.000 TL birikmiş nakit para bulunduğunun ve bu paranın davalı tarafından davacıdan habersiz evden alındığı" hususları ile ilgili olarak yemin teklif hakkını kullanmak isteyip istemediğinin sorulması, kullanmak istediği takdirde usulüne uygun bir biçimde davalının HUMK’nun 337 (HMK.nun 227.m. vd) maddesi gereğince davet edilmesi ve HMK"nun yemine ilişkin hükümleri dikkate alınarak usulüne uygun bir biçimde yemin teklifini kabul ettiği taktirde davalının yeminli beyanının alınması ve elde edilecek sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken mahkemece bu gerekliliğe uyulmaması doğru görülmemiştir.
    3- Davacının davalıya ait banka hesabında bulunduğunu iddia ettiği, mahkeme tarafından davalının ziynet eşyalarının bozdurulması ile elde edilen para olduğu kabul edilen 10.000 TL ile ilgili temyiz itirazlarına gelince;
    Davalıya ait Finansbank .. Şubesi"nde bulunan .. numaralı TL hesabının 20.000 TL ile açıldığı 14.10.2010 tarihinde, taraflar arasında edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. TMK"nun 222/3 maddeleri gereğince, evlilik birliği içinde fakat boşanma dava tarihinden önce edinilen malların tamamı aksi ispat edilene kadar edinilmiş mal niteliğindedir. Bir malın eşlerden birine ait olduğunun ispat yükü TMK"nun 6 ve 222. maddesine göre iddia edene aittir.
    Nitekim bu paranın kişisel malı olduğunu ispat etmesi gereken davalı tarafından, bu paranın 10.000 TL"sinin babası tarafından kendisine karşılıksız verilen kişisel mal olduğu iddia edilmiş ve bu iddiasını banka hesapları, tanık delilleri ile ispat etmiştir. Diğer 10.000 TL"nin ise davalıya ait ziynet eşyalarının bozdurulması sonucu elde edilen para dolayısı ile kişisel mal olduğu savunulmuş, Mahkeme tarafından da bu savunmaya itibar edilmiş ise de dosyada dinlenen tanık beyanlarında ziynetlerle ilgili bir açıklama bulunmadığı gibi ziynetlerle ilgili başka bir delil de görülmemiştir. Mahkeme gerekçesinde, davacı Tarkan"ın bu paranın biriktirilen ve akrabalarından alınan borç para olduğu iddiasını ispat edemediği, ziynet eşyası bedelinin kadının kişisel malı olduğu yazılıdır. 10.000 TL para yatırıldığı tarih itibarıyla kural olarak edinilmiş mal niteliğinde olup bunun aksinin yani davalı Yasemin"in ziynetlerinin bozdurulmasından gelen kişisel mal niteliğindeki para olduğunun TMK"nun 6 ve 222. maddesi ne göre davalı tarafından ispat edilmesi gerekmektedir. Mahkeme"nin ispat külfetini davacı tarafa yüklemesi doğru değildir.
    Mahkemece bu 10.000 TL ile ilgili yapması gereken iş; taraf tanıklarını yeniden usulüne uygun şekilde dinlemek ve tanıklardan davalının ziynet eşyaları ile ilgili savunmasına yönelik ayrıntılı beyanlarını almak, taraf delillerini değerlendirmek ve neticesinde diğer delillerle davalının ziynet savunmasını ispat edemediği kanısına varıldığı takdirde davanın 1086 sayılı HUMK zamanında açılması, davalı Yasemin vekilinin 28.03.2011 tarihli dilekçesinde deliller kısmında "her türlü yasal deliller" demek suretiyle yemin deliline de dayanması nedeniyle öncelikle davalı tarafa "bankadaki 10.000 TL"nin Yasemin’in ziynet eşyalarının bozdurulması ile elde edilen para olup olmadığı" hususları ile ilgili olarak yemin teklif hakkını kullanmak isteyip istemediğini sormak, kullanmak istediği takdirde usulüne uygun bir biçimde davacıyı HUMK"nun 337 (HMK.nun 227.m. vd) maddesi gereğince davet etmek ve HMK"nun yemine ilişkin hükümleri dikkate alınarak usulüne uygun bir biçimde yemin teklifini kabul ettiği taktirde davacının yeminli beyanını almak ve elde edilecek sonuca göre tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir karar vermek olmalıdır. Mahkemece bu gerekliliğe uyulmadan, eksik inceleme ile ispat yükü de ters çevrilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru olmamıştır.
    SONUÇ : Yukarıda (2.) ve (3.) bentle gösterilen sebeplerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; davacı vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının ise (1.) bentte gösterilen sebeple reddine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.100.00 TL Avukatlık Ücreti’nin davalıdan alınıp Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK.un.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27,70 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi