11. Hukuk Dairesi 2016/11930 E. , 2018/4137 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/02/2016 tarih ve 2014/1051-2016/42 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıya verilen kargo hizmeti nedeniyle, davalıdan fatura karşılığı 10.508,42-TL alacağı bulunduğunu, davalının söz konusu sözleşmeden kaynaklanan hizmet bedelini ödemediğini, yazılı ve sözlü müracaat edilmiş ise de herhangi bir olumlu sonuç alınamadığını, bunun üzerine ... 6. İcra Müdürlüğünün 2013/31267 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, sözleşmede her ne kadar ... Mahkeme ve İcra Daireleri yetkili kılınmışsa da sözleşmenin 30/10/2000 yılında imzalandığını, sözleşmenin imzalanmasının üzerinden 13-14 sene geçtiğini, bu sürede yeni bir sözleşme yapılmadığını, sözleşmeye dayalı taleplerin 10 yıllık zaman aşımına uğradığını, sözleşmenin "Süre ve Fesih" başlıklı bölümünde yer alan "İş bu sözleşme 30/09/2000 ile 30/09/2001 tarihleri arasında geçerlidir. Sözleşme bitiminden evvel 30 gün önceden taraflarca yazılı olarak feshedilmediği sürece aynı süre için tekrar uzar. Taraflar diledikleri an 7 gün önceden yazılı bir ihbarda bulunmak koşulu ile sözleşmeyi tek taraflı feshedebilir." düzenlemesi uyarınca sözleşmenin taraflarca yazılı olarak feshedilmedikçe devam ettiğini, şimdiye kadar sözleşmenin feshedilmediğinden uzadığını, dolayısıyla sözleşmede yer alan yetki kuralının geçerliliğini koruduğunu, davalı borçlunun itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, davalı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirket tarafından gönderilen 10.548,42-TL bedelli faturanın ihtarname ile davacıya iade edildiğini, tarafların karşılıklı ve şifahi mutabakat gereği İtalya"dan getirtilecek bir kısım ürün toplamı 1.155 Euro bedel üzerinden anlaşmışlarsa da davacı şirketin emsal tekliflerin de çok üzerine çıkarak bir anda 3.815 Euro tutarında bir alacağı olduğunu iddia ettiğini, anlaşmaya aykırı bu bedelin kabulü mümkün olmadığından faturasının iade edildiğini, davacının iade edilen fatura ile ilgili vade tarihini dahi beklemeden takibe koyduğunu, faizi ve oranını da kabul etmediklerini savunarak davanın reddine, kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında sevkiyat öncesi yapılan yazışmalar ile kararlaştırılan hususun 6 kap 139 kg işi için olduğu, davacı tarafın da bu doğrultuda 950 Euro navlun+195 Euro Özel servis+10 Euro toplama bedeli ile
taşıma yapmak için teklifte bulunduğu, bu fiyat teklifinin de davalı tarafça kabul edildiği, uygulanan kur da dikkate alınarak davacı taşıyıcının talep edebileceği asıl alacak miktarının 3.181,43-TL olacağı, davalı yanın da davadan sonra 13/5/2014 tarihinde 3.300,00-TL lik ödemede bulunduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, istek halinde aşağıda yazılı 182,10 TL harcın temyiz edene iadesine, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.