11. Hukuk Dairesi 2016/12000 E. , 2018/4150 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 26/05/2016 tarih ve 2014/1228-2016/448 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil bankanın müşterisi olan ..."ın bankanın internet bankacılığına tanımlanan vadesiz hesabından 18/08/2008 tarihinde 9.000 TL EFT işlemi gerçekleştirildiğini, ... Bankası A.Ş. hesabına yatırılan EFT için SMS doğrulama şifresi gönderildiğini ve gönderilen şifrenin sisteme doğru olarak girilmesinden sonra EFT’nin gerçekleştiğini, Egemen Alpaslan"ın hesabından internet yoluyla gerçekleşen dolandırıcılık eylemi nedeniyle uğradığı zararın tazmini için müvekkil banka aleyhine dava açıldığını, davanın kabulüne karar verilip, kararın kesinleştiğini, kararın icraya konması nedeniyle müvekkil bankaca 19.875,67 TL’nin icra dosyasına ödendiğini, müşterinin cep telefonuna gönderilen doğrulama mesajı sisteme doğru olarak girilmiş ve işlemin onaylanmış olduğunu, aynı numara üzerinden sim kart değişikliği yapıldığını, başvuran dolandırıcıların kimliğini, dolayısıyla ilgili telefon hattı üzerinde hak sahibi olup olmadığını kontrol etmeden yapılan işlem nedeniyle oluşan bu kusurun davalılara ait olduğunu, oluşan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, ileri sürerek 19.875,67 TL alacağın icra dosyasına yapılan 22/02/2013 ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı .... vekili, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, banka müşterisinin güvenlik önlemini almadığını, davacı bankanın kusuru olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili, davacının sorumlu olduğunu, gerekli özeni göstermediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı banka ile davalıların fiilleri birbirlerinden haberdar olmaksızın bir araya geldiği, davacının güvenlik kusurunun olmaması nedeniyle bankanın sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüyle ödeme yapılan 22/02/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi de hesaplanarak 19.875,67 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, internet bankacılığı kullanımı nedeniyle meydana gelen zararın rücuen tahsili istemine ilişkindir. Davacı banka, müşterisi Egemen Alpaslan’ın internet bankacılığına tanımlı hesabından sms doğrulama şifresinin doğru girilmesi sonucu bilgisi dışında EFT işleminin gerçekleştirildiğini, bu nedenle işbu davanın davalılarıyla birlikte davalı olarak yer aldığı... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/616 Esas sayılı dosyasında zarardan sorumlu bulunduğunu, kararın kesinleşmesi üzerine müşterisine ödeme yaptığını, zararın gerçekleşmesinde davalıların kusurlu olduğunu ileri sürerek ödediği bedelin davalılardan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davacı bankanın güvenlik kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı GSM şirketi ve davalı bayinin müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmiştir. Ancak...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2008/616 Esas sayılı dosyasında davacının müşterisi olan dava dışı Egemen Alpaslan, abisi adına kayıtlı olan ve internet bankacılığı işlemleri için kullanılan Turkcell hattının sahte kimlik ibraz edilerek sim kartın değiştirildiği ve bu şekilde internet bankacılığı şifresinin ele geçirildiği iddiasına dayanmış olup, buna yönelik olarak davalı bayi ile davalı GSM şirketi arasındaki sözleşme, sim kartın değiştirilmesine ilişkin işlem dosyası, sim kart değişikliğine dair sözleşme ve bu sırada ibraz edilen kimlik fotokopisi işbu dava dosyasına sunulmamıştır. Bu durumda, mahkemece sim kart değişikliğine ilişkin işlem dosyası ve davalı ile bayii arasındaki sözleşme getirtilerek bayiinin söz konusu olayda davalının tacir yardımcısı olarak hareket edip etmediği, ayrıca davacı banka ile davalı GSM şirketi arasında söz konusu bankacılık işlemlerini kapsayacak şekilde bir sözleşme ilişkisi bulunup bulunmadığı araştırılarak öncelikle davalıların kusurlu olup olmadığı, kusurlu olmamaları halinde kusursuz sorumluluk halleri olan 818 sayılı BK’nın 55. ve 100. maddeleri gereğince sorumlu olup olmadığı tartışılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, sadece davacı bankanın güvenlik kusurunun bulunup bulunmadığı incelenerek eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.