11. Hukuk Dairesi 2016/12059 E. , 2018/4161 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 17/02/2016 gün ve 2015/574-2016/90 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin hissedarı 06.05.2015 tarihli genel kurulda yönetim kurulunun ibrasında olumsuz oy kullandığını, toplantıda sorularının yanıtlanmasının talep edildiğini ve talebin oybirliği ile kabul edilmesine rağmen, genel kurulun bitimine müteakip şirket merkezinde müvekkiline verilen bilgi ve belgelerin, sordukları soruların büyük bir bölümünü karşılamadığını ileri sürerek sorduğu sorularla ilgili şirket defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapma yetkisi verilmesini, söz konusu hakkın bir uzman yardımıyla kullanılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, bilgi taleplerine yönetim kurulu tarafından hem sözlü olarak cevap verildiği hem de buna ilişkin evrakın davacı taraf vekiline imza karşılığı teslim edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, davacının, vekili aracılığı ile katıldığı 06/05/2015 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısında sorulan soruların cevaplandırıldığı, ayrıca istenilen belgelerin kendilerine teslim edildiği, ... 437/5 maddesinin şartlarının oluşmadığı, davanın subuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, 6012 sayılı ..."nın 437. maddesine dayanan ortağın bilgi alma ve inceleme hakkının kullanılması hususunda izin verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlendiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş ise de ..."nın 437/5 maddesi uyarınca mahkemece verilen kararın kesin olması nedeniyle temyizi kabil bir karar değildir.
HUMK 432/4 maddesi ile 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyizi kabil olmayan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin HUMK 432/4"üncü maddesi uyarınca, temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin hüküm tarihinde yürürlükte bulunan HUMK 432/4"üncü maddesi uyarınca REDDİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 30/05/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
6102 sayılı ... 437/5 maddesinde "Bilgi alma ve inceleme istemleri cevapsız bırakılan, haksız olarak reddedilen, ertelenen ve bu fıkra anlamında bilgi alamayan pay sahibinin, reddi izleyen on gün içinde, diğer hallerde de makul bir süre sonra şirketin merkezinin bulunduğu Asliye Ticaret Mahkemesine başvurabileceği, başvurunun basit yargılama usulüne göre inceleneceği, mahkeme kararının, bilginin genel kurul dışında verilmesi talimatını ve bunun şeklini de içerebileceği, mahkeme kararının kesin olduğu" hükmü getirilmiş, madde gerekçesinde de "Beşinci fıkranın, mahkeme kararının hızla verilmesini sağlamaya ve temyizi de kısa sürede sonuçlandırmaya yönelik hükümleri içerdiği" öngörülmüştür.
Madde metninde, mahkemenin davayı kabul kararından söz edilmekte olup, bu kararın ne olabileceğine ilişkin cümleden sonra kararın kesin olduğu yönünde sevk edilen hüküm, davanın kabulüne ilişkin mahkeme kararına yöneliktir.
Madde metni ile gerekçesi bir arada değerlendirildiğinde, davanın reddine ilişkin mahkeme kararının kesin kabul edilmesi mümkün değildir.
Aksi düşüncenin kabulü T.C. Anayasası"nın 36. maddesinde ifade edilen adil yargılama hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlali anlamına da gelebilecektir.
Sonuç olarak, 6102 sayılı ... 437/5 maddesinde düzenlenen, kararın kesinliği hali davanın kabulüne ilişkin kararlara yönelik olduğundan, eldeki davada davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle temyiz yolu açık bulunduğundan davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının esas yönünden incelenmesi gerekirken yazılı şekilde temyiz isteminin reddine ilişkin sayın çoğunluğun görüşüne karşıyız.