1. Hukuk Dairesi 2018/1024 E. , 2018/12388 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tapu......... ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu......... ve tüm mirasçılar adına tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, vekil .... Kömpe’ye verilen vekaletname ile davacılar adına da bir kısım taşınmaz devirlerinin yapıldığı, davacıların aynı vekâletname ile davalı adına yapılan tescil işleminde vekâletnamenin hile ile alındığını beyan ederek davalılara yapılan temlik işleminin.........ni istemesinin hakkın kötüye kullanılması olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan .... Yıldırım’ın 14.10.2012 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak davacı oğulları........’ın ... 4.Noterliği’nin 29.03.2000 tarihli 6172 yevmiye nolu vekâletnamesi ile dava dışı ....... Ödünç’e satış yetkisi içeren vekâletname verdiği, ....... Ödünç’ün mirasbırakandan aldığı bu vekalete dayanarak ... 4.Noterliği’nin 29.03.2000 tarihli 6751 yevmiye sayılı vekaletnamesi ile, dava dışı .... Kömpe’yi vekil tayin ettiği, vekil .... Kömpe’nin bu vekalet ile mirasbırakana ait bir çok taşınmazı eşit paylar ile çocukları .......’a satış suretiyle devrettiği, bu devirlerden sonra vekil ....’in 24.08.2000 tarihinde mirasbırakana ait 1826, 2610, 2626, 2627 parsel sayılı taşınmazları davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, davalı ...’a devredilen bu parsellerden sadece 1826 parsel sayılı taşınmazın davaya konu edildiği,....’ın temlik aldığı 1826 parsel sayılı taşınmazı 23.02.2006 tarihinde dava dışı .... Buğday’a devrettiği, ....’in de 20.09.2013 tarihinde davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, ....’ın davalı ...’ın oğlu olduğu anlaşılmaktadır.
Davacılar, miras bırakandan davalı ...’a yapılan temlikin vekil .... Kömpe tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılarak yapıldığını ileri sürerek, mirasbırakan .... Yıldırım mirasçıları adına tescil istekli eldeki davayı açmışlardır.
Mirasbırakanın .... tarihine göre terekenin elbirliği ....ne tabi olduğu açık olup, davada tüm mirasçıların yer almasının zorunlu olduğu tartışmasızdır.
Bilindiği üzere; elbirliği (İştirak) h....nde mülkiyet, yasa veya yasada belirtilen sözleşmeler uyarınca aralarında ortaklık bağı bulunan kişilerin, bu ortaklık nedeniyle bir mala veya hakka birlikte m....k olma durumudur.
Türk Medeni Kanunu(TMK)"nun 701-703. maddelerinde düzenlenen bu tür ....n (ortaklığın) tüzel kişiliği olmadığı gibi eşya üzerinde ortaklardan herbirinin doğrudan doğruya bir hakkı da yoktur. Mülkiyet bir bütün olarak ortaklardan tümüne aittir. Başka bir anlatımla ortaklık tasfiye oluncaya kadar ortaklardan birinin ayrı mal veya hak sahipliği bulunmayıp, hak sahibi ortaklıktır. Değinilen mülkiyet türünde m....kler mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu kural, TMK"nun 701 maddesinde (... Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte m....k olanların ...., elbirliği ....dir. Elbirliği ....nde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.) biçiminde açıklanmıştır. Elbirliği (İştirak) h....nde ....n bu özelliği itibariyle ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Şayet yasa veya elbirliği (iştirak) h....nde .... oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse, ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunluluğu vardır. TMK"nun 702/2. maddesi bu yönde açık hüküm getirmiştir. Ancak, açıklanan kural yargısal uygulamada kısmen yumuşatılmış bir ortağın tek başına dava açabileceği, ne var ki, davaya devam edebilmesi için öteki ortakların olurlarının alınması veya miras şirketine atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerektiği kabul edilmiştir. (11.l0.982 tarih l982/3-2 sayılı.......Kararı) Nitekim bu görüş bilimsel alanda da aynen benimsenmiştir.
Hal böyle olunca, davanın tüm mirasçılar adına açıldığı gözetilerek, davaya katılmayan mirasçıların olurlarının alınması ya da miras şirketine TMK"nun 640. maddesi uyarınca atanacak temsilcinin davaya dahil edilerek temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.