Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1578
Karar No: 2017/5843
Karar Tarihi: 06.07.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/1578 Esas 2017/5843 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/1578 E.  ,  2017/5843 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine, hizmetlerinin 18 yaşını ikmal ettiği tarihten öncesinin prim ödeme gün sayısına dahil edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

    K A R A R

    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı vekilinin tüm, davalı Kurum vekilinin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2-Dava, davacının davalı işverenin inşaat işyerinde 31/05/2011-20/10/2013 tarihleri arasında geçen hizmetlerinin tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, kararda yazıldığı şekilde istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, davacının davalı işyeri sahipleri nezdinde 31.05.2011 tarihinde geçen hizmetlerinin üretime yönelik olup olmadığı, çıraklık faaliyeti kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği yönünde Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya elverişli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Çıraklık ilişkisi, çıraklık sözleşmesini düzenleyen 19.06.1986 tarihinde yürürlüğe giren 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Yasası"ndaki koşullar dikkate alınarak irdelenmelidir. Öncelikle bir kimseye çırak denebilmesi için o kimsenin durumunun bu özel kanunda çıraklar hakkında yapılan tarife ve nitelendirmeye uyması gerekir.
    3308 sayılı Yasa"nın 10. maddesi “ Çırak olabilmek içın aşağıdaki şartlar aranır.
    a) 14 yaşını doldurmuş, 19 yaşından gün almamış olmak.
    b) En az ilköğretim okulu mezunu olmak.
    c) Bünyesi ve sağlık durumu gireceği mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olmak.
    (Ek : 29/6/2001 - 4702/9 md.) Ancak, ondokuz yaşından gün almış olanlardan daha önce çıraklık eğitiminden geçmemiş olanlar, yaşlarına ve eğitim seviyelerine uygun olarak düzenlenecek mesleki eğitim programlarına göre çıraklık eğitimine alınabilir.
    Ağır, tehlikeli veya özellik arz eden mesleklere alınacak çırakların öğrenim ve yaş durumu ilgili kuruluşların görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenir.” hükmüne haizdir.
    Çıraklık Kanunu"na göre kurulan çıraklık okullarında okuyanlar çırak sayılır. Taraflar arasındaki ilişkinin niteliğini belirlemede, bir başka ifade ile davacının dava konusu dönemde çırak olup olmadığına karar verirken çıraklık sözleşmesi hükümlerine göre değil, çalışma ilişkisine bakarak bir sonuca varmalıdır. Gerçekten Çıraklık Sözleşmesinde akdi ilişkinin üstün niteliği çalışma değil, bir meslek ve sanatın öğretilmesidir. Çırak işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyor ise bu durumda, çıraklık ilişkisinden söz edilemez. Zira burada gerçekleşen; işçinin emeğiyle işyeri ve işverene katkıda bulunmasıdır ki bu da ancak bir hizmet ilişkisi ile söz konusu olur.
    Davanın yasal dayanaklarından olan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; davacı adına 03/09/2013 tarihli ilk işe giriş bildirgesinin davalı işyeri sahiplerine ait işyerince düzenlenmiş olup Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacıya ait hizmet cetvelinde ihtilaf konusu dönem içerisinde 03/09/2013-30/10/2013 tarihleri arası hizmetlerinin davalı işyerince Kurum"a bildirildiği, davalı işyerine ait (üç) inşaat işyerlerinin dava konusu dönemde farklı sicil numaraları ile Yasa kapsamına alınmış olduğu, davalı inşaat işyerlerine ait ihtilaf konusu dönem bordroları ile davalı inşaat işyerlerine ait inşaat sözleşmeleri ile tapu kaydına ilişkin kayıt ve belgelerin getirtildiği, Kurum tarafından dava konusu dönemde düzenlenmiş herhangi bir işyeri durum tespit tutanağı ile işyeri denetim raporunun olmadığının Mahkemeye bildirildiği, yapılan zabıta araştırması neticesi düzenlenen tutanağın dosyaya sunulduğu, alınan inşaat bilirkişisine ait raporun dosyaya sunulduğu, duruşmalarda davacı ve davalı tanıkları ile bordrolu tanıkların dinlendiği anlaşılmaktadır.
    Gerçekten, 01/09/1995 doğum tarihli olan davacının 31/05/2011 tarihinde 15 yaşında olduğu anlaşılmakla bu dönemde davacının davalı inşaat işyerleri nezdinde üretime yönelik çalışıp çalışmadığı hususunun hiçbir tereddüte yer verilmeksizin belirlenmeden eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
    Yapılacak iş; Mahkemece dava konusu dönemde davacının davalı işyerinde geçen çalışmasının niteliği, alınan ücret hususları ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde dönem bordrolarında adı geçen sigortalıların bordro tanığı olarak yöntemince beyanlarını almak ve gerektiğinde Kurum"dan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenleri veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanların beyanlarına da başvurarak toplanan tüm delilleri birlikte değerlendirmek suretiyle davacı işyerinde üretimle ilgili çalışmalara bilfiil katılıyor, meslek ve sanat eğitimi arka planda tutuluyorsa, bu durumda çıraklık ilişkisinden söz edilemeyeceğinden davacının çalışmalarının tüm sigorta kollarına tabi olduğunu kabul etmek ve bu şekilde çıkacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece yukarıda açıklanan bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıya yükletilmesine, 06/07/2017 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi