20. Hukuk Dairesi 2019/4163 E. , 2020/961 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 01.08.2013 harç ve havale tarihli dava dilekçesinde,... köyü/mahallesinde bulunan 5167 ada 2 parsel sayılı arsa niteliğinde 716.82 m² yüzölçümündeki taşınmazın müvekkillerinin murisi Aziz Kaplan adına tapuda kayıtlı iken, Orman Yönetiminin açtığı, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.06.2012 gün ve 2011/617 E. - 2012/218 K. sayılı tapu iptali ve tescil davası sonunda tapu kaydının iptal edilerek orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini ve hükmün 26.06.2013 tarihinde kesinleştiğini, hiç bir bedel ödenmediğini, böylece mülkiyet hakkının ihlâl edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00.-TL"nin tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği tarihten işbu kararın kesinleşeceği tarihe kadar, kesinleştikten sonrada kamu alacaklarına uygulanacak en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkillerine verilmesini istemiş, 27.03.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 73.236,00.-TL"ye yükselterek yine tapu kayıtlarının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleştiği 26.06.2013 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Hazine vekili, tapu kaydının mahkeme kararı ile hükmen iptal edildiğini, Hazinenin kusurlu sorumluluğunun sözkonusu olmadığını ve hukukî olay bakımından Hazine ile açılan dava arasında illiyet bağı bulunmadığını, dava zamanaşımı defi ve husumet itirazları bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 73.236,00.-TL"nin, iptal kararının kesinleştiği tarih olan 26.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilinin temyizi üzerine Dairenin 10/05/2016 gün ve 2015/2691 E. - 2016/5273 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Somut olayda, davacılar vekili dava dilekçesinde 1.000,00.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 27.03.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle 73.236,00.-TL.-TL olarak arttırmış, ancak ıslah dilekçesinde ıslah harcını yatırmamıştır. Mahkemece, ıslah harcı tamamlatılıp, ıslah dilekçesi taraflara usûlüne uygun tebliğ edildikten sonra işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” hususlarına değinilmiştir.
Bozma kararı sonrası yargılama sırasında davacılar vekili tarafından ıslah harcı ödenmiş, mahkemece davanın kabulü ile 73.236,00.-TL"nin, iptal kararının kesinleştiği tarih olan 26.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak, davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından esasa yönelik, davacılar vekili tarafından ise dava ve ıslah harcı yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydnın hükmen iptali nedeniyle, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.
İncelenen mahkeme dosyasına, kararın dayandığı gerekçeye, tapu iptal kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresinde açılan davada, değerlendirme tarihi itibari ile arsa niteliğindeki taşınmaza emsal metodu kullanak değer belirleyen bilirkişi raporu dikkate alınarak hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Hazine harçtan muaf olduğu halde hükmün 2. bendinde Hazineye harç yüklenilmiş olması ve davanın kabulüne karar verildiği halde, davalı aleyhine hükmün 3. bendinde harca hükmedilmiş olması ve ödenen harçların davacıya iadesine karar verilmemiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple hükmün; 2. fıkrasının kaldırılarak yerine; “2) Davacı tarafça yapılan 52,70 TL posta gideri, 1.021,50 TL keşif ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.074.20 TL yargılama giderinin davalı idareden tahsili ile davacıya ödenmesine”, cümlesinin yazılmasına ve hükmün 3. fıkrasının kaldırılarak yerine, “3) Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davacı tarafça ödenen harçların kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine” cümlesinin yazılmasına ve hükmün 6100 sayılı HMK"nın 370/2. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 25/02/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.