Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/15455
Karar No: 2018/12437
Karar Tarihi: 17.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/15455 Esas 2018/12437 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/15455 E.  ,  2018/12437 K.

    "İçtihat Metni"


    İNCELENEN KARARI N
    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    L

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davaları sonunda yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Asıl ve birleştirilen davalar, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Asıl ve birleştirilen davaların davacıları, mirasbırakan ...... Metinok"un mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla 5 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no.lu bağımsız bölümü eşi davalı ..."a, aynı taşınmazdaki 7 nolu bağımsız bölümü ise eşi..."ın yeğenleri olan davalılar......"a satış yolu ile temlik ettiğini, temliklerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adlarına tescilini istemişlerdir.
    Davalılar, mirasbırakanın dava konusu taşınmazları vefa borcu ve minnet duygularıyla temlik ettiğini, ölümüne kadar birlikte yaşadıklarını, tüm bakım ve ihtiyaçlarının karşıladıklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 7 nolu bağımsız bölüm yönünden işlemin gerçek satış olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı ..."a satış suretiyle devredilen 6 nolu bağımsız bölüm yönünden ise muvazaanın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 1934 doğumlu mirasbırakan ...... Metinok"un 18.02.2010 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi davalı ... ile asıl ve birleştirilen davaların davacıları olan kardeşi ...... ile ölen kız kardeşi..."ın çocukları ........."ı bıraktığı, mirasbırakanın, 5 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no.lu bağımsız bölümü davalı ..."a, 7 no.lu bağımsız bölümü ise 1/2 şer paylı olarak davalılar ........."a 12.04.2002 tarihinde satış suretiyle ettiği anlaşılmaktadır.
    Hemen belirtilmelidir ki, mirasbırakan ...... Metinok"un satış yolu ile davalılardan ........."a temlik ettiği 7 no.lu bağımsız bölüm yönünden mal kaçırma kastının olmadığı, satış işleminin gerçek olduğu saptanarak davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Asıl ve birleştirilen davada davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine.
    Davalı ..."ın temyiz itirazlarına gelince;
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, davalı ... eşi olan mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarını karşılaması nedeniye minnet duygusu ile taşınmazın kendisine devredildiğini savunmuştur.
    Hemen belirtilmelidir ki; satışa konu edilen bir malın devrinin belirli bir semen karşılığında olacağı kuşkusuzdur. Semenin (bir başka ifade ile malın bedelinin) ise mutlaka para olması şart olmayıp belirli bir hizmet ya da emek de olabileceği kabul edilmelidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 29.4.2009 günlü 2009/1-130 sayılı kararı). Esasen, yukarıda da değinildiği üzere muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davaların hukuki dayanağını teşkil eden 01.04.1974 günlü 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında mirasbırakanın gerçek iradesinin mirasçıdan mal kaçırma olması halinde uygulanabilirliğinin kabulü gerekir. Başka bir ifade ile murisin iradesi önem taşır.

    Yukarıda değinilen somut olgular, açıklanan ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde mirasbırakan ...... Metinok"un gerçek irade ve amacının diğer mirasçılardan mal kaçırma olmadığı, kendisine özenle bakan eşi davalıya minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve emek karşılığı gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
    Hâl böyle olunca, asıl ve birleştirilen davaların tümden reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yukarıda açıklanan nedenlerden ötürü hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi