Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/11968
Karar No: 2015/4924
Karar Tarihi: 25.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/11968 Esas 2015/4924 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/11968 E.  ,  2015/4924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : BURSA 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/03/2013
    NUMARASI : 2012/117-2013/507


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; davacının maliki olduğu yazlığında dava dışı üçüncü kişi adına kayıtlı .. abone nolu suyu kullanmakta olduğunu, bu konutun yalnız yaz aylarında kullanılmakta olduğunu, konutuna normal koşullarda aylık 3-4 m3 su tüketimi karşılığında 8,40-11,40-TL değerleri arasında su faturası geldiğini, 06/06/2011 tarihinde ise anormal derecede 872 metreküp su tüketimi karşılığında 4051,40-TL değerinde su faturası tahakkuk ettirildiğini, faturadaki su bedeli haksız ve fahiş olduğu için dolayısıyla tahakkuk ettirilen Ç.T vergisi, atık su bedeli, KDV ve gecikme bedellerinin de haksız ve mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin 50 m2 lik küçük yazlık konutunda aylık 872 m3 su tüketmesinin mümkün olmadığını, tüm yazlık sitenin yıllık tüketimi dahi bu miktarda olmadığını, müvekkilinin dairesinin zemin katta olduğu ve sitenin kapıcılı bir site olduğunu, şu taşkını olması durumunda kapıcının haberdar olmamasının mümkün olmadığını, müvekkilinin 19/07/2011 tarihli 2011/61354 nolu dilekçe ile anormal su faturasına itiraz ettiğini ve su sayacının kontrol edilmesini istediği, ancak Bursa Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğünün 2011/895 nolu incelmesi sonucunda sayacın doğru çalıştığınının bildirildiğini, gerçeği yansıtmayan bu incelemeyi kabul etmediklerini ileri sürerek; haksız tahakkuk edilen 4.051,40 TL tutarlı su faturasının ve gecikme zammının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu aboneliğin 2011/Haziran dönemi su bedelinin davacının 14.09.2011 tarih ve 76781 sayılı dilekçesine istinaden 24.10.2011 tarihli komisyon kararı ile düzeltildiğini ve 2.231,30-TL olarak yeniden belirlendiğini, su bedelinin su sayacında tespit edilen sarfiyat üzerinden hesapladığını, sayaç üzerinde yapılan kontrolde sayacın doğru çalıştığının tespit edildiğini,okuma ve tahakkuk hatası olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 4.051,40 TL tutarlı su faturasının 3.997,85 TL"lik kısmının iptaline , gecikme zammının iptaline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Hükme esas alınan 15.06.2012 tarihli bilişim uzmanı avukat bilirkişiden alınan raporda, bilirkişi, davacının yaptığı tüketimin 2005 yılı Temmuz ayı ile 2011 yılı Haziran ayına kadarki (ve sonrası) dönemde yaklaşık 10m3 olduğu düşünüldüğünde 2011 yılı Haziran ayındaki 872m3 lük artışın yazlık olarak kullanılan taşınmaz için hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığını, davacıya yüksek fatura tahakkuk ettirildiğini, sayaç olmayan yerlerde dahi maksimum tüketimin davalı tarafından yönerge gereğince 15m3 olarak varsayıldığına göre davacının maksimum tüketiminin 53,55 TL"ye denk geleceğini, kaldı ki davacının ortalama tüketiminin 10m3 civarında olduğu görüldüğünden, 53,55 TL"nin dahi davacı açısından fazla olduğunu belirtmiştir.
    Mahkemece inşaat mühendisi bilirkişisinden aldırılan 04.02.2013 tarihli raporda ise; bilirkişi, davacının yazlığında bir musluk veya tuvalet rezervinden su sızıntısının olduğu, 10 ay boyunca sızan suyun kanalizasyona karıştığı ve sayaç okumasının doğru olduğu, 872 m3 suyun istem dışında da olsa sarf edildiği kanaatinde olduğunu belirtmiştir.
    HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Bilirkişiler, raporlarını hazırlarken raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorundadır. Bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmelidir. Ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişki varsa hakim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    Hükme esas alınan 15.06.2012 tarihli bilirkişi raporu ile 04.02.2013 tarihli bilirkişi raporu arasında çelişki olup, mahkemece, raporlar arasındaki çelişki giderilmemiştir.
    Kaldı ki; mahkemece, hükme esas alınan rapor, dava konusu su bedelinin tespiti yönünden bilişim uzmanı, avukat bilirkişiden alınmıştır. Bilişim uzmanı, avukat dava konusu su tüketim bedeli hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığından, söz konusu bilirkişinin raporuna dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.
    Bu durumda mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, dava dosyasının önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak ve su tüketim hesabı konusunda uzman üç kişilik bilirkişi kuruluna verilerek, gerekirse keşif de yapılarak, dosyadaki raporlar arasındaki çelişkileri giderecek ve dava konusu su faturası bedeli hakkında dava öncesi bir tenzil yapılıp yapılmadığı da belirlenecek şekilde, davaya konu su faturası tarihinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak, davalı kurum tarafından istenebilecek bedelin hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, birbiriyle çelişen raporlardan konusunda uzman olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak ve raporlar arasındaki çelişki giderilmeden, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı geretirmiştir.
    Bozma nedenine göre; taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi