21. Hukuk Dairesi 2016/10978 E. , 2017/5953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dava, iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacı lehine 28.322,39 TL maddi ve 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 30.07.2003 tarihinden itibaren işleyecek ve hesaplanacak yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, davalı ... nezdinde işçi olarak çalışırken, olay tarihinde reklam, afiş ve tabela denetimi yaptığı esnada fenalaşıp, düşerek kafasını yere çarpması neticesinde yaralandığı, ... tarafından maluliyet oranının %30,2 olarak tespit edildiği ve 26.03.2014 tarihinde kontrol muayenesi kaydının bulunduğu, kusur raporuna göre işçinin %70, işverenin ise %30 oranında kusurunun bulunduğu mahkemece hesap bilirkişiden alınan 29.06.2015 tarihli rapora itibarla maddi tazminata hükmedildiği anlaşılmıştır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu olay tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarında; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle kusurun aidiyeti ve oranı hiç bir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde, saptamadıkları anlaşılmaktadır.
Bu açıklamalar doğrultusunda davaya konu olay incelendiğinde kazalının işyerinde çalışırken epilepsi nöbetine bağlı gelişen iş kazası neticesinde malul kaldığı tartışmasızdır. Sağlık durumu kişinin yaşı, genetik özellikleri ve bünyevi yapısı, tütün, alkol, madde bağımlılığı, egzersiz durumu, gibi çeşitli faktörlerinin bir araya gelmesiyle bozulabileceği,ve bu durumun olayın uygun illiyet bağını oluşturabileceği ve kısmi sebebi olabileceği gözetilerek kusurun ağırlığının değerlendirilmesinde dikkate alınması gerektiği ortadadır.
Hal böyle olunca,dosya kapsamındaki kusur raporlarının, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Yapılacak iş; Sigortalının işe giriş öncesi ve sonrasındaki tüm tedavi evrakları temin edilerek, işverenin sigortalının periyodik sağlık muayenelerini yaptırıp yaptırmadığı, bu muayenelerde epilepsi rahatsızlığı veya davaya konu olay tarihinde vukubulduğu iddia edilen bayılma olayı ile ilgili bir bulguya rastlanıp rastlanmadığı, iş kazası tarihinden önceki tarihlerde sigortalının bünyesini zorlayacak bir çalışma yaptırılıp yaptırılmadığı, olay günü sigortalıyı işyerinde rutin dışında bir gerginlik ve stres içine sokacak bir olayın cereyan edip etmediği, çalışma şeklinin iş kazasına neden olup olmayacağı araştırılmak, işyeri hekimliği, işgücü sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman olan bir nöroloji uzmanı bilirkişinin de yer alacağı bilirkişi heyetinden kusur raporu almak, verilen raporu dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirmek ve çıkacak sonuca göre, karar verilmekten ibarettir.
2- Aynı zamanda Somut olayda, davacıda mevcut sürekli iş göremezlik oranının %30,2 olarak belirlendiği, 26.03.2014 tarihinde kontrol edileceğinin öngörüldüğü, kontrol neticesine ilişkin dosya kapsamında bilgi bulunmadığı anlaşşılmaktadır.
Sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte kazanma güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin saptanması gerektiği açıktır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde taraf vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve sair temyiz itirazları bu aşamada incelenmeksizin hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 11.07.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.