Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/9732
Karar No: 2019/8332
Karar Tarihi: 11.12.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/9732 Esas 2019/8332 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı ve davacı arasındaki tapu iptali ve tescil davasında, mahkeme kadastro sonucu tespit edilen taşınmazların davacı ve davalıya ait olduğunu belirlemiş ve davacının iddialarını reddetmiştir. Ancak, yapılan keşif sonrasında fen bilirkişiler tarafından hazırlanan raporda, davacıya ait taşınmazın bir kısmının davalının taşınmazına dahil edildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkeme kararı yanlış değerlendirme sonucu, reddedilmesi gereken kısmın davalı taşınmazından ayrılması ve davacı taşınmazına eklenmesi gerektiği sonucuna varmıştır.
16. Hukuk Dairesi         2016/9732 E.  ,  2019/8332 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 185 ada 3 parsel sayılı 5.599,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı ... adına, 185 ada 4 parsel sayılı 7.443,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., kadastro sırasında kendisine ait 185 ada 3 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının davalıya ait 185 ada 4 parsel sayılı taşınmaza dahil edildiği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı ..., kadastro sırasında kendisine ait 185 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 185 ada 4 parsel sayılı taşınmaz sınırının yanlış belirlendiği ve kendisine ait taşınmazın bir kısmının davalı taşınmaza dahil edildiği iddiasıyla dava açmıştır. Davalı ..., davanın reddini istemiş, mahallinde yapılan keşifte ise, kendisine ait 185 ada 4 parsel sayılı taşınmazı kadastro tespitinden önce 2007 yılında satın aldığını, önceki tarihlerde kimin ne şekilde kullandığını bilmediğini, oturdukları evi 2009 yılında yaptırdıklarını, evin arkasına da ahır yaptıklarını, bunları yaptıkları sırada taş duvarın olup olmadığını bilmediğini, tel örgüleri eşiyle beraber çektiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, dava konusu edilen yerde davacının ekonomik amaca uygun zilyetliğinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
    Mahkemece 09.05.2014 tarihinde yapılan keşif sonrası dosyaya sunulan ve keşfi takibe imkan veren 10.12.2014 tarihli fen bilirkişilerin raporundan, davacı ve davalıya ait taşınmazlar arasında davalının kadastrodan sonra yapıldığını belirttiği ev ve bunun bitişiğindeki ahırının hizasından geçirilen taş duvar bulunduğu, bu taş duvarın devamında davalı tarafından açıkça ifade edildiği üzere kendisi tarafından çekilmiş tel örgü bulunduğu, davacının iddia ettiği ve keşifte yerel bilirkişi ve tanıklarca gösterilen sınırın da taş duvar ve tel örgünün bulunduğu yerden geçtiği anlaşılmaktadır. Buna göre, davacıya ait 185 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ile davalıya ait 185 ada 4 parsel sayılı taşınmaz sınırının 10.12.2014 tarihli fen bilirkişilere ait raporda gösterilen yer olduğunun ve davacıya ait 81,88 metrekare yüzölçümündeki yerin hataen davalının taşınmazına dahil edildiğinin kabulü gerekir.Hal böyle olunca mahkemece, bu kısmın davalı taşınmazından ifrazı ile davacıya ait 185 ada 3 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle davacı ... adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, davacı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi