11. Hukuk Dairesi 2016/12065 E. , 2018/4267 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 11/02/2015 tarih ve 2014/770-2015/51 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 09.03.2012 tarihinde 2008, 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ilişkin olarak ortaklar kurulu toplantısı yapıldığını, 3 yıllığına müdür olarak seçilen ...’in görev süresi sona erdiğinden toplantıya çağırma yetkisinin bulunmadığını, ayrıca toplantı davetinin 3 gün öncesinden gönderildiğini, usulüne uygun çağrı yapılmadan toplantıda alınan kararların yok hükmünde olduğunu, aksi halde dahi toplantıda alınan kararların hukuka aykırı olduğunu ve iptali gerektiğini, toplantının 3 no.lu kararına ilişkin müvekkiline şirketin defter ve kayıtlarını inceleme hakkı tanınmadığını, şirketin iş ve işlemleri ile ilgili açıklamada bulunulmadığını ve hesaplarının gizli tutulduğunu, hesap ve bilançoların ortaklar kuruluna dahi sunulmadığını, 4 no.lu karara ilişkin kar-zarar durumu belirlenmeden kar dağıtımı hususunda karar oluşturulması ve karın yedek akçe olarak ayrılmasının hukuka aykırı olduğunu, şirketin faaliyetlerini sürdürmek için ilave kaynağa ihtiyacı olmadığını, amacın müvekkilinin kar payı almasını engellemek olduğunu, 5 no.lu karara ilişkin şirket müdürü ..." in Maliye Bakanlığı Teftiş Kurulunun Vergi İnceleme Raporu’nda şirket kayıtlarını usulsüz bir biçimde tutmakla suçlandığını ve bu konuyla ilgili olarak ortaklar kurulunda açıklama yapılmadığını, şirketin gerçek durumunu yansıtan bilanço ve gelir tablosu sunulmadan şirketin işlemleri, sermaye yapısı ve sürmekte olan incelemeler nedeniyle mevcut vergi riskleri ile ilgili açıklama yapılmadan şirket müdürünün ibrasının söz konusu olamayacağını, ayrıca şirket müdürünün kendisinin ibrasına ilişkin kararda oy kullanmasının hukuka aykırı olduğunu, 6 no.lu karara ilişkin şirketi tek başına temsil ve ilzam etme yetkisini kötüye kullanan ...’in kendi oyları ile şirket müdürü olarak seçmesinin iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu, 7 no.lu karara ilişkin ise hiçbir gerekçe yokken müvekkilinin kötü niyetle şirketten çıkarılmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, 09.03.2012 tarihli toplantıda alınan kararların iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı pay sahibinin toplantıya katılarak oyunu kullandığı ve muhalefetini tutanağa yazdırdığı, davacının davetin şekli ve içeriğine ilişkin düzenlemelere aykırılık iddiası ile kararın iptali talebinin yerinde olmadığı, alınan kararın kanuna esas sözleşmeye ve iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun ispatı
gerektiği, bilançonun toplantı sırasında bulunmamasının alınan kararların geçerliliğini etkileyecek bir durum olmadığı, karın dağıtılmaması kararının iyi niyet kurallarına aykırı olduğunun söylenemeyeceği, ibra kararının iptalinin talep edilmesinde hukuki menfaatinin bulunmadığı, şirket paylarının %99’undan fazlasına sahip olan ortağın müdür seçilmesinin işin doğası gereği olup müdürün şirketi zarara uğrattığı iddialarının şirket müdürlüğüne seçim için engel olamayacağı gibi, ortağı şirketten çıkarma hususunda mahkemeye müracaat edilmesi için müsaade verilmesi kararının ortağın çıkarma kararı olmayıp, ayrıca genel kurul dışında da bu muvafakatın verilmesi mümkün olduğundan kararın iptalini talepte hukuki menfaat bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava; limited şirket genel kurul toplantısında alınan kararlarının iptali istemine ilişkindir. Davalı şirketin 09.03.2012 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı sırasında iptali talep olunan diğer kararların yanısıra davacının muhalif kaldığı 4 no"lu kararla şirket karının dağıtılmayıp yedek akçe olarak ayrılmasına da karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilirkişi raporundan ve belgelerden davalı şirketin istikrarlı bir karlılık trendinin bulunduğu, şirketin 17.5.2004, 19.7.2007 ve 22.08.2008 tarihlerinde yapılan genel kurul toplantılarında da kâr payı dağıtılmaması yönünde kararların alındığı, bu genel kurullarda alınan bir kısım kararlarla birlikte kâr payı dağıtılmamasına ilişkin kararın da davalara konu edildiği anlaşılmaktadır. İptali istenilen 4 no"lu kararda kar payının neden dağıtılmadığına dair herhangi bir açıklama bulunmadığı gibi, dava sırasında da kâr payı dağıtılmamasının nedenleri izah olunmamıştır. Limited şirket ortaklığında aslolan şirket karından pay almak olması nedeniyle somut gerekçelere dayanmayan kar payı dağıtılmamasına yönelik 4 no"lu genel kurul kararının hukuka ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğu gözetilmeden bu talep yönünden de davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
3-Ayrıca, mülga 6762 Sayılı TTK"nın 537/son maddesi uyarınca limited şirketlerde hakkında ibra kararı verilecek ortağın bu kararın ittihazında oy hakkı bulunmadığı ve diğer ortağın şirket müdürü ortak hakkındaki ibra kararına muhalefet ettiği gözetilerek ortaklar kurulunda alınan şirket müdürü olan ortağın ibrasına ilişkin 5. no"lu kararın iptaline hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 04/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.