3. Hukuk Dairesi 2015/1522 E. , 2015/4984 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ORDU 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/09/2014
NUMARASI : 2014/98-2014/269
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dilekçesinde özetle, davalı annesinin yaşlı ve bakıma muhtaç bulunduğunu, bu nedenle köydeki 300 dönümün üzerindeki arazilerinin(fındık bahçesi) 2012 yılı fındık sezonunda bakımının kendisinin yaptırdığını ileri sürerek; toplam harcadığı 19.148,00 TL masrafın davalıdan alınarak tarafına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; davacının kötüniyetli olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen karar, davacının temyizi üzerine; Dairemizin, 17/12/2013 tarih 2013/14831 esas 2013/18125 karar sayılı ilamı ile; "TBK.nun 529.(BK.nun 413.) maddesine göre "iş sahibi, işin kendi menfaatine yapılması halinde, iş görenin, durumun gereğine göre zorunlu yararlı bulunan bütün masrafları faiziyle ödemek ve gördüğü iş dolayısıyla üstlendiği edimleri ifa etmek ve hakimin takdir edeceği zararı gidermekle yükümlüdür. Bu hüküm, umulan sonuç gerçekleşmemiş olsa bile, işi yaparken gereken özeni göstermemiş olan işgören hakkında da uygulanır. İşgören yapmış olduğu giderleri alamadığı takdirde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ayırıp alma hakkına sahiptir. Davacı vekaletsiz iş görme hükümlerine göre, davalıya ait arazide yaptığı masrafları davalı anneden talep edebilir.
Mahkemece, bu çerçevede bir inceleme ve araştırma yapılıp, sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yanılgı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmediği" gerekçesi ile bozulmuş olup, mahkemece; bozma ilamına uyularak, davanın kabulü ile, 19.148,26TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili süresinde temyiz etmiştir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olayda, mahkemece; tarafların anne-oğul olması nedeni ile, 6100 sayılı HMK."nın 203. maddesi gereği yapılan masrafların miktarının tanıkla ispat edilebileceği; davacının, bahçe bakım masraflarını karşıladığı hususunun tanık anlatımları ve davacı tarafından sunulan para makbuzları ve faturalarla ispat edildiği belirtilerek; ayrıca, bilirkişi incelemesi yapılmadan karar verilmiştir. Dava konusu olarak talep edilen fındık bahçesi bakım bedelinin belirlenmesi; hakimin, hukuki bilgisi ve genel hayat tecrübelerine göre değerlendirebileceği bir konu olmayıp, uzman bilirkişi incelemesini gerektiren bir konudur. Mahkemece, bu konularda, uzman bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınması gerekir.
Hal böyle olunca, mahkemece; öncelikle, dosyanın oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, davacının davalı taraftan isteyebileceği fındık bahçesi bakım bedelinin; işin niteliği gereği bakım için gereken masraflar ile dosya kapsamında bulunan ödeme ve harcamalara ilişkin belgeler de göz önünde bulundurularak, hesaplanması konusunda denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.