3. Hukuk Dairesi 2014/12948 E. , 2015/5005 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP 6. ASLİYE HUKUK(TÜKETİCİ) MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/238-2014/104
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı dava dilekçesinde; davalı tarafından, kaçak elektrik kullanım bedelinin ödenmemesi halinde elektriğin açılmayacağını tarafına bildirdiğini; oysa, ceza yargılamasında beraat ettiğini belirterek; kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan elektrik borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; ceza mahkemesinde aldırılan bilirkişi raporunun, hukuk mahkemesinde yeterli olmayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davacının, davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş hüküm, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Davada; davacı, kaçak elektrik kullanımından dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
HMK"nın 266. (HUMK m.275) maddesi gereğince; mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Bilirkişiye başvurulmasına gerek olup olmadığına hakim karar verir.
Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
Somut olaya gelince; davacı, duruşmada, bilirkişi incelemesi yapılmasını istemediğini, dava konusu yerin kendisinin meskeni olduğunu, mevcut delillere göre karar verilmesi gerektiğini beyan etmiş; mahkemece, bu talep doğrultusunda, bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, davacının davasını ispat edemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Davacının, normal veya kaçak elektrik enerjisinden dolayı, ödemesi gereken elektrik bedelinin hesaplanması işi; hakimin hukuki bilgisi ve genel hayat tecrübelerine göre değerlendirebileceği bir konu olmayıp, uzman bilirkişi incelemesini gerektiren teknik bir konudur. Mahkemece, bu konularda HMK 266 ve devam eden maddeleri uyarınca, uzman bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınması gerekmektedir.
Kaldı ki, somut uyuşmazlığın çözümünde, bilirkişinin görüşüne başvurulması da zorunludur.
Ayrıca; davacı hakkında, karşılıksız yararlanma suçundan açılan kamu davasında davacının beraatine kararı verilmiş ise de; Ceza Mahkemesi kararlarının Hukuk Mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen Borçlar Kanununun 53.maddesi hükmünde, (TBK 74. mad.) "Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için Ceza Hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, Ceza Mahkemesinde verilen beraat kararı ile de mukayyet değildir. Bundan başka Ceza Mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi Hukuk Hakimini takyit etmez." denilmektedir.
Bu açık hüküm karşısında, Ceza Mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların Hukuk Hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hukuk hakimi, ceza mahkemesinin kusura ilişkin değerlendirmesiyle ve buna etkili tespit edilen olgularla bağlı kalmaksızın, taraflarca ileri sürülen delilleri toplayıp, tümünü birlikte değerlendirerek bir sonuca varmalıdır. Bu bağlamda, ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporu, eldeki davada da bağlayıcı değildir.
Hal böyle olunca, mahkemece; dosyanın elektrik konusunda uzman bilirkişiye verilerek, davalının davacı taraftan isteyebileceği bedelin, tutanak tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkındaki 622 sayılı karar göz önünde bulundurularak rapor alınmasının sağlanması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.