Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
 İİK.nun 4949 sayılı kanunu ile değişik 170/3. maddesi hükmü aynen, icra mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonucunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir, itirazın kabulü kararı ile takip durur. Hükmünü içermektedir. Ayrıca aynı maddenin 4. fıkrasında ise  icra mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde senedi takibe koymada kötüniyet ve ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı, senede dayanan takip konusu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10 u oranında para cezasına hükmeder... Yasal düzenlemesine yer verilmiştir. Mahkemece ilgili yasa maddesindeki bu fıkraya aykırı şekilde takibin durması yerine iptaline karar verilmesi ve 4. fıkraya göre de takip yapan alacaklının yetkili hamil olup kendisinden önceki ciranta olan M.A."a itiraz eden borçlu Adnan"ın yapmış olduğu ciro imzasının sahte olup olmadığını bilebileceği durumda olmadığından ve başkaca da kötüniyeti ve ağır kusuru bulunduğu da belirlenmeden icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; inkar tazminatının %20 yerine artırım nedeni gösterilmeden %40 oranında hüküm altına alınması da doğru görülmemiştir.
 SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 03.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.