14. Ceza Dairesi 2014/3537 E. , 2017/361 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, çocuğun basit cinsel istismarı
HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, çocuğun basit cinsel istismarı suçundan beraat
İlk derece mahkemesince verilip kısmen re"sen de temyize tâbi hükümlerin sanık müdafii ile katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi ve sanık müdafiince incelemenin duruşmalı yapılmasının talep edilmesi üzerine, dosya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle, 22.06.2016 Çarşamba saat 09:30"a duruşma günü tayin olunarak sanık müdafiine çağrı kâğıdı gönderilmişti.
Belli günde Hâkimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Sanık ... müdafii Av. ..."a duruşma gününü bildirir çağrı kâğıdının yapılamadığı anlaşılmakla, İstanbul Barosu avukatlarından Av. ..."ın baroya müzekkere yazılarak güncel adresinin tespit edilerek sanık müdafii Av. ..."a çağrı kâğıdı gönderilmesine,
Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaasına göre duruşmanın 28.09.2016 saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine sanık müdafiin gelmediği, ayrıca bir talepte de bulunmadığı, anlaşılmakla Yargıtay Cumhuriyet Savcısının uygun görülen talep ve mütalaası dairesinde DURUŞMASIZ inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek, vaktin darlığına binaen dosyanın incelenmesi başka bir güne bırakılmıştı.
Dosyanın incelenmesinde sanık ..."ın vekaletnameli müdafii Av. ..."ın süresinde duruşmalı inceleme talebinin bulunduğunun anlaşılması karşısında; Avukat ..."a duruşma gününü bildirir çağrı kağıdı ve ekinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesinin İstanbul Barosunda kayıtlı adresine gönderildiği, bu adresten çağrı kağıdının taşındı şerhi düşülerek iade döndüğü, daha sonra ilk derece mahkemesi olan İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi"ne müzekkere yazılarak avukatın adresinin araştırılmasını ve tebligata sarih adresinin tespiti ile duruşma gününü bildirir çağrı kağıdı ve tebliğnamenin tebliğ ettirilmesi istenildiği, İstanbul Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi"nin usule aykırı şekilde Avukat ..."ın İstanbul Barosunda kayıtlı adresine Tebligat Kanununun 35. Maddesine göre tebligat gönderdiği anlaşılarak dosyanın 28.09.2016 tarihinde yapılan duruşmasında sanık müdafii Av. ..."ın duruşmaya katılmadığından duruşmasız inceleme yapılmasına karar verildiği göz önüne alınarak;
28.09.2016 tarihli duruşmasız inceleme yapılmasına dair kararın kaldırılarak yeniden duruşma günü belirlenmesine,
Sanık ... müdafii Av. ..."ın tebligata sarih adresinin tespiti ile avukatlık mesleğine devam edip etmediği hususların araştırılması için kayıtlı olduğu İstanbul Barosuna müzekkere yazılmasına,
Araştırma sonucunda Avukat ..."ın adresine ulaşılamaması veya herhangi bir nedenle meslekten ayrıldığının tespiti halinde sanığa müdafiine ulaşılamadığı bu nedenle yerine müdafii tutup tutmayacağı hususu sorularak müdafii tutmaması halinde duruşma günü belirlenerek sanığa müdafii tayini için Ankara Barosuna müzekkere yazılmasına, 11.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde Hakimler Kurulu duruşma salonunda toplanarak Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde oturum açıldı.
Yapılan tebligat üzerine dosyadaki vekaletnameye dayanarak sanık ... adına gelen Av. ... huzura alınarak duruşmaya başlandı.
Duruşma isteğinin süresinde ve yerinde olduğu anlaşıldıktan sonra uygun görülen talep ve mütalaa dairesinde sanık ... hakkında DURUŞMALI inceleme yapılmasına oybirliğiyle karar verilerek tefhim olunduktan sonra işin açıklanmasına dair raportör üye tarafından düzenlenen rapor okundu.
Raportör üye rapora ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirdi.
Sanık müdafii temyiz layihasını açıklayarak savunmada bulunup müvekkili hakkındaki hükmün BOZULMASINI istedi.
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı tebliğname içeriğini tekrar etti.
Son sözü sorulan sanık müdafii savunmasına ilave edecek bir cihet bulunmadığını bildirmekle dosya incelenerek karar verilip tefhim olunmak üzere duruşmanın 08.02.2017 Çarşamba günü saat 09:30"a bırakılmasına oybirliğiyle karar verildi.
Belli günde oturum açıldı. Dava evrakı incelenerek gereği görüşülmüş olduğundan aşağıda yazılı karar ittihaz olundu.
Bugün dava evrakı ele alınmakla 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan verilen beraat hükmünün incelenmesinde;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılanlar vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesine gelince;
Hükümden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
5237 sayılı TCK"nın 49. maddesi uyarınca aynı Kanunun 103/6. maddesinin 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasını gerektirmesi ve sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/2-3-4. maddelerinin uygulanması ile bulunan hapis cezasının 20 yılı aşması nedeniyle aynı maddenin altıncı fıkrasının uygulanma olanağının kalmadığı gözetilmeden, sanığın cezasının ayrıca bu fıkraya göre de arttırılması,
Kanuna aykırı, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları ile sanık müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki sözlü savunması bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı
CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasındaki 5237 sayılı TCK"nın 103/6 ve 43. maddelerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin karardan çıkartılıp TCK"nın 103/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan sonra gelmek üzere “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 103/2-3-4. maddelerinin uygulanması ile bulunan hapis cezasının 20 yılı aşması nedeniyle aynı Kanunun 103/6. maddesinin tatbikine yer olmadığına," ve "5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi uyarınca sanığın cezası takdiren 1/4 oranında arttırılarak 27 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan re"sen de temyize tabi hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 31.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
31.01.2017 tarihinde verilen işbu karar 08.02.2017 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcılarından ... hazır olduğu halde sanık müdafiin gıyabında tefhim olundu.