Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20056
Karar No: 2015/5107
Karar Tarihi: 30.03.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/20056 Esas 2015/5107 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/20056 E.  ,  2015/5107 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL 33. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
    TARİHİ : 20/03/2014
    NUMARASI : 2013/288-2014/73


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı vekili; davalı şirket tarafından elektrik faturalarının ödenmediğini, fatura bedellerinin tahsili amacıyla davalı hakkında icra takibi yapıldığını, takibe ve borca itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2008/5805 esas sayılı dosyasındaki takibin 1.118,70 TL asıl alacak, 1.389,04 TL işlemiş faiz, 250,03 TL KDV olmak üzere toplam 2.757,85 TL üzerinden yukarıda belirtilen 1.118,70 Tl asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek suretiyle avans faizi ile davalıdan tahsili suretiyle sürdürülmesine, borçlu davalının likit alacağa kötü niyetli itirazı nedeniyle hükmolunan tutarın takip tarihindeki İİK hükümleri uyarınca % 40" ı oranında hesaplanan 1.103,14 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24.maddesinde; "Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.
    Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.
    Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz..." hükmü öngörülmüştür.
    Görüldüğü üzere; iltihaki nitelikteki davaya konu abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda davacı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir.
    Somut olayda; davalı şirketin 2047645 nolu ticarethane abonesi olduğu, elektrik faturalarının ödenmemesi nedeniyle davalı aleyhine Eyüp İcra Müdürlüğünün 2008/5805 sayılı dosyası ile 22.05.2008 tarihinde icra takibi başlatıldığı ve toplam 2.757,85 TL"nin talep edildiği, davalının borca itiraz ettiği anlaşılmaktadır.
    Yargılama sırasında düzenlenen 08/02/2014 tarihli Bilirkişi Raporunda; davacı ile davalı arasında davalı işyerinde kurulu 2047645 sayılı tesisatla ilgili imzalanan 24/07/1986 tarihli Elektrik Bağlantı indirimi gereği tesisatın kullanma döneminde yasal abonesinin davalı olduğunun dosyaya ibraz edilen belgelerden görüldüğü, bu belgeyle bağlantılı Elektrik Abone Sözleşmesi gereğince tesisatın ticarethane tarife grubuna ait olduğu, 09/02/2007 tarihinde sayacın kaldırılmış olduğunun tutanakta belirtildiği, davacı tarafından davalının aboneliği döneminde 13 dönem halinde tüketilen elektrik miktarı için elektrik faturalarının tanzim ve tahakkuk ettirilerek bunların yasal sürelerinde ödenmesinin istendiği, faturaların dosyaya ibraz edilmediği, belirtilen 13 dönem için tahakkuk ettirilen elektrik faturalarının toplam tutarının 1.118,78 TL olduğu, takip talebinde de bu miktarın istendiği, ayrıca 1.389,04 TL gecikme zammı ve 250,03 TL KDV olmak üzere toplam 2.757,03 TL talep edildiği, davalının itirazında 25/04/1991 tarihinde adresini değiştirdiğini ve bu tarihten sonra elektrik hizmetinden faydalanmadığını ve borcu bulunmadığını belirttiği, Elektrik Tarifeleri Yönetmeliği ile "abone arasında tanzim ve imza edilmiş olan Elektrik Abone Sözleşmesinin ilgili maddeleri ile abonmanlığın son bulması ..... başka bir yere taşınacak abonenin o yerden taşınmazdan en az 1 hafta evvel ilgili idareye yazılı olarak müracatla aboneliğini sona erdirmesi gereklidir" hükmünü taşıdığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları ile de abone olmasa dahi elektriği fiilen kullanan kişinin tüketim bedelinden sorumlu olacağını belirttiği, olayda davalının mahalde kurulu olan tesisat için kullanma döneminde yasal abonesi olduğunun görüldüğü, bu nedenle yasal aboneliği nedeniyle sorumlu bulunduğu, itirazları bakımından 3. Şahıslara rücu hakkının bulunduğu, davalının aboneliğin iptali ve tesisatın kullanıma kapatılmasına ait bir talebinin bulunmadığı, Elektrik Tarifleri yönetmeliği 50 maddesi ve TK 21 maddesine göre abonenin adresine yapılacak her türlü bildirimin abonenin şahsına yapılmış sayılacağı , burada belirtilen süreler içerisinde elektrik borcunun ödenmemesi halinde elektriğin kesileceği ve kesilmemesinden idarenin sorumlu olacağı hükmünün getirildiği, ancak Yargıtay 13 HD kararı ile makul kesme süresinden sonraki faturalardan doğan gecikme zammı için idarenin davalı ile birlikte müteselsil sorumlu olacağını belirttiği, gecikme faizinin 6183 sayılı kanunda belirtilen oranlar uygulanarak belirleneceğini, davalının faturaların tebliği hususunda davacı kurum nezdinde bir itirazının bulunmadığı, makul sürede elektriği kesmeyen idarenin de %20 oranında müterafik kusuru bulunduğu kanaatinde oldukları, bu yönden takdirin mahkemeye ait olduğu, davacının dava konusu tesisatlarda 13 dönem halinde sarf edildiği halde ödenmeyen elektrik için takipte bulunduğu, faturaların tamamının dosyada olmadığı, cari hesap üzerinde yapılan incelemede 23 adet faturalarının süresinde ödenmediğinin görüldüğü, takip talebi altında ve ekli listede gösterilen 13 dönem elektrik faturasının 31/05/2010 takip tarihine kadar gecikme zammı ve KDV hesabının raporda gösterildiğini, bu faturaların BK 125 maddesine göre 10 yıllık zaman aşımına uğramamış olduğu, bu faturaların yargı kararları gereği dönemlerine göre ait olduğu yönetmelik çerçevesinde incelenmesinin yapıldığı, buna göre toplam takip tutarının 1.118,70 TL asıl alacak, 1.389,04 TL gecikme zammı, 250,03 TL KDV olmak üzere toplam 2.257,85 TL olduğu, yukarıda belirtilen tarafların kusur durumuna göre davalının sorumlu olduğu tutarın da raporda mahsup edilerek hesaplama yapıldığı, davanın bu kapsamda kabulü ile takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekeceği belirtilmiştir.
    Ne var ki; dosya arasına alınan, taraflar arasında imzalanan 24.07.1986 tarihli ve 2047645 nolu abonelik sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda, davacı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir.
    Hal böyle olunca; yerel mahkemece, davacı tarafından taraflar arasındaki sözleşmede, ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanacağının yazılı olduğunu ispat etmediği sürece yasal oranda faiz isteyebileceği göz önünde bulundurulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, faturalar için 6183 sayılı Yasa gereğince değişen oranlarda gecikme zammı yürütülmesine dair hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi