20. Hukuk Dairesi 2018/1629 E. , 2018/5502 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı ... Yönetimi ile ............ Kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ...... ili, ...... ilçesi, ... köyünde bulunan 101 ada 1 parsel sayılı 7.201.519,90 m2 yüzölçümündeki taşınmaz orman niteliğiyle ...... adına tespit edilmiş, mera çalışmasında 131 ada 1 parsel sayılı 5.396.045 m2 yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir.
Davacı vekili ...... Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 31/03/2009 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı ... köyünün, davacı Meşelik köyünün kadimden beri kullanımında olan ...... yaylalarına müdahale ederek kullanmaya başladığını, davalı köyün kadimden beri davacı köyün kullanımında olan yaylara el atmasının haksız olduğunu, davalı köyün geçmişte dava konusu yayları hiçbir zaman kullanmadığını ileri sürerek ... köyünün taşınmazlara müdahalesinin önlenmesini ve dava konusu yaylaların davacı köy tüzel kişiliği adına tahsisini istemiştir. Yargılama sırasında yörede mera çalışması ve kadastro uygulaması yapılmış, asliye hukuk mahkemesi kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik karar vermiş, dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Kadastro mahkemesince dava konusu 131 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine, dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davanın "Mera olarak sınırlandırılması istemi bakımından" kısmen kabul ve kısmen reddi ile taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile, fen bilirkişisinin 14/01/2015 tarihli raporundaki haritada (A) harfi ile gösterilen 2.187.744,47 m2"lik alanın aynı adanın ayrı bir parsel numarası verilerek mera vasfı ile sınırlandırılmasına ve özel siciline yazılmasına, geriye kalan bölümün aynı vasıf ve nitelikte aynı parsel numarası ile tespit gibi tesciline, fazlaya ilişkin isteğin reddine ve mera olarak tashihi istemi bakımından ise dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ............... Kişiliği, davalı ... Yönetimi ve ............ Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, mera aidiyeti, meraya elatmanın önlenmesi ve tahsis talebiyle açılan ve yörede kadastro tespiti yapılması üzerine genel mahkemeden kadastro mahkemesine aktarılan kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.
1- Tarafların dava konusu 131 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Dava konusu taşınmaz yörede yapılan mera çalışmasında, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmeden mera olarak sınırlandırılıp, 22.03.2011 tarihinde özel sicile kaydedilmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince “Görev” hususu dava şartlarından olup aynı Kanunun 115/1 maddesi uyarınca “davanın her aşamasında” araştırılır. Keza 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesine göre taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmekle kadastro mahkemesinin yetkisi başlar. Bu nedenle, mahkemece, çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmediği gözetilerek görevsizlik kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre 131 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki görevsizlik kararının onanmasına karar verilmiştir.
2- Tarafların dava konusu 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Bilindiği üzere, 3402 sayılı Kanunun 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre; "......... çalışma alanında işe başlamadan önce mahalli hukuk mahkemesinde, bu alandaki taşınmaz mallar hakkında görülmekte olan kadastro ile ilgili davalarla hükme bağlanmış olup da henüz kesinleşmeyen davaların listesini alır ve bunu çalışma alanı ile ilgili tüm tapu, vergi, harita ve diğer belge ve örnekleri ile birlikte kadastro teknisyenlerine verir. Listenin müdür tarafından alınmasından sonra o çalışma alanında bulunan taşınmaz hakkında mahalli hukuk mahkemelerine açılan davalar, derhal .........ne bildirilir."
Davalı Taşınmaz Mal Tutanaklarının Kadastro Mahkemesine Devri Hakkındaki Yönetmeliğin 7/a maddesinde; "Kadastro tutanağı henüz düzenlenmeden dava açılmışsa; çalışma alanında bulunan taşınmaz mallarla ilgili olarak yeni açılan davaların mahkemelerce kadastro müdürlüğüne bildirilmesi üzerine, .........nce bu listeler derhal kadastro teknisyenlerine verilir. Dava listelerinde belirtilen taşınmaz malların kadastro tutanağı henüz düzenlenmemiş ise, davanın mahiyetine göre, teknisyenlerce bu yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca sınırlandırma ve tesbit yapıldıktan sonra 6. maddesine göre işlem yapılır." Aynı Yönetmeliğin 6. maddesinde; "Teknisyenlerce Kadastro Müdürlüğüne teslim edilen davalı taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile eklerinin .........nce derhal fotokopisi veya örnekleri çıkartılarak, asılları 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesinin son fıkrası uyarınca en geç 7 gün içinde kadastro mahkemesine gönderilir." Bu tür davalarda 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi uyarınca “hakim re’sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür.”
Dava konusu 101 ada 1 parsel yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda orman olarak sınırlandırılmış, davacı köy tüzel kişiliği ise bu taşınmazın mera olduğunu iddia etmiştir. Bilindiği üzere, orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun ile sadece hangi nitelikteki taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve Devlet Ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tabi tutulmuş ve iadenin koşulları aynı kanunda gösterilmiştir. Ayrıca, bir yerin mera olarak kabul edilebilmesi için, taşınmazın yetkili idari merciler tarafından mera olarak tahsis edilmesi ya da taşınmazın öncesinin bilinmeyen bir zamandan beri geleneksel biçimde kamu malı niteliğinde mera olarak kullanılagelmiş olmasına bağlıdır. O halde, uyuşmazlığın saptanan niteliği dikkate alınarak taşınmazların bulunduğu bölgede yetkili idari merciler tarafından 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca mera tahsisi yapılmış ise Köy Hizmetleri İl ve Özel İdare Müdürlüğünden 4753 ve 5618 sayılı kanunlar uyarınca taşınmazların bulunduğu bölgede mera tahsisi yapılmamış ise aynı doğrultudaki araştırma, 4342 sayılı Kanun uyarınca taşınmazların bulunduğu mülki amirlikten ayrı ayrı sorulup saptanması zorunludur. Somut olayda ise kadastro hakimince taşınmaz başında keşif yapılmadan asliye hukuk mahkemesinde yapılan keşifte dinlenen bilirkişilere belgeler üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle hüküm verilmiş olup, bu araştırma ve inceleme taşınmazın niteliğini belirlemeye yeterli değildir, eksik inceleme ve araştırmayla hüküm kurulamaz.
O halde; mahkemece, en eski tarihli hava fotoğrafları ile bunlardan üretilen memleket haritaları ve dosyadan mahkemede bulunduğu anlaşılan 1959 tarihli memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafları ile yine mevcut 1961 tarihli hava fotoğraflarından üretilen memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra, ...... fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ...... mühendisi, bir harita ve kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi veya bir fen memuru ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla taşınmaz başında yapılacak keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; hava fotoğrafı ve orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde ve hava fotoğrafı üzerinde gösterilmeli, ayrıca bilirkişilere hava fotoğrafları ve dayanağı haritaları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip, raporlarında çekişmeli taşınmaz ile birlikte komşu taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, taşınmazlar üzerinde bulunan bitki örtüsünün niteliği, varsa ağaçların yaşı, cinsi, adedi ve dağılımları ile ilgili ayrıntılı açıklama yapmaları istenmeli, tarihleri belirtilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz komşu taşınmazlarla birlikte memleket haritası ile iritbatlı kroki ve hava fotoğrafları üzerinde denetime elverişli şekilde gösterilmeli, keşifte komşu köylerden belirlenecek yerel bilirkişilerden ve taraf tanıklarından öncesinin ne olduğu, kadim mera niteliğinde olup olmadığı, maddî olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, bu konuda tespit bilirkişilerinin de bilgisine başvurulmalı, ...... uzmanından bu konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda bir numaralı bentte açıklanan nedenlerle; tarafların 131 ada 1 parsel sayılı mera taşınmazı hakkındaki temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmaz hakkındaki hükmün ONANMASINA,
2- İki numaralı bentte açıklanan nedenlerle tarafların çekişmeli 101 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.