Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/542
Karar No: 2016/9287
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/542 Esas 2016/9287 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Banka ile dava dışı asıl borçlu arasındaki genel kredi sözleşmesi kapsamında kredi kullandırıldığı, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmenin belirli bir kısmını imzalayarak borcun sorumluluğunu üstlendiği, borçlunun sözleşme hükümlerine uygun olarak geri ödeme yapmadığı için kredi hesabının kat edildiği belirtiliyor. Davalının itirazı üzerine takibin durduğu, davanın itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesi talep edildiği, mahkemenin ise davanın kısmen kabulüne karar verdiği belirtiliyor. Mahkeme ayrıca, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu ve takip tarihi itibariyle davalıdan istenebilecek kredi alacağının 53.778,01 TL olduğunu tespit ettiği belirtiliyor. Ancak, konusunda uzman bankacı bir bilirkişi marifetiyle banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılmadan karar verildiği, bu nedenle kararın bozulması gerektiği vurgulanıyor.
Kanun Maddeleri: 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 581. ve devamı maddeleri.
19. Hukuk Dairesi         2016/542 E.  ,  2016/9287 K.
"İçtihat Metni"


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : ....Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/10/2015
NUMARASI : 2014/181-2015/485
DAVACI : ....
DAVALI : ....

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı asıl borçlu .... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine istinaden adı geçen şirkete kredi kullandırıldığını, davalının ise sözleşmenin 75.000,00 TL"lik kısmını müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamak suretiyle borcun sorumluluğunu üstlendiğini, borçlunun kredinin geri ödemesini sözleşme hükümlerine uygun olarak yapmadığını, bu nedenle kredi hesabının kat edildiğini ve borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen tespit edilen toplam 95.458,87 TL borcun ödenmediğini, bunun üzerine ..... İcra Müdürlüğü"nün .... sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının haksız şekilde itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredi borcunun ödenmesi için öncelikle asıl borçlulara gidilmesi gerektiğini, asıl borcun teminat çekleri ile ödendiğini, sözleşmedeki kefilliğinin geçersiz olduğunu, sözleşmenin boş olarak imzalattırıldığını daha sonra kredi tutarları ile ilgili bölümlerin bilgisi dışında doldurulduğunu, bu nedenle davacıya borcunun bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirkete ait kredi hesabını sözleşme hükümlerine göre haklı olarak katettiği ve böylece muaccel hale gelen alacak nedeniyle davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre takip tarihi itibariyle faizle birlikte davalıdan istenebilecek kredi alacağının 61.854,96 TL olduğu, ancak asıl borçlu tarafından davadan önce 01.03.2013 tarihinde yapılan 15.000,00 TL ödeme üzerine davalının sorumlu olduğu borç miktarının 53.778,01 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka, davalı aleyhine genel kredi sözleşmesine istinaden kefalet nedeniyle alacak istemiyle takip başlatmış, itiraz üzerine iş bu dava açılmıştır. Davalı itirazında sadece bir sözleşmede kefaletinin bulunduğunu, talep edilen miktarın tamamından sorumlu olmadığını savunmuştur. 6098 sayılı TBK"nun 581. ve devamı maddeleri uyarınca kefil sözleşme limiti kadar ve kendi temerrüdünden sorumludur. Kefaleti olmayan sözleşmeden dolayı sorumluluğu kabul edilemez. Bu durumda mahkemece konusunda uzman bankacı bir bilirkişi marifetiyle banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılarak davalının kefil olarak imzalamış olduğu sözleşme kapsamında varsa borç miktarı belirlenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu yönde inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.









Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi