Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/8385
Karar No: 2017/388

Çocuğun nitelikli cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/8385 Esas 2017/388 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2014/8385 E.  ,  2017/388 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suça sürüklenen çocuğun, mağdurenin onbeş yaşından büyük olduğunu zannettiğine ilişkin savunması, mağdurenin fiziksel görünümünün onbeş yaşından büyük olduğuna ilişkin savcılık gözlemi ve tüm dosya kapsamına göre; Anayasa Mahkemesinin 25.03.2015 gün ve 2014/6419 başvuru numaralı kararı da dikkate alınarak suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 30. maddesinde düzenlenen hata hükümlerinin uygulanma koşullarının mevcut olup olmadığı tartışılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek
    1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 31.01.2017 tarihinde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğu ile karar verildi.


    KARŞI OY

    Dosyada yer alan kanıtlara göre sanık hakkında TCK"nın 30. maddesinin uygulanma olasılığının bulunmadığı kanaatine vardığımızdan sayın çoğunluğun bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Şöyle ki;
    Dosya içeriğine ve oluşa uygun kabule göre suça sürüklenen çocuğun, hastane doğumlu olan ve suç tarihinde onbeş yaşını bitirmeyen mağdureyi rızası ile kaçırıp zincirleme biçimden nitelikli cinsel istismarda bulunduğu sabittir ve bu hususta tartışma yoktur.
    Suça sürüklenen çocuğun soruşturma aşamasındaki savunmasında “mağdurenin onbeş yaşından büyük olduğunu zannettiğini” bildirmesi ve fiziksel görünümünün bunu doğrulaması nedeniyle TCK"nın 30. maddesinin değerlendirilmesi için mahkumiyet hükmü bozulmuş ise de; anlatımlarına nazaran ev sahibinin oğlu olması nedeniyle suça sürüklenen çocuk ile mağdurenin olaydan üç yıl önce tanıştıkları ve birbirlerini yakınen tanıdıkları anlaşılmaktadır. Anlaşarak kaçtıkları 02.07.2007 tarihine kadar yaş küçüklüğünü bilmediği kabul edilse dahi, hemen şikayet üzerine soruşturmanın başlaması nedeniyle yaş küçüklüğünü öğrendiği halde, iddianamenin düzenlenmesine kadar ve hukuki
    kesinti olmadan cinsel istismar eylemine devam etmiştir. Açıklanan nedenlerle suça sürüklenen çocuğun eylemleri sırasında mağdurenin yaşının küçük olduğunu bildiği çok açıktır. Kaldı ki basit bir çaba ve ilgi ile mağdurenin yaşını kolaylıkla öğrenecek ortama ve geniş zamana sahiptir. Olaydan önce mağdurenin yaşının büyük olduğu yolunda yanıltıcı bir bilgi de mağdure veya başkası tarafından sanığa iletilmemiştir. Duruşmadaki savunmasında mağdure ile rızasıyla ilişkiye girdiğini kabul ettikten sonra “mağdure ile bu şekilde ilişkiye girmenin yaşının küçük olması nedeniyle suç olduğunu bilmiyordum” demek suretiyle de suç olmadığını düşünmekle beraber yaş küçüklüğünü bildiğini ikrar etmiştir. Bu durumda, kanunu bilmemek mazeret de sayılamayacağından, sanığın mağdurenin yaşı konusunda kaçınılmaz hataya düştüğünden söz edilemez, fiilini suç olmaktan çıkartmaz. Aksine düşünce, faillerin yaş konusundaki basit ve dayanaksız olan yanılgı iddialarının şüpheden sanık yararlanır ilkesine bağlı olarak her zaman kabulü sonucunu doğurur. Bu ise özelikle tarafların anlaşmaları halinde kötü niyetli kişilerin korunmasına, çocukların ise korumasız kalmasına ve keyfiliğe neden olur.
    Açıklanan nedenlerle somut olayda mağdureyi uzun süredir tanıyan ve yaşını bildiği açık olan suça sürüklenen çocuk hakkında TCK’nın 30. maddesinin uygulanma koşulları bulunmadığından, sayın çoğunluğun hükmün bozulması yönündeki görüşüne iştirak edilmemiştir.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi