Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1204
Karar No: 2018/5780
Karar Tarihi: 05.03.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2018/1204 Esas 2018/5780 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2018/1204 E.  ,  2018/5780 K.

    "İçtihat Metni"


    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi

    DAVA TÜRÜ : İŞE İADE

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı istemi :
    Davacı vekili, davacının davalı şirkette 16/06/2014 tarihinde çalışmaya başladığını, 27/09/2016 tarihinde iş akdine haksız ve hukuka aykırı bir şekilde son verildiğini, iş akdinin feshinde, davalı şirket yönetim kurulunun 23/09/2016 tarihli toplantısının 1 nolu maddesinde yer alan, 23/07/2016 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 667 Sayılı KHK.nin "kamu görevlerine ilişkin tedbirler" başlıklı 4.maddesinin (e) ve (f) bentleri uyarınca ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle sonlandırılmasına ilişkin kararının gerekçe gösterildiğini, 667 Sayılı KHK.nın 4.maddesinin kamu görevlilerine ilişkin hükümler içerdiğini, davalı şirketin yönetim kurulu kararında bahsettiği (e) bendi mahalli idareler personeli, (f) bendi ise 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununa tabi olarak görev yapan kamu personeli ile ilgili bir düzenleme olup, davalı şirketi ve işçisi olan müvekkili ile ilgili bir hüküm içermediğini, nitekim (f) bendinde ilgili Bakan onayı ile kamu görevinden çıkarılmadan bahsedilmiş olması da müvekkili için söz konusu KHK hükümlerinin uygulanmasının mümkün olmadığını gösterdiğini, müvekkilinin iş akdinin feshi için 4857 sayılı Kanunun 18 ve 25.maddelerinde yer alan sebeplerin bulunması gerekmekte olup, bu sebeplerden hiçbirinin mevcut olmadığından ve davalı şirketçe İş Kanunu"nun 25.maddesinde yer alan haklı sebeple fesih hallerinden hiçbirine dayanılmamış olduğundan feshin geçersizliğine, işe iadesine ve boşta geçen süre ile tazminat alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
    Davalı cevabı :
    Davalı vekili, EPDK"nın 22/07/2016 tarih ve 14644415-774.09 sayılı FETÖ/PYD terör örgütlerine ilişkin bilgilendirme yazısı ve TEDAŞ ile Enerji Tabii Kaynaklar Bakanlığı"nın sözlü talimatı kapsamında şirket genel müdürlüğünce haklı sebeple derhal feshedildiğini, davacının FETÖ/PYD terör örgütü ile ilişkisinin olduğuna dair tespit yapılması, icra ettiği görevin kamusal nitelik taşıması, kamu hizmetlerinin gerekleri yönünde görevleri başında kalmalarında sakınca bulunması sebebiyle iş akdinin tek taraflı olarak feshedilmesine dair müvekkil şirket yönetim kurulu tarafından 23/09/2016 tarihinde karar alındığını, davacının tüm yasal haklarının ödendiği, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme kararı :
    İlk Derece Mahkemesince, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile ilişkisinin olduğuna dair tespit yapıldığı belirtilerek iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiği, davacı hakkında FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile ilgili adli veya idari soruşturma bulunmadığı, davacının iş akdinin feshine gerekçe olarak dosyaya sunulan 23/09/2016 tarihli yönetim kurulu kararında İnsan Kaynakları Müdürlüğü"nün 22/09/2016 tarih 102 sayılı teklifine istinaden 667 sayılı KHK"nun 4/e-f bentleri uyarınca davacının iş akdine son verildiğinin karar altına alındığı görülmesine rağmen buna ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmadığı, davacının savunmasının alınmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle 27/09/2016 tarihli feshin geçerli bir nedene dayandığının ispatlanamadığı kanaati hasıl olmakla davacı tarafından süresi içerisinde açılan işe iade davasının kabulü ile davalı işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine ve davacının davalı işveren nezdindeki işe iadesine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, davacının iş akdinin feshine dayanak oluşturan EPDK yazısı ve şirket yönetim kurulu kararının dayanağını oluşturan delillerin Mahkemece ilgili tüm kurumlardan araştırıldığı, davacı hakkında devam eden bir soruşturma olup olmadığı yönünde araştırma yapıldığı, ancak araştırma konulu yazılara gelen tüm cevabi yazılarda davacının aleyhinde herhangi bir bilgi ya da soruşturma bulunmadığının bildirildiği, bu haliyle davacının terör örgütü ile bağlantısı, irtibat veya iltisakı olduğunun ispatlanamadığının kabulü gerektiği karşısında yerel mahkemenin iş akdinin feshinin haklı veya geçerli nedene dayanmadığının kabulüne yönelik kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı dairemizce de kabul edilmekle davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe :
    Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli veya haklı sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı Kanun’un 18. ve devamı maddeleridir.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyiniyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun"un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
    4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
    Davacı işyerinde elektrik arız elemaanı olarak çalışmış,iş sözleşmesi 27.09.2016 günlü fesih bildirimi ile terörö örgütüne üyelik ya da bağlantı şüphesi ile yönetim kurulu kararı ile feshedilmiştir.
    Dosyaya davalı tarafça sunulan Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığınca davalı şirkete hitaben yazılan 22/07/2016 tarihli yazı içeriğinin "Bilindiği üzere, 15-16 Temmuz 2016 tarihlerinde FETÖ/PDY terör örgütü tarafından vatanımızın bütünlüğü ile Devletimizin ve Milletimizin bekasına yönelik bir darbe girişimi gerçekleştirilmiştir. Söz konusu menfur girişim amacına ulaşamasa da Ülkemize ve Milletimize yönelik tehdidin varlığı devam etmektedir. Nitekim bu kapsamda 21 Temmuz 2016 tarihi itibariyle tüm Ülkemizde Olağanüstü Hal ilan edilmiştir. Enerji sektörünün ülkemizin kamu güvenliği ile işleyişinde kritik öneme sahip olduğu aşikardır. Bu nedenle, enerji altyapılarının ve enerji piyasalarının sağlıklı ve kesintisiz işleyişinin temin edilmesi zaruridir. Bu çerçevede, Şirketinizin sahip olduğu lisans/lisanslar kapsamındaki faaliyetlerle ile ilgili sözü edilen darbe girişiminin etkilerinin önlenmesi adına, terör örgütüne üye veya söz konusu örgütle işbirliğinde bulunan kritik pozisyonlardaki personel (hizmet alımı kapsamında olanlar dahil) hakkında keyfi uygulamalardan kaçınılarak gerekli işlemlerin yapılması, Kurumumuza yapılan işlemler hakkında bilgi verilmesi, aksi takdirde Şirketiniz tüzel kişiliği ile Şirket yetkililerinin sorumlu olacağı hususunda bilgilerinizi ve gereğini rica ederim" şeklinde olduğu anlaşılmıştır. Davalı işverenin EPDK"nın 22/07/2016 tarihli bilgilendirme yazısına istinaden, 23/09/2016 tarihli yönetim kurulu kararı ile araştırma sonrası davacıyı işten çıkardığı anlaşılmaktadır.
    Dosya içeriğine göre somut olayda bir şüphe feshi söz konusudur. Bu tür fesihte, işverenin işçisine karşı duyduğu şüphe, aralarındaki güven ilişkisinin zedelenmesine yol açmaktadır. İşverenden katlanması beklenemeyecek bir şüpheden dolayı, işçinin iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluğu ortadan kalktığından, güven ilişkisinin sarsılmasına yol açan şüphe, işçinin kişiliğinde bulunan bir sebeptir. Ciddi, önemli ve somut olayların haklı kıldığı şüphe, güven potansiyeline sahip olmaksızın ifa edilemeyecek iş için işçinin uygunluğunu ortadan kaldırdığından, şüphe feshi, işçinin yeterliliğine ilişkin fesih türü olarak gündeme gelecektir.
    İş sözleşmesinin devamı konusunda davacının fesih sebebi yapılan davranışı kesin şekilde kanıtlanamamış ise de tanık anlatımları ile ortaya çıkan olgulardan işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemez derecede şüphe meydana gelmiş olup bu durumda iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığı sabit olmasa da geçerli nedene dayandığı kabul edilmelidir. Bu nedenle davanın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Belirtilen nedenlerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ... Hukuk Dairesi’nin 2017/1782 esas, 2017/1339 karar sayılı ve ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi’nin 2016/552 esas, 2017/205 sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Davanın REDDİNE,
    3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
    4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 80,50 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
    5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karardan bir örneğin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, 05/03/2018 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi