3. Hukuk Dairesi 2014/10293 E. , 2015/5290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/12/2013
NUMARASI : 2013/42-2013/400
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı arasında imzalanan 01.02.2008 tarihli adi ortaklık sözleşmesine göre davalıya ait ses stüdyosunda davacının ekipman ve emeğini koyarak çalıştıracakları, davacının davalı ve babasına ait kurum ve kuruluşlara olan borçlarını ödeyeceği, yarı yarıya kâr ve zarar ortağı olup, davalının davacıya her ay minimum 1.200 TL maaş ödeyeceği, kârın yarısının bu rakamın üstünde olması halinde kârın yarısının ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davacının edimini yerine getirmesine rağmen davalının kâr payı vermediğini, davacının 31.07.2008 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, cihazlarını alarak ayrıldığını belirterek, 6.400 TL kurum borçları için ödenen bedel ile 6 aylık maaş bedeli 1.200 TL"den 7.200 TL toplamı 13.600 TL"nin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında; davacının edimini yerine getirmediğini, stüdyoda sanatçılara hakaret ettiğini, gelir kaybı olduğunu, sözleşme gereği ödemesi gereken kurum borçlarının ödenmediğini, 26.07.2008 tarihinde işyerine girerek kendine ait cihazları alıp kaçtığını, 22.08.2008 tarihinde ihtarname ile ortaklık sözleşmesini feshettiklerini, davacının aylık 1.200 TL maaşını ödemediğini beyan etmiştir.
Mahkemece; davacının kendisine ait malzemeleri alıp stüdyodan ayrıldığı için sözleşmenin fesih ve tasfiyesinin yapıldığından, ortaklığın zarar etmesi nedeniyle talepte bulunamayacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından, dava konusu edilen ve taraflar arasında noterde düzenlenen 01.02.2008 tarihli "Adi Ortaklık Sözleşmesi" gereğince davalıya ait ses stüdyosunda davacının ekipmanları ve emeğini koyarak çalışacakları, davacının davalı ve babasına ait kurum borçlarını ödeyeceği, sözleşmenin 2.maddesine göre, davacıya minimum 1.200 TL maaş ödeneceği, kârın fazla olması halinde fazla kısmın yarısının ödeneceği kararlaştırılmıştır.
Davacı tarafından gönderilen ihtarname ile sözleşmenin 31.07.2008 tarihi itibariyle feshedildiği, Ağustos 2008 tarihinde ise davacının ekipman ve cihazlarını alarak stüdyodan ayrıldığı anlaşılmaktadır.
Davada, adi ortaklık sözleşmesinin feshinden sonra davacı tarafından kurumlara ödenen bedelin iadesi ile sözleşme ile kararlaştırılan maaşın tahsili talep edilmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacının eşyalarını alıp, stüdyodan ayrılmak suretiyle tasfiye işleminin gerçekleştiği, davacının 3.200 TL bedel ödemesine rağmen, adi ortaklığa ait olmayan davalının kendi ticari defterlerine göre 2007-2010 arası sürekli zarar etmesi nedeniyle davacının alacağının olmadığı açıklanmıştır.
TBK"nun 642.(BK"nun 538.) maddesinde; "Katılım payı olarak bir şeyin mülkiyetini koyan ortak, ortaklığın sona ermesi üzerine yapılacak tasfiye sonucunda, o şeyi olduğu gibi geri alamaz; ancak koyduğu katılım payına ne değer biçilmişse, o değeri isteyebilir" hükmü getirilmiştir. Davacının, ortaklık için koyduğu ekipmanları geri alarak adi ortaklığı tasfiye etmiş sayılır. Bilirkişi raporunda, adi ortaklığın zarar ettiği, TBK"nun 643.(BK. 539.) maddesi gereğince "Katılım payı geri verildikten sonra birşey artarsa, bu kazanç, ortaklar arasında paylaşılır" hükmüne göre paylaşılacak kâr bulunmadığı belirtildiğinden, mahkemece; davacının ödediğini iddia ettiği 6.400 TL alacak talebi yönünden davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Ancak, 01.02.2008 tarihli "Adi Ortaklık Sözleşmesi"nin 2.maddesi gereğince ortaklık zarar etmiş olsa bile davacıya minimum 1.200 TL maaş ödeneceği kararlaştırıldığına ve davacının 01.02.2008 - 31.07.2008 tarihleri arasında ses stüdyosunda fiilen çalıştığı anlaşıldığına göre mahkemece; davacının davalıdan almaya hak kazandığı maaş alacağı ile ilgili talebi hakkında davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.