3. Hukuk Dairesi 2014/12240 E. , 2015/5291 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/01/2014
NUMARASI : 2012/52-2014/38
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı sulama kooperatifinin iki adet tarımsal sulama aboneliği olduğunu, abone olmadan önce 2008 tarihinde kayıt dışı tüketimden dolayı davalının izni ile kullanılmasına rağmen 24.000 TL fatura gönderildiğini, ayrıca 2011/9-11-12. dönemlerine ait tahmini olarak iki abonelik için ayrı ayrı 35.265.60 TL ve 41.597 TL lik ek tahakkuk yapıldığını belirterek, ek tahakkuk faturalarından dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının abone olmadan 3,5 yıl kuyu suyu kullandığını, daha sonra abone olduğunu ve abone olduğu sayaçlarda kaçak elektrik kullanıldığını beyan etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 35.265.60 TL"lik faturadan dolayı davacının borçlu olduğuna, 41.957 TL"lik faturadan dolayı 15.349.58 TL borçlu olduğunun tespitine karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosya kapsamından, davacı sulama kooperatifinin tarımsal sulama amaçlı olarak 2008 yılında iki kuyu açtığı, bununla ilgili 22.04.2011 tarihinde iki adet abone sözleşmesi imzalandığı, 02.11.2011 tarihli tutanak ile sayaç ayar raporuna göre kaçak kullanım yapıldığının tespit edildiği, davacı tarafa iki abone kaydı için ayrı ayrı 35.265.60 TL ve 41.597 TL lik iki fatura gönderildiği anlaşılmaktadır.
Davada, davacı kooperatif adına tahakkuk edilen kaçak elektrik ek faturalarından dolayı borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının trafo merkezinin elektriğini abonesiz kullandığı, abone olduktan sonra resmi olmayan yöntemle sayacı açmak suretiyle kaçak elektrik kullanıldığı, 875960 nolu abone kaydına ilişkin 35.265.60 TL lik ek tahakkukun doğru olduğu, 637720 nolu ikinci abonelik kaydına ilişkin 41.597 TL lik faturalardan ise sayaç ayarı ile oynandığı, kaçak elektrik kullanıldığı belirtilmesine rağmen davacının 15.349.58 TL borçlu olduğu açıklanmıştır.
HUMK"nın 275.(HMK"nun 266.) maddesine göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. HMK"nun 279. maddesine göre; bilirkişinin konusunda uzman olup, yazılı olarak raporunun denetime açık bir şekilde hesap olması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının sorumlu olmadığı kaçak elektrik bedelinin nasıl ve hangi yöntemle hesaplandığı açıklanmadığı gibi, rapor Yargıtay denetimine elverişli olmayıp, hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu durumda, mahkemece; konusunda uzman bilirkişi kurulundan dava konusu dönemde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri de gözetilerek yeniden rapor alınarak ayrıntılı bir şekilde davacının sorumlu olduğu ve olmadığı miktarın belirlenmesi suretiyle oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, HGK"nun 21.05.2014 tarih, 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı ilamı gereğince faturalara kayıp-kaçak bedelinin yansıtılmaması gerektiği düşünülmeden hesaplanan bilirkişi raporunun esas alınması suretiyle karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.