3. Hukuk Dairesi 2014/12296 E. , 2015/5332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 30. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2013/228-2013/144
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sahibi olduğu İstanbul ili Ümraniye ilçesi .. Mahallesinde kain 207 ada 9 parselde kayıtlı bulunan gayrimenkul ile ilgili olarak, 02/04/2008 tarihinde düzenlenme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını; mevcut yer üzerinde Etibank Genel Müdürlüğü lehine 1970 yılında sehven irtifak hakkı tesis edildiğini, müvekkilinin inşaatının yapımına, müteahhit firma başlayamadığından caydığını; 25/02/2010 yılında Zeytinburnu 1. Noterliğinde 07104 yevmiye nolu yeniden sözleşme yapılmış ise de, firmanın inşaat yapma işine başlayamadığını; müvekkilinin, ilgili kamu kurumuyla yaptığı tüm görüşmelerinin sonuçsuz kaldığını; Ümraniye 3 Asliye Hukuk Mahkemesinde 2009/227 Esas 2010/625 Karar sayılı açılan davanın sonucunun beklendiğini, dava sonucunda davalı kurumun haksızlığının ortaya çıktığını, yapılan yanlışlığın mahkemece düzeltildiğini; ancak, müvekkilinin geçen uzun sürede ağır mağdur olduğunu, haksız olarak maddi gelir kaybına uğradığını; müvekkilinin, 02/04/2008 yılından itibaren Ümraniye 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin kararının kesinleşmesi ve inşaatın bitimine kadar geçen süredeki kira gelirlerinden dolayı uğramış olduğu maddi zararın tazmini yönünden zemin kat dükkan, 1.kat 1 daire, 2.kat 1 daire, 3.kat 1 daire olmak üzere 02/04/2008 tarihinden davanın 15/03/2011 tarihinde kesinleşmesine kadar geçen sürede müvekkilinin dükkandan aylık 1.000,00 TL, yıllık 12.000,00-TL, 3 yıllık 36.000,00-TL kira gelirinden mahrum edildiğini; ayrıca, 3 adet dairenin ayrı ayrı 500,00-TL kira ile aylık kira bedeli 1.500,00 TL yıllık 18.000,00 TL 3 yıllık zararının 54.000,00-TL maddi zarara uğradığını beyanla; müvekkilinin maruz kaldığı 1 nolu dükkan ve 1.kat 1 nolu daire ile 2.kat 1 nolu daire, 3.kat 1 nolu dairelerin ve dükkanın 3 yıllık maddi geliri olan toplam 90.000,00 TL"nin tespiti ile yasal faiziyle birlikte, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde; Ümraniye 3 Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı ile tapudaki yanlışlığın giderildiğini, irtifak hakkının mahkemenin bu kararı ile 360 m2"den, 48 m2"ye düşürüldüğünü; daha sonra, dava konusu taşınmazda yola terk işlemi gerçekleştiğini; irtifak tesisinin 42,06 m2"ye düştüğünü, bu durumun taşınmazın kullanılmasına herhangi bir engel teşkil etmediğini, talep edilen bedelin fahiş olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davacıya ait Ümraniye .. mahallesi 207 ada 9 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına davalı idarece yanlışlıkla tesis edilen irtifak hakkı şerhi dolayısıyla, davacının taşınmaza kat karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden yaptıracağı binanın yapımına başlanamadığı ve yanlış şerhin davacının gelir kaybına sebep olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 48.050,24 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan raporda, bilirkişilerin; "...Davacıyla sözleşme ilişkisine girmiş olan yüklenicinin arazi üzerine kayıtlı irtifak nedeniyle borcunu ifa etmesinin mümkün olmadığı kanaatine ulaşılmıştır..." dedikleri, bu kanaate ne şekilde ulaştıkları konusunda yeterince bilgi vermedikleri; oysa ki, Ümraniye Belediye Başkanlığı"nın 27.05.2008 tarihli ve 24.05.2012 tarihli dava konusu 207 ada 9 parsel sayılı taşınmaza ilişkin imar durum belgesi yazılarının birbirine benzer mahiyette olduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda; bu imar durum belgelerinin ve taşınmaz üzerindeki 42,06 m2"lik irtifak hakkı tesisinin, binanın inşasına engel olup olmadığının değerlendirilip, tartışılması gerekmektedir. Taşınmazın tamamı üzerinde değil, sadece 42,06 m2"lik kısmına yönelik irtifak hakkı tesisinin tayin edilecek tazminat bedeli hususunda etkili olup olmadığının da ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece; yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca, hükmün tereddüte mahal vermeyecek şekilde açık olması gerekir. Bu kapsamda, hüküm altına alınan bedelin faiz başlangıç tarihinin de hükümde belirtilmemiş olması doğru görümemiştir.
Kabul şekline göre de; bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere; davacı tarafın, yolsuz kaydın düzeltilmesi için davalıya başvurduğuna ilişkin dosyada belge olmadığı, bu hususun zararın artmasında bir etken olduğu, dolayısıyla davacının müterafik kusurunun olduğu değerlendirilip, TBK"nın 52 maddesi kapsamda hüküm altına alınacak bedelde uygun bir indirim yapılması yoluna gidilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olması da doğru görülmemiş, bu hususlar bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.