
Esas No: 2016/3889
Karar No: 2017/6246
Karar Tarihi: 14.09.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/3889 Esas 2017/6246 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 24.03.2014-02.06.2014 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 24/03/2014-02/06/2014 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının dava konusu dönemde yapılmış bir hizmet bildiriminin bulunmadığı, 03/06/2014 tarihinden itibaren davalı şirkete ait 1084253 sicil numaralı işyerinden bildiriminin yapılmaya başlandığı, ... Çalışma ve İş Kurumuİl Müdürlüğü tarafından davacının dava konusu dönemde işsizlik ödeneği aldığının bildirildiği, bordro tanıklarının beyanlarının alındığı ve söz konusu tanıkların davacının davalı işyerinde yaz aylarında kısa bir süre çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının dava konusu dönemde işsizlik ödeneği aldığı, 03/06/2014 tarihinden itibaren bildirimlerinin yapılmaya başlandığı davalı işyerinde dava konusu dönemde çalışan bordro tanıklarının davacının davalı işyerinde yaz aylarında kısa bir süre çalıştığını söyledikleri anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken davalı şirkete ait başka bir işyerinde çalışan davacı tanığı ..."nin beyanına itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekili ile davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan ..."e iadesine
14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.