11. Hukuk Dairesi 2016/12996 E. , 2018/4393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 29/02/2016 tarih ve 2014/698-2016/109 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili ile davalılar arasında...Ydk. Prç. Bkm. Ürünleri Araç Yenileme İç Dış Ticaret Limited Şirketi"nin devri için 03/04/2014 tarihinde sözleşme imzalandığını, davalıların şirket müdürü ve şirket ortağı sıfatı ile imzalamış olduğu sözleşmeyle şirketin, toplam değeri olan 130.000,00 TL karşılığında müvekkiline devredileceğinin kararlaştırıldığını, şirketin devri için belirlenen bedelin 65.000,00 TL"lik kısmının müvekkilince 03/04/2010 tarihinde nakit olarak ödendiğini, sözleşmede, bu ödemeye istinaden, şirketin yarı hissesinin müvekkiline devredileceğinin düzenlendiğini, yine müvekkili tarafından davalı ..."ün hesabına bir takım şirket hisselerin devri karşılığında 02/06/2014 tarihinde 15.000,00 TL gönderildiğini, bu hususun banka dekontlarıyla sabit olduğunu, şirket hisse devrinin resmi şekilde noterde yapılması gerektiğinden müvekkilinin davalıları bir çok kez noterde devir sözleşmesi yapılması için çağırdığını ancak davalıların davete icabet etmemesi sebebiyle devrin gerçekleşmediğini, müvekkilinin davalılara ödemiş olduğu 80.000,00 TL"nin iadesi için noterden ihtarname gönderildiğini, davalıların cevabı ihtarnamesi ile müvekkilinin gerekli yükümlülüğünü yerine getirmediğinin iddia edilerek borcun ödenmeyeceğinin belirtildiğini, bunun üzerine müvekkilinin alacağının tahsili için ... 23. İcra Müdürlüğü"nün 2014/13653 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız itirazı sebebi ile takibin durdurulduğunu ileri sürerek davanın kabulü ile davalıların icra dosyasına yaptıkları itizarın iptalini, takibin devamını ve davalıların icra inkar tazminatına çarptırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığını, takibin dayanağı olarak 03/07/2014 tarihli sözleşmenin gösterildiğini ancak taraflar arasında bu tarihte akdedilmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığını, dava dilekçesinde alacağın kaynağı olarak gösterilen 03/04/2014 tarihli sözleşmenin icra takibinde yazılı olmadığını, dava dilekçesinde yazılı 03/04/2014 tarihli sözleymeye göre, husumetin tüzel kişiliği haiz sermaye şirketi olan...Ydk. Prç. Bkm. Ürünleri Araç Yenileme İç Dış Ticaret Limited Şirketine yöneltilmesi gerektiği, bu sebeple davanın husumetten reddi gerektiğini, esas yönünden ise, sözleşmede 130.000,00 TL bedel belirlendiğini, 65.000,00 TL"nin sözleşme tarihinde ödendiğini, 15.000,00 TL"nin ise 02/06/2014 tarihinde banka yolu ile havale edildiğini, sözleşme ile şirketin devri için kararlaştırılan 130.000,00 TL"nin 80.000,00 TL"sinin ödenmiş olup, bakiye 50.000,00 TL borcun bu güne kadar ödenmediğini, bu
durumda davacının kendi üzerine düşen edimi yerine getirmeden davalılardan hak talep etmesinin MK 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet hükümlerine aykırı olduğunu, ayrıca BK 97. maddesi gereğince karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifa isteyen tarafın önce kendi borcunu ifa etmesi gerektiğini, davacı tarafın davalıları devir sözleşmesi için notere çağırdığı iddiasını ıspat etmesi gerektiğini, davacının edimini yerine getirmesi halinde gerekli noter işlemlerinin taraflarca kararlaştırılan gün ve yerde yerine getirmeye hazır oldukları ihtarname ile bildirdiklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini ve davacı tarafın %20"den aşağı olmamak üzere tazminat ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava konusu sözleşmenin davacı ile...Ydk. Prç. Bkm. Ürünleri Araç Yenileme İç Dış Ticaret Limited Şirketi arasında akdedildiği, bu nedenle husumetin sözleşmenin tarafı olan şirkete yöneltilmesi gerektiği, sözleşmeyi şirket adına imzalayan davalılara husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, geçersiz limited şirket pay devri sözleşmesine istinaden ödendiği iddia edilen paranın iadesine ilişkindir. Mahkemece, yukarıda özetlenen gerekçelerle sözleşmenin dava dışı "şirketle imzalandığı bu nedenle davalılara husumet düşmeyeceği gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafın dayandığı 03.04.2014 tarihli ve şirket devir sözleşmesi" başlıklı adi yazılı sözleşmeyi davalı Andanç şirket kaşesi altında müdür olarak, diğer davalı ... ise ortak sıfatıyla imzalamıştır. Bu durumda yapılan sözleşmede, sözleşmenin hisse devri olduğu da gözetildiğinde, davalıların taraf olduğu anlaşılmaktadır. Yine, daha sonra taraflar arasında yasaya uygun olarak noterde bir devir sözleşmesinin yapılmadığı ve davacı tarafından davalılara geçersiz limited şirket pay devri sözleşmesi sebebiyle toplamda 80.000 TL ödeme yapıldığı da uyuşmazlık konusu değildir. Bu durumda, davacının davalılardan hangilerine ne miktarda ödeme yaptığı saptanarak ödenen bedelin istirdadına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 07/06/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.