Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/10875
Karar No: 2015/5367
Karar Tarihi: 01.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/10875 Esas 2015/5367 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/10875 E.  ,  2015/5367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KÜÇÜKÇEKMECE 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 21/02/2013
    NUMARASI : 2011/1234-2013/80

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesi ile; davalının elektrik abonesi olup aboneliğin bulunduğu tesisatın kullanımından dolayı tahakkuk eden borcun ödenmediğini iddia ederek davalı aleyhine başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu tesisatın bulunduğu adreste 01.11.2001 tarihinden bu yana dava dışı bir şirketin kiracı olduğunu, yeni kiracının da borçları üstlendiğini bu nedenle davalıya husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, davalının Küçükçekmece 2. İcra Müdürlüğü"nün 2006/13331 sayılı takip dosyasına yapılan itirazının kısmen iptali ile 4.418,42TL asıl alacak, 1.993,84TL gecikme zammı, 358,91TL KDV için toplam 6.771,17TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak;
    1-) Davacının temyiz itirazları yönünden;
    İcra İflas Kanununun 67.maddesine göre, itirazın iptaline karar verilmesi halinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının haklılığının tespit edilmiş olması, alacağın da likit ve muayyen, bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olması zorunludur.
    Somut olayada; 4.418,42 TL asıl alacak, 6.567,49 TL gecikme zammı, 1.182,16 TL KDV olmak üzere toplam 12.168,07 TL alacağın tahsili amacıyla davacı kurum tarafından davalı aleyhine takip başlatılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da; davaya konu 5941080 no.lu tesisat için 11 adet fatura bedeli 4.228,27 TL, 5941081 no.lu tesisat için 4 fatura bedeli 190,15 TL yani toplam 4.418,42 TL asıl alacak tespit edilmiştir. Ayrıca, taraflar arasında abonelik sözleşmesi bulunduğu gözetildiğinde, alacağın likit ve muayyen, bir başka deyişle taraflarca önceden belirlenmiş veya basit bir işlemle hesaplanabilecek nitelikte olduğu kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, mahkemece alacağın likit olduğu gözetilerek icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile icra inkar tazminatının reddine karar verilmesi yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    Davalının temyiz itirazları yönünden;
    2-) Somut olayda, taraflar arasında elektrik aboneliğine ilişkin sözleşme bulunduğu, dava konusu tüketimin her iki tesisat gözetildiğinde 02.04.2002-11.08.2003 tarihleri arasındaki döneme ait olduğu, bu tüketim döneminde abonenin davalı şirket olduğu ancak elektrik tüketiminin fiilen davalı tarafça kullanılmadığı anlaşılmaktadır. Davacı aboneliği iptal ettirmedikçe abonelik üzerinden tüketilen normal veya kaçak enerji bedelinden fiili kullanıcı ile birlikte davalıya karşı müteselsilen sorumludur. (HGK 27.04.2011 tarih ve 2011/19-104E-239K). O halde mahkemece kullanılan elektrik bedelinden davalı şirketin sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
    Somut olayda, taraflar arasında düzenlenen dava konusu aboneliğe ilişkin sözleşmenin; tek yanlı, idarece önceden hazırlanmış, standart, iltihaki nitelikte bir sözleşme olduğu belirgindir. Taraflar arasında bulunan sözleşmede fatura bedelinin ödenmemesi durumunda ne oranda faiz yürütüleceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.
    Enerji Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 24. maddesinde; "Zamanında ödenmeyen borçların tahsiline ilişkin hususlar; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında düzenlenir.
    Müşterinin perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşmalar kapsamında öngörülen ödemeleri zamanında yapmaması halinde dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından elektriği kesilebilir.
    Perakende satış sözleşmesinde belirlenen gecikme faizi, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammını aşamaz..." hükmü öngörülmüştür. Görüldüğü üzere; iltihaki nitelikteki davaya konu abone sözleşmesinde, ödemelerde gecikme olması halinde fatura bedeline 6183 sayılı yasada belirlenen gecikme zammı uygulanacağına dair açık ve anlaşılır bir ifadeye yer verilmemiştir. Bu durumda davacı şirket ancak bu konuda bir kararlaştırmanın bulunduğunu ispat ettiği taktirde dava konusu ödenmeyen fatura bedeli alacaklarına 6183 sayılı yasada öngörülen oranlarda gecikme zammı uygulanmasını isteyebilir, aksi durumda ise, fatura bedellerine son ödeme tarihlerinden itibaren ancak yasal faiz uygulanmasını talep edebilecektir.
    Hal böyle olunca; yerel mahkemece, davacının yasal oranda faiz isteyebileceği gözönünde bulundurulmak suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken asıl alacak üzerinden gecikme zammı tespit eden bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi