Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9222
Karar No: 2015/5398
Karar Tarihi: 01.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9222 Esas 2015/5398 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/9222 E.  ,  2015/5398 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : LÜLEBURGAZ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 14/03/2014
    NUMARASI : 2013/89-2014/157

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı M.. M.. yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı M.. M.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesi ile; .. Köyü hudutlarında bulunan 2753 nolu parselin maliklerinin rızası dışında, davalı noterin düzenlediği vekaletnameye dayanılarak H.. A.. adındaki kişiye satıldığını; H.. A.."ın, 4 gün sonra Hayrettin ve N.. E.. isimli kişilere sattığını; açılan tapu iptali ve tescil davasının reddi üzerine, gerçek malik tarafından (davacı) hazine aleyhine dava açıldığını, dava sonunda toplam 60.208.840,000 TL(yeni 60.208,84 TL) ödendiğini ileri sürerek; hazinenin uğradığı zararın, davalı noterden ve tapu sicil müdürlüğünde görevli diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Noter M.. M..; cevap dilekçesinde; zamanaşımı def"inde ve yetki itirazında bulunmuş; esası bakımından da, kendisinin bu olayda hiç bir kusurunun olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Diğer davalılar ise, cevap dilekçesinde; haksız ve yersiz açılan davanın reddini istemişlerdir.
    Mahkemece; istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hükmün davalı noter ve davacı tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin; 24.12.2003 gün ve 2013/14412 E.- 2013/15286 K.sayılı ilamı ile "...Davalı M.. M.. hakkında hüküm kurulurken vekaletname üzerinde hiçbir inceleme yapılmamış, sadece vekaletnamenin düzenlenmesi nedeniyle ve adam çalıştırmadan dolayı sorumlu olduğu açıklanmıştır.
    Davalı noterin sorumluluğu kusursuz sorumluluk ise de; bu kusursuz sorumluluk halinin doğabilmesi için işlemi gerçekleştiren personelin olayda kusurlu olduğunun kanıtlanması gerekir.
    Şu durumda sahte olduğu ileri sürelen vekaletnamenin düzenlenmesinde, vekaletnameyi düzenleyen noter başkatibinin bir kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir, gerekçesiyle" mahkemenin kararı bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş, yeniden yapılan yargılama sonucunda; davalılar M.. M.., T.. A.., N.. Ö.. aleyhine açılan davanın reddine; diğer davalılar H.. A.., K.. P.. aleyhlerine açılan davanın kısmen kabulü ile;48.670.729.505 TL"nin ödeme tarihi olan 13.10.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar K.. P.. ve H.. A.."dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükmün, davacı vekili ve davalılardan M.. M.. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin, 16.10.2008 tarih ve 2007/14092 E-2008/11872 K. sayılı ilamı ile; “...Noterlik Kanununun 162. maddesi uyarınca, noterin kusursuz sorumluluk ilkeleri gereğince, sorumlu tutulabilmesi için zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunmalıdır. Kusursuz sorumluluğun tüm hallerinde olduğu gibi noterin kusursuz sorumluluğu bulunan durumlarda da illiyet bağının, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuruyla veya beklenmeyen bir halin varlığı durumunda kesileceği teoride ve yargısal kararlarda kabul edilmiş bulunmaktadır.
    Davalı M.. M.., İstanbul 27. Noteridir. 1512 sayılı Noterlik Kanununun 1. maddesine göre Noterlik bir kamu hizmeti olup noterler hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar. Kamu hizmeti yapan noterlerin gerekli tüm dikkat ve özeni göstermeleri gerekir. Davalı noter başkatibi tarafından düzenlenen vekalete dayanak teşkil eden taşınmaz maliki Souraya (Sureya) Maussa Pars"ın kimliğinin sahteliği ve iğfal kabiliyeti yönünden incelenmesi gereklidir. işlem sırasında kullanılan kimlik belgesi fotokopisi vekalete ekli gönderilmemiştir. Noterlik Kanununa göre alınması gereken belgelerden olup olmadığı belirlenmelidir. Alınması gereken belgelerden olup alınmamış ise bu durum noterin sorumluluğunu gerektirecektir. Eğer kimlik sureti bulunuyor ise getirtilip kimlikteki resim ile vekalet veren kişinin karşılaştırılıp karşılaştırılmadığı, kimlik belgesinin iğfal kabiliyetinin olup olmadığı araştırılmalıdır. Ayrıca dolandırıcılık işlemini yapan davalılarla ilgili mevcut ceza dosyası ve varsa noterkatibi hakkındaki ceza soruşturması getirtilip incelenmesi gerekir. Davalı noter açısından davanın reddedilebilmesi için sahte kimlik belgesinin davalı noterin sorumluluğunu tamamen ortadan kaldıracak nitelikte iğfal kabiliyetinin olması gerekir.
    Mahkemece, açıklanan bu yönler araştırılmadan eksik inceleme sonucu davalı noter hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile, yeniden bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; “Dosyamızda; davalı K.. P.."ın ağır kusuru, davalı noterin sorumluluğu yönünden illiyet bağını kesecek ağırlıkta ve niteliktedir. Davalı noter aleyhine açılan davanın reddi gerekmektedir. Davalılar T.. A.. ve N.. Ö.. hakkında açılan davanın ise, bu davalıların vekaletname gereğince yaptıkları satış işleminde herhangi bir kusurlarının bulunmaması nedeni ile reddine karar verilmiştir, gerekçesi ile “ davalılar M.. M.., T.. A.. ve N.. Ö.. hakkında açılan davanın reddine; Davalılar K.. P.. ve
    H.. A.. hakkında açılan davanın ise kısmen kabulü ile 48.670.73 TL"nin ödeme tarihi olan 13.10.2000 tarihinde itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; hükmün, davacı vekili tarafından temyizi üzerine; bu kez, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi"nin 22.12.2011 gün 2011/14720 E. - 13945 K. sayılı ilamı ile “...
    Mahkemenin önceki kararı, vekaletnameye dayanak sahte kimlik belgesinin iğfal kabiliyeti olup olmadığının incelenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında vekaletname düzenlenirken dayanak olan kimlik belgesi istenmişse de anılan işleme dayanak kimlik fotokopisinin evraka eklenmediği, o tarihlerde bunun şart olmadığı bildirilmiştir. Dolayısıyla sahte kimlik belgesinin iğfal kabiliyeti yönünde bir inceleme yapılamamıştır.
    Noterlik Kanununun 1. maddesi uyarınca Noterlik bir kamu hizmeti olup noterler hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar. Kamu hizmeti yapan noterlerin gerekli tüm dikkat ve özeni göstermeleri gerekir. Yine Noterlik Kanununun 162. maddesinde noterlerin kusursuz sorumluluğu düzenlenmiştir. Davalı noterin, davacının ödeme yapmasına neden olan tapudaki satış işlemi dayanağı vekaletnamenin düzenlenmesine esas teşkil eden kimlik belgesi örneğinin işlemin gerçekleştiği dönemde evraka eklenmesi zorunlu değilse de üzerine düşen gerekli özeni gösterdiğini kanıtlayan, onun kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldırıcı bir delil de bulunmamaktadır. O halde davalı noterin olaydaki kusur oranı belirlenmeli, katkısı oranında sorumluluğuna karar verilmelidir. Mahkemenin bu yönü gözetmeden davalı K.. P.."ın ağır kusurunun davalı noterin sorumluluğu yönünden illiyet bağını kesecek nitelikte olduğu gerekçesiyle davalı noter hakkındaki istemin reddine dair verdiği karar usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir." gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyulduktan sonra, “...toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, davalı noterin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, olayın davalı noterlikçe düzenlenen vekaletname ile meydana geldiği, vekaletnameye eklenmeyen nüfus cüzdanı nedeni ile olayda ihfal kabiliyetine ilişkin inceleme yapılamadığı, böylece noterin kusursuzluğunu ispat edemediği anlaşılmakla; BK. 43 maddesi uyarınca olayın oluşu, hal ve mevkiin icabına ve üçüncü kişinin ağır kusuru nedeni ile %25 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak davalı noter hakkında açılan davanın kısmen kabulü ile, 36.503,05 TL"nin davalıdan diğer davalılar ile birlikte müteselsilen ve müştereken tahsiline karar verilmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur, gerekçesi ile “.. Davalı M.. M.. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne, 36.503,05 TL"nin 13.10.2000 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (diğer davalılar K.. P.. ve H.. A.. hakkında verilen hüküm gereğince mükerrer ödemeye yol açmamak kaydı ile, diğer davalılar ile müteselsilen) davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı hazine vekili ve davalı M.. M.. vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, her ne kadar, kusursuz sorumlulukta hakkaniyet indirimi olmaz ise de; yerel mahkemece, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin, 22.12.2011 günlü ve 2011/14720 E. 2011/13945 K. sayılı bozma ilamına uyularak, bozma doğrultusunda hüküm tesis edilmesine göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 01.04.2015 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    K A R Ş I O Y Y A Z I S I

    Sayın; Çoğunluğun, Yerel Mahkeme kararının onanması yönündeki kararına muhalefet şerhimizin gerekçesidir.
    Öncelikle kusursuz sorumluluğu bulunan noter lehine hakkaniyet indirimi yapılarak Kanun ve Yargıtay uygulamasına göre kusursuz sorumlu olan noterin kusursuz sorumluluğunun hafifletilmesine ve etkisiz kılınmasına karşı olduğumuzu belirtmek isteriz.
    Noterlik hizmeti, Noterlik Kanununun 1. maddesinde de açıkça ifade edildiği üzere, bir kamu hizmetidir. Noter Devlet adına bir takım kamusal yetkileri kullanmak suretiyle belgelere resmîyet kazandırır. Noterlerin düzenlemiş oldukları belgelere, ispat gücü ve icra edilebilirlik açısından, özel ve ayrıcalıklı bir konum verilmiştir. (NK. M.82, İİK. M. 389) Noterin, ilgililerin menfâatlerini, tüm risklerden olabildiğince arındırılmış bir biçimde optimal seviyede koruma ve gerçekleştirme işleviyle yakın ilişki içerisinde bulunan temel yükümlülüklerinden birisini de, araştırma ve aydınlatma yükümlülüğü oluşturur. Noterlik Kanununun 1. maddesinde, noterlere “hukukî anlaşmazlıkların doğumunu önleme” görevi de yüklenmiştir. Yine Noterlik Kanununun 72. maddesinin son fıkrası uyarınca, notere, iş yaptıracak kimsenin gerçek arzularını tümüyle öğrenme ve gerçekleştireceği işleme yansıtma ödevi verilmiştir. Bu hâliyle noterlerin hukukî sorumluluğu nitelik itibarıyla ağırlaştırılmış sebep sorumluluğudur.
    Noterin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, Noterlik Kanunun 162. maddesinde hüküm altına alındığı gibi, kararlılık kazanan Yargıtay uygulamasına ve Doktrindeki baskın görüşe göre kabul edilmektedir.
    Kusursuz sorumlu olan ve yapacağı işlemlerde kanun gereği bütün dikkat ve ihtimamı göstermesi gereken ve kusursuz sorumlu olan noterin sorumluluğundan hakkaniyet indirimi yapılması bu sorumluluğun amacına aykırı olduğu gibi, kusursuz sorumluluğu etkisiz kılmaya yöneliktir. Kusursuz sorumlu olan noter lehine hakkaniyet indirimi yapılması hukukî güvenliği de zedeler. Zira hakkaniyet indirimi bu sorumluluğun ruhuna aykırıdır. Noterin sorumluluğunda hakkaniyet indirimi yapılması 818 sayılı BK’nu ve 6098 sayılı TBK’nundaki hakkaniyet indiriminin sistem ve amacına da aykırıdır.
    Somut olayda; kusursuz sorumlu olan noter lehine hakkaniyet indirimi yapılmaması gerektiği kanâatinde ve kararın bu yönden bozulması görüşünde olduğumuzdan, Sayın; çoğunluğun onama kararına katılmıyoruz. 01/04/2015



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi