3. Hukuk Dairesi 2014/13178 E. , 2015/5402 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 1. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/10/2013
NUMARASI : 2012/1380-2013/986
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın açılmamış sayılmasına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalının, ticarethane statüsü ile abonelik sözleşmesi imzalayarak elektrik kullandığını ve tahakkuk edilen elektrik kullanım bedelini ödemediğini; hakkında yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; dosyanın 21.05.2013 tarihinde işlemden kaldırıldığı, aradan geçen üç aylık süre içerisinde de yenilenmediğinden, davanın HMK"nın 150. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, önce asliye mahkemesinde açılmış olup, İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin 16.02.2012 tarih ve 2011/499-2012/70 E.K. sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiş, verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise; bir mal veya hizmeti, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davalının işyerinde, ticarethane aboneliği tesis edildiği anlaşıldığından, davalı tüketici tanımına uymadığı gibi, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması da mümkün değildir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre, davaya bakmaya tüketici mahkemesi görevli değildir.
Her ne kadar, daha önce asliye hukuk mahkemesince, tüketici mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de, HMK. nun 23/2 maddesi uyarınca söz konusu görevsizlik kararı Yargıtay’ın denetiminden geçmeden kesinleştiği için tüketici mahkemesini bağlamamaktadır.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
Hal böyle olunca; mahkemece, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görevi olduğu düşünülmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir
Bozma nedenine göre, sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 01.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.