22. Hukuk Dairesi 2018/616 E. , 2018/5972 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
Davacı, iş sözleşmesinin işverence geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini talep etmiştir.
Davalı, davacının tüm hakları ödenerek, iş sözleşmesinin ikale ile sonlandığını savunmuş ve davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, iş sözleşmesini ikale ile sona erdirmek için davacıdan bir talep gelmediği, davacının iş akdini sonlandırmada bir menfaatinin olmadığı, böylelikle ikale sözleşmesi adı altında yapılan feshin geçersiz olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar vermiştir.
Davalının istinaf başvurusu üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; taraflar arasında imzalanan ikale sözleşmesinin içeriğine göre, fesih tarihinde davacıya sadece kıdem ve ihbar tazminatının ödendiği, hak kazandığı tazminatların dışında ek bir menfaatin sağlanmadığı, bu durumda taraflar arasındaki ikale sözleşmesinin geçersiz sayıldığı kabul edilerek davalının istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafın temyizi üzerine Dairemizin 03.10.2017 tarih, 2017/38649 esas- 2017/20287 karar sayılı ilamı ile; "Somut olayda davacı işçinin davalı işyerinde bölge satış müdürü olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davacı ile davalı arasında 23/12/2015 tarihinde taraflar arasındaki iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşarak 17/05/2016 tarihinde sonlanacağına ilişkin ikale sözleşmesi yapılmıştır. Davacının bu sözleşmeden sonra fiili olarak 17/05/2016 tarihine kadar çalıştığı kayıtlarla sabittir. İş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine yönelik olarak açılmış olan iş bu dava ise 16/06/2016 tarihinde açılmıştır. İşe iade davasında hak düşürücü niteliğinde olan bir aylık sürenin başlangıcı işverenin fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmiştir. Bu durumda davacının iş akdinin feshedileceğini ilk olarak 23/12/2015 tarihinde öğrendiği bir aylık dava açma süresi 25/01/2016 tarihinde sona erdiğinden dava açma süresinin geçmiş olması nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur. " gerekçesi ile bozularak ortadan kaldırılmış ve davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı vekili 23.11.2017 havale tarihli dilekçesi ile, işe iade davasının bir aylık kanuni süre içerisinde açıldığını belirterek maddi hataya dayalı bozma ilamının kaldırılmasını talep etmiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1959 gün ve 1957/13 esas, 1959/5 karar, ve 09.05.1960 gün ve 1960/21 esas, 1960/9 sayılı kararlarında açıklandığı üzere Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı kararından dönmesi mümkündür.
Bu kapsamda, dosya içeriğine göre, taraflar arasında imzalanan ikalede, iş sözleşmesinin karşılıklı anlaşma ile 17.05.2016 tarihinde sonlandırıldığı belirtilmiştir. Sözleşmenin ikinci sayfasında tanzim tarihi olarak 23.12.2015 yazılmıştır. Dairemizce yapılan temyiz incelemesinde, 23.12.2015 ikale tarihinden sonra, 16.06.2016 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı gerekçesi ile istinaf ve ilk derece mahkemesi kararları kaldırılarak davanın reddi yönünde hüküm kurulmuştur. Ancak, davalı yargılama sırasındaki cevap, istinaf ve temyiz dilekçelerinde, tüm aşamalarda ikalenin 17.05.2016 tarihinde imzalandığını vurgulamıştır. Ayrıca sözleşme içeriğine göre davalının ihbar tazminatı ödediği de tarafların kabulündedir. Nitekim ikale, iş sözleşmesi 17.05.2016 tarihinde son bulmak üzere, 23.12.2015 de imzalanmış olsa idi, davacıya ihbar öneli tanınmış olacağından ihbar tazminatı ödemesi yapılmaması gerekirdi. Ikale belgesinde davalı olarak grup şirketlerden bir başka şirketin isminin yazılmış olması da, matbu belge üzerinde değişiklikler yapılarak düzenlendiğini ve belgede yer alan birkısım bilgilerin değiştirilmesinin unutulduğunu göstermektedir.Bu sebeplerle iş sözleşmesinin 17.05.2016 tarihinde imzalanan ikale ile son bulmasından sonra, davanın bir aylık süre içerisinde açıldığı anlaşıldığından dairemizin 03.10.2017 tarih, 2017/38649 esas- 2017/20287 karar sayılı bozma ilamının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.03.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.