3. Hukuk Dairesi 2015/3158 E. , 2015/5458 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : VAN 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2014
NUMARASI : 2014/261-2014/561
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde; davalıya karşı Van 2.İcra Müdürlüğü"nün 2009/7452 sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, takibe konu alacağın, Üniversitenin döner sermayesinden haksız ve usulsüz ödenen katkı payına ilişkin paralar olduğunu, davalının haksız yere borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı def"ini ileri sürmüş, esastan da davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 12.992,59 TL alacak yönünden davalının itirazının iptaline, davalının faize yönelik itirazının iptaline yönelik talebin reddine, 12.992,59 TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi yönünden takibe kaldığı yerden devamına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları değerlendirildiğinde;
Mahkemenin 28.02.2013 tarihli ve 2009/450Esas- 2013/91 Karar sayılı kararı ile; davanın kabulü ile davalının Van 2.İcra Müdürlüğünün 2009/7452 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve asıl alacağın %40 oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dairemizin 05.12.2013 tarih ve 2013/14634Esas-2013/17369Karar sayılı ilamı ile " davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile, takip tarihi öncesinde davalının, davacı tarafından temerrüde düşürülüp düşürülmediği, düşürülmüş ise ne zaman düşürüldüğü tespit edilmeden işlemiş faiz yönünden de davanın tümden kabul edilmiş olması doğru görülmediği, mahkemece, belirlenen alacak miktarı için, temerrüt hususu açıklığa kavuşturulduktan sonra işlemiş faizin de hesaplattırıldığı bir ek rapor alınarak, işlemiş faiz hakkında da bir değerlendirme yapılması ve sonucu dairesinde bir hüküm tesisi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar; usuli kazanılmış hak olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir.
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak gerçekleşebilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
Somut olayda, mahkemenin ilk kararı ile birlikte asıl alacağın %40 oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş olmasına karşın bozmadan sonra icra inkar tazminatı ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, dava kısmen kabul edildiği halde, reddedilen kısım üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine reddedilen kısım üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken; bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.