21. Hukuk Dairesi 2017/1650 E. , 2017/6314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, sigorta prim teşviki uygulamasından geçmiş dönemler bakımından yararlanma talebini içeren 16.02.2016 tarihli başvurusunun hukuka uygun olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde görevsizliğine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
Dava, 6111 sayılı kanun ile 4447 sayılı kanuna eklenmiş geçici 10. Maddesindeki sigorta prim teşvikinden 2014/5-12 ve 2015/1-2-3-5-6-8-9-10-11-12 dönemleri bakımından yararlanmaya yönelik olarak Kuruma yapmış olduğu 16/02/2016 tarihli başvurunun hukuka uygun olduğu ve talebin kabulünün gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı bu hukuki ihtilafın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekeceğinden mahkemenin görevsizliğine dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının, 4447 sayılı Kanun"un Geçici 10. maddesindeki sigorta primi teşvikinden yararlanmak için Kuruma başvurduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, görevli mahkemenin iş mahkemesi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Görev konusu, kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemelerce yargılamanın her aşamasında re’sen ele alınması gereken bir husustur.
İş Mahkemeleri, 5521 sayılı Kanun ile kurulmuş istisnai nitelikte özel mahkemeler olup, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 106. maddesi ile mülga 1479 sayılı Kanunun 70. maddesinde ve 506 sayılı Kanunun 134. maddesinde, bu Kanunların uygulamasından doğan uyuşmazlıkların yetkili iş mahkemelerinde görüleceği, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinde de, aksine hüküm bulunmayan hallerde, 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemelerinde görüleceği düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı, sorumlu olduğu primden kendi hissesine düşen tutarın İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanmaması sonucu fazla ödeme yaptığını, 4447 sayılı Yasanın geçici 10.maddesindeki teşvikten yararlanmak için gerekli şartları taşıdığı gerekçesi ile dava açmış, Mahkemece, taraflar arasında işçi işveren ilişkisi ve sosyal güvenlik hukukundan kaynaklanan bir ihtilaf olmadığı bu hukuki ihtilafın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekeceğinden mahkemenin görevsizliği yönünde hüküm kurulmuştur.
Davanın yasal dayanağı 6111 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanuna eklenen Geçici 10. madde olup anılan maddenin 1. fıkrasında “31/12/2015 tarihine kadar işe alınan her bir sigortalı için geçerli olmak üzere, bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren özel sektör işverenlerince işe alınan ve fiilen çalıştırılanların; işe alındıkları tarihten önceki altı aya ilişkin Sosyal Güvenlik Kurumuna verilen prim ve hizmet belgelerinde kayıtlı sigortalılar dışında olmaları, aynı döneme ilişkin işe alındıkları işyerinden bildirilen prim ve hizmet belgelerindeki sigortalı sayısının ortalamasına ilave olmaları ve bu maddede belirtilen diğer koşulları da sağlamak kaydıyla, 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinde sayılan ve 82 nci maddesi uyarınca belirlenen prime esas kazançları üzerinden hesaplanan sigorta primlerinin işveren hisselerine ait tutarı, işe alındıkları tarihten itibaren İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanır. …” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 79. maddesinde Kurumun prim alma zorunluluğu ve ilgililerin de prim ödeme zorunluluğu hüküm altına alınmıştır. Primi tahsil yetkisi ve ilgili maddedeki şartların varlığı halinde işveren hissesine düşen tutarın belirlenerek İşsizlik Sigortası Fonundan talep etme yetkisinin Kurumda olduğu açıktır.
Öte yandan, teşviklerden yararlanabilmek için Kurumca denetlenecek işverene, işyerine ve sigortalıya ait ayrı ayrı şartlar mevcuttur. Bu şartları denetleyecek olan ve denetleme sonucuna göre işverenlerin teşvikten yararlanıp yararlanmayacağına karar verecek olan Kurum, 5510 sayılı Yasa"nın 79. maddesine göre primleri tahsil etmekle yükümlü Sosyal Güvenlik Kurumudur. Prim borcunun doğup doğmadığı hususu prim ödeme durumunda olan işveren ile ... arasındaki ihtilaftır.
Yapılacak iş, iş mahkemesinin görevli olduğu açık olduğundan, yargılamaya devam ederek davacının, yukarıda belirtilen yasal düzenleme kapsamında prim teşvikinden yararlanma şartlarını taşıyıp taşımadığı irdeleyerek, varılacak sonuca göre karar vermektir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 14.09.2017 gününde oy birliği ile karar verildi.