Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4248
Karar No: 2015/5488
Karar Tarihi: 02.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/4248 Esas 2015/5488 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2015/4248 E.  ,  2015/5488 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : KUMLUCA 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/12/2013
    NUMARASI : 2005/411-2013/797

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalı M.. K.. vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde davalı M.. K.. vekili Av. K.. Y.. E.. geldi. Davacı vekili Av. H.. E.. Ç.. geldi. Diğer davalı gelmedi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra dinlendikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle; belli gün ve saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili ile davalılardan M.. K.. arasında yat işletmeciliği konusunda adi ortaklık tesis edildiği, gemi sicilinde yabancıların gemi sahibi olamaması nedeniyle ortaklığa konu .. isimli teknenin davalılardan M.. K.. adına kaydının yapıldığını; müvekkilinin, sözleşme gereğince edimlerini yerine getirerek 19.455 İngiliz Sterlinini değişik tarihlerde anılan davalıya verdiğini; davalı Korkmazer"in, davacının güvenini kazandığı ve bu güveni suistimal ederek ve kendi payını diğer davalı M.. A.."a devrettiğini beyan ederek; Türkçe bilmeyen davacının payını M.. K.."e devrettiğine ilişkin belge imzalatıldığını, bu şekilde davalı tarafın hilesi ile ortaklıkla bağlantısının kesildiğini ileri sürerek; ortaklığın sona ermesi nedeniyle 52.000 İngiliz Sterlini tutarındaki alacağın aynen yada ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığı olarak müştereken ve müteselsilen faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı M.. K.. vekili, cevap dilekçesinde; davacının payını 12/10/1999 tarihinde devrettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı M.. A.., cevap dilekçesinde; davaya konu edilen yatı diğer davalı M.. K.."den satın aldığını, kendisinin davacı ile ortaklığının bulunmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamına göre; davalıların fikir ve eylem birliği içerisindeki hileli davranışları nedeniyle, ortaklığın sona erdiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, davacının ortaklığa getirdiği 19.455 İngiliz Sterlininin dava tarihindeki Türk Lirası karşılığının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 189/3. maddesi; " Kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar, başka delillerle ispat olunamaz." hükmünü amirdir.(Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 287.maddesi)
    HMK’nın 200/I (HUMK’nın 288.) maddesinde “senetle ispat” ve HMK’nın 200/II(HUMK’nın 289.) maddesinde de “senetle ispat gereken hallerde karşı tarafın açık muvafakati ile tanık dinlenebileceği” hususları düzenlenmektedir.
    "Senetle ispat zorunluluğunun istisnaları başlıklı"HMK’nın 203. (HUMK’nın 293.)maddesinde ise;
    "Aşağıdaki hâllerde tanık dinlenebilir:
    a) Altsoy ve üstsoy, kardeşler, eşler, kayınbaba, kaynana ile gelin ve damat arasındaki işlemler.
    b) İşin niteliğine ve tarafların durumlarına göre, senede bağlanmaması teamül olarak yerleşmiş bulunan hukuki işlemler.
    c) Yangın, deniz kazası, deprem gibi senet alınmasında imkânsızlık veya olağanüstü güçlük bulunan hâllerde yapılan işlemler.
    ç) Hukuki işlemlerde irade bozukluğu ile aşırı yararlanma iddiaları.
    d) Hukuki işlemlere ve senetlere karşı üçüncü kişilerin muvazaa iddiaları.
    e) Bir senedin sahibi elinde beklenmeyen bir olay veya zorlayıcı bir nedenle yahut usulüne göre teslim edilen bir memur elinde veya noterlikte herhangi bir şekilde kaybolduğu kanısını kuvvetlendirecek delil veya emarelerin bulunması hâli."hükmü yer almaktadır.
    Usul hukukumuzda, senede karşı senetle ispat zorunluluğu ilkesi kabul edilmiştir. Senede bağlı olan her çeşit iddiaya karşı defi olarak ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler HMK’nın 201.(HUMK’nun 290. )maddesinde belirtilen miktardan az olsa bile tanıkla ispat olunamaz, ancak senet (kesin delil) ile ispat edilebilir.
    Hemen belirtmek gerekir ki, senede karşı senetle ispat zorunluluğuna ilişkin kuralın istisnaları bulunmakta olup; hata, hile ve ikrah iddiaları bu istisnalar arasında yer almaktadır.(HMK. 203/ç,HMUK. 293/5)
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 06.11.2013 tarih, 2013/11-200 E, 2013/1540 K sayılı ilamında açıklandığı üzere; hata, hile ve ikrah vakıaları senede bağlanması mümkün olmayan iddialar olup, senetle ispat edilmesinde maddi imkansızlık bulunduğundan, bu iddiaların tanıkla ispat edilebilmesi mümkündür.
    Somut olaya gelince; davacı ile davalı M.. K.. arasında, yat alımı konusunda 4.11.2008 tarihli ortaklık sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı, 12.10.1999 tarihli hak devir sözleşmesi ile; yat işletmecisi davalı M.. K.. adına kayıtlı bulunan yat üzerindeki % 60 hissesini M.. K.."e devrettiğini, yat üzerinde hiç bir hak ve alacağının kalmadığını belirtmiş, anılan sözleşme davacı , davalı M.. K.. ve tanık tarafından imzalanmıştır. Davacı, davalılar aleyhine, görülmekte olan davadaki iddia ile dolandırıcılık, sahtecilik ve güveni kötüye kulanma suçlarından Kumluca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuş, davacının şikayeti üzerine başlatılan hazırlık soruşturması sonucunda takipsizlik kararı verilmiştir. Mahkemece, 12.10.1999 tarihli hak devir sözleşmesinde imzası bulanan üçüncü kişi Mücahit Turgut, tanık sıfatıyla dinlenilmiş, altındaki imzasını ve "hak devir sözleşmesi" içeriğini doğrulamıştır. Davacının; imzasını içeren ve kesin delil niteliğinde olan sözleşmenin, kendisine hile ile imzalatıldığını ileri sürmesi nedeniyle, iddiası “hile” unsuruna dayanmaktadır. Hile iddiası senede bağlanması mümkün olmayan iddialardan olduğundan, senetle ispat edilmesinde maddi imkansızlık bulunmaktadır. Bu nedenle, davacının hile iddiasında, tanık dinletmeleri olanaklıdır. Ancak, mahkemece dinlenen tanık beyanıyla “hile” iddiası ve sözleşmenin aksi davacı tarafından kanıtlanamamıştır.
    Hal böyle olunca; mahkemece, davacının imzasının bulunduğu ve imzası davacı tarafından ikrar edilen 12.10.1999 tarihli hak devir sözleşmesi ile davacı, adi ortaklığa konu yat üzerindeki % 60 hissesini davalı M.. K.."e devrettiğini, yat üzerinde hiç bir hak ve alacağının kalmadığını belirtmiş olduğu ve bu hususun tasfiye niteliği taşıdığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeye dayalı gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında kendisini vekille temsil ettiren davalı M.. K.. yararına takdir ve tespit olunan 1.100,00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi