
Esas No: 2015/16829
Karar No: 2018/4275
Karar Tarihi: 30.05.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/16829 Esas 2018/4275 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.07.2014 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkilinin kendisine ait 198 ada 3 parsel sayılı taşınmazın önünden geçen genel yolu uzun bir zamandır kullanmakta iken yolun bir kısmının 1,5 mt"den aşağı düşmesi nedeniyle araçla geçişinin mümkün olmadığını, yolun bu şekilde daralmasının kadastro tespiti sırasında yolda yapılan kaymadan kaynaklandığını ileri sürerek davalıya ait 19 parsel sayılı taşınmazdan uygun bir bedel karşılığında geçit hakkı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının taşınmazının her iki tarafında yol bulunduğunu, bu nedenle geçit ihtiyacının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait 198 ada 3 parsel sayılı taşınmaz lehine davalıya ait 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde fen bilirkişisinin 06.01.2015 tarihli raporu ve ekli krokisinde 3. alternatif olarak gösterilen yerden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine "mutlak geçit ihtiyacı" veya "geçit yoksunluğu", ikincisine de "nispi geçit ihtiyacı" ya da "geçit yetersizliği" denilmektedir.
Somut olaya gelince; davacıya ait 198 ada 3 parsel sayılı taşınmazın kuzeyden ve güneyden yola cephesinin bulunduğu anlaşıldığından davacının gerek mutlak gerekse nispi geçit ihtiyacı bulunmamaktadır.
O halde mahkemece, davacının geçit ihtiyacı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.