23. Ceza Dairesi 2015/6836 E. , 2016/1218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 35/2, 62/1, 52/2, 58/6 maddeleri uyarınca 1 yıl 10 ay 15 gün hapis ve 2.500 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın diğer sanık ile önceden tanıştıkları ve arkadaş oldukları, olay öncesinde dolandırıcılık yapma konusunda anlaştıkları, bu amaçla içi gazete parçaları dışında ise gerçek para bulunan bir deste hazırladıkları, olay tarihinde şikâyetçi ile yolda karşılaştıkları, şikayetçinin yaşlı bir bayan olmasını fırsat bilip onu kandırabileceklerini düşünüp yanına yaklaştıkları, sanık ...’ın yerden bir adet çiçek koparıp şikayetçiye çiçeğin ne olduğunu sorduğu, bu şekilde güven oluşturarak yürümeye başladıkları, önceden yaptıkları anlaşma gereği sanık ...’ın yürüyüş istikametinde mendile sarılı desteyi yere attığı, biraz öteye gittiği ve her ikisini izlediği, sanık ...’ın desteyi bulmuş gibi yaparak içinde çok para olduğunu söyleyerek şikayetçiye parayı paylaşma önerdiği, şikayetçinin de sanığa inanarak öneriyi kabul ettiği, bir süre sonra diğer sanığın yanlarına geldiği, parasını düşürdüğünü görüp görmediklerini sorduğu, diğer sanık ve şikâyetçinin verdiği olumsuz yanıta inanmamış gibi yaparak şikayetçiden cüzdanını çıkarmasını istediği, bunun üzerine şikayetçinin cüzdanını çıkardığı, bu sırada şikayetçinin cüzdanındaki 65 TL parayı sanık ...’ın alıp diğer sanığa gösterdiği, daha sonra parayı gazeteye sarıp cüzdana koyar gibi yaparak daha önce hazırlanmış desteyi cüzdana koyduğu, her iki sanığın şikâyetçinin yanından ayrıldıktan kısa bir süre sonra baştan beri sanıkları izleyen polis memurlarının olaya müdahale ettikleri, her iki sanığın kaçmaya başladıkları, kovalama sonucu yakalandıkları anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Somut olayda, dolandırıcılık suçunun paranın hileli davranış sonucu alınması ile birlikte tamamlanmış olmasına karşın eylemin teşebbüs aşamasında kaldığından bahisle eksik ceza belirlenmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
3 yıl olarak belirlenen temel cezadan, TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim yapıldığında 2 yıl 3 ay yerine, yanlış olarak 2 yıl hapis cezası belirlenmiş ise de, daha sonra aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldığında sonuç cezanın doğru olarak belirlendiği anlaşılmakla, bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak ;
5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi ve ayrıca TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceğinin gözetilmemiş olması nedeniyle bu hususlar,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, TCK"nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin (c) bendinin hükümden çıkartılarak yerine "TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" cümlesinin eklenmesi ve TCK’nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.