1. Hukuk Dairesi 2015/16220 E. , 2018/12849 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tenkis istemine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ..."in 12/03/2010 tarihinde maliki olduğu 289 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümler ile 550 parsel sayılı taşınmazını davalıya bağışladığını, bu işlemlerle saklı paylarına müdehale edildiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, mirasbırakanın davacıların saklı paylarını zedeleme kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kesin süre içerisinde masraf yatırılmadığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’da deliller için taraflarca avans yatırılması gerektiği hususu düzenlenmiş olup, yasanın "Delil ikamesi için avans" başlıklı 324. maddesinin birinci fıkrasında; "Taraflardan herbiri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.” düzenlemesine yer verilmiş, ikinci fıkrasında ise; tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür. Aynı hükümler 03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği"nin 45. maddesinin dördüncü fıkrasında da yerini bulmuştur. Buna göre; taraflara delil avansının yatırılması için yapılacak ihtaratın taraflarca tereddütsüz şekilde anlaşılması gerekmektedir. Bunun için delil ikamesi için yapılacak ihtaratta; verilen makul sürenin kesin olduğunun belirtilmesinin yanında toplanacak delil için gereken masrafların kalem kalem miktarı da belirtilmek suretiyle gösterilmesi, masrafın yatırılmaması halinde o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki diğer delillere göre karar verileceğinin açıklanması gerekir.
Somut olayda; 28/04/2015 tarihli duruşmada mahkemece “Dosyanın tenkis hesabı için bilirkişiye tebliğ amacıyla, ... nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılmasına bilirkişi için 300, tl ücret takdirine masrafın gider avansından karşılanmasına yetmediği takdirde, tamamlanması için 2 haftalık kesin süre içinde davacı vekiline süre verilmesine” şeklinde ara karar kurulduğu, yargılamanın ilerleyen safhasında verilen süreye rağmen davacının bilirkişi ücretini yatırmamış olması nedeniyle eldeki delillere göre davanın ispat olunamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen yasal hükümler ve açıklamalar çerçevesinde, ihtaratın geçerli olması için taraflarca tamamlanması gereken işlemin ve meblağın açıkça belirtilmesi ve ihtarata uygun hareket edilmemesi halinde hangi hukuki sonuçla karşılaşılacağının açıklanması şarttır.
Oysa; mahkemece delil ikamesi için gereken masrafın yatırılması amacıyla yapılan ihtaratta bilirkişi için belirlenen ücret miktarı ifade edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafından tamamlanması istenen meblağ ve hangi kalemlere yönelik olduğu açıkça gösterilmediği gibi delil ikamesi için eksik kalan meblağın ödenmemesi halinde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ve eldeki diğer delillere göre karar verileceği hususunda yasal ihtaratın da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğultusunda bilirkişi delilinin toplanması için gerekli avansın tamamlanması amacıyla davacı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazıl şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.