Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/16220
Karar No: 2018/12849
Karar Tarihi: 26.09.2018

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/16220 Esas 2018/12849 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2015/16220 E.  ,  2018/12849 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

    -KARAR-

    Dava, tenkis istemine ilişkindir.
    Davacılar, mirasbırakanları ..."in 12/03/2010 tarihinde maliki olduğu 289 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 1, 3, 4, 5 ve 6 nolu bağımsız bölümler ile 550 parsel sayılı taşınmazını davalıya bağışladığını, bu işlemlerle saklı paylarına müdehale edildiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, mirasbırakanın davacıların saklı paylarını zedeleme kastının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, kesin süre içerisinde masraf yatırılmadığından sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
    Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’da deliller için taraflarca avans yatırılması gerektiği hususu düzenlenmiş olup, yasanın "Delil ikamesi için avans" başlıklı 324. maddesinin birinci fıkrasında; "Taraflardan herbiri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler.” düzenlemesine yer verilmiş, ikinci fıkrasında ise; tarafların bu yükümlülüğü yerine getirmemesi halinde delil ikamesinden vazgeçmiş sayılacakları öngörülmüştür. Aynı hükümler 03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği"nin 45. maddesinin dördüncü fıkrasında da yerini bulmuştur. Buna göre; taraflara delil avansının yatırılması için yapılacak ihtaratın taraflarca tereddütsüz şekilde anlaşılması gerekmektedir. Bunun için delil ikamesi için yapılacak ihtaratta; verilen makul sürenin kesin olduğunun belirtilmesinin yanında toplanacak delil için gereken masrafların kalem kalem miktarı da belirtilmek suretiyle gösterilmesi, masrafın yatırılmaması halinde o delile dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağının ve dosyadaki diğer delillere göre karar verileceğinin açıklanması gerekir.
    Somut olayda; 28/04/2015 tarihli duruşmada mahkemece “Dosyanın tenkis hesabı için bilirkişiye tebliğ amacıyla, ... nöbetçi Asliye Hukuk mahkemesine talimat yazılmasına bilirkişi için 300, tl ücret takdirine masrafın gider avansından karşılanmasına yetmediği takdirde, tamamlanması için 2 haftalık kesin süre içinde davacı vekiline süre verilmesine” şeklinde ara karar kurulduğu, yargılamanın ilerleyen safhasında verilen süreye rağmen davacının bilirkişi ücretini yatırmamış olması nedeniyle eldeki delillere göre davanın ispat olunamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda belirtilen yasal hükümler ve açıklamalar çerçevesinde, ihtaratın geçerli olması için taraflarca tamamlanması gereken işlemin ve meblağın açıkça belirtilmesi ve ihtarata uygun hareket edilmemesi halinde hangi hukuki sonuçla karşılaşılacağının açıklanması şarttır.
    Oysa; mahkemece delil ikamesi için gereken masrafın yatırılması amacıyla yapılan ihtaratta bilirkişi için belirlenen ücret miktarı ifade edilmiş olmasına rağmen, davacı tarafından tamamlanması istenen meblağ ve hangi kalemlere yönelik olduğu açıkça gösterilmediği gibi delil ikamesi için eksik kalan meblağın ödenmemesi halinde bilirkişi deliline dayanmaktan vazgeçilmiş sayılacağı ve eldeki diğer delillere göre karar verileceği hususunda yasal ihtaratın da yapılmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilke ve olgular doğultusunda bilirkişi delilinin toplanması için gerekli avansın tamamlanması amacıyla davacı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazıl şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
    Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan harcın temyiz edene geri verilmesine, 26.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi