Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18747
Karar No: 2017/6502
Karar Tarihi: 18.09.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/18747 Esas 2017/6502 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/18747 E.  ,  2017/6502 K.

    "İçtihat Metni"

    Davacı, ... Vek. Av. ... aralarındaki tazminat davası hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10/06/2015 gün ve 2011/253-2015/211 sayılı kararın Bozulmasına ilişkin Dairemizin 10/05/2016 gün ve 2015/19824-2016/8286 sayılı ilamına karşı Dahili Davalı .... Şti. vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü.


    K A R A R

    İş mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır. Ne var ki, Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi yanılgı bulunması halinde usulü kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, giderek maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarındandır.
    Dava, iş kazası sonucunda vefat eden sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, 10.06.2015 tarihli kararla davalı ..."a karşı açılan maddi ve manevi tazminat davalarının ayrı ayrı reddine, diğer davalılara karşı açılan maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 45.209,59TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."ya, 4.404,39TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."ya ödenmesine, diğer davacıların maddi tazminat taleplerinin reddine, yine 40.000,00TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."ya, 6.000,00"er TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ve..."a , 5.000,00"er TL manevi tazminatın davalılar ... ve ... şirketlerinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılar ve ..."ya ödenmesine karar verilmiştir.
    Dairemizin 10.05.2016 tarih, 2015/19824 Esas, 2016/8286 Karar sayılı ilamı ile davacıların adli yardım talebi Mahkemece kabul edildiği, bu nedenle ... Ltd.Şti."nin davaya dahil edilmesi için verilen dilekçenin mevcut hali ile “birleştirme talepli bir ek dava” olarak nitelendirilmesi gerektiği, bu nedenle adı geçen şirket vekilinin bu yöndeki temyiz gerekçelerinin bozma nedeni yapılmamasına, temyiz eden diğer davalıların tüm, davacıların sair temyiz itirazlarının reddiyle yerel mahkeme ilamının, davacı çocuklar ,..., ve ... için hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları az olduğu, davacıların hüküm altına alınacak tazminat tutarlarına faiz işletilmesine yönelik talepleri bulunduğu halde bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesinin, bunun yanında ... hakkında davanın husumetten reddedilmiş olmasına karşın anılan davalı lehine nispi ret vekalet ücreti verilmesinin hatalı olduğundan bahisle yerel mahkeme ilamının bozulmasına karar verilmiştir.
    Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden, davacıların dava dilekçesinde davalı olarak yalnızca ... ve ..."ı davalı olarak gösterdikleri, sonrasında verdikleri bir dilekçe ile ... Ltd.Şti."yi davaya dahil etmek istedikleri anlaşılmaktadır.
    İş kazasından kaynaklanan tazminat davasında davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaz. Buradaki dava arkadaşlığı ihtiyari dava arkadaşlığı olup davacı yan isterse sorumluların tamamı yerine bir kısmına davasını yöneltebilir. Ne dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"ta, ne de karar tarihinde yürürlükte olan 6100 sayılı HMK"da dahili dava diye adlandırılan bir müessese bulunmamaktadır. Bir davada hüküm ancak davanın tarafları arasında kurulabilir. Aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunan davalılar aleyhine olarak açılmış derdest bir davada yargılama konusu olayla ilgisi bulunan diğer sorumlular da davaya dahil edilmek istenebilir. Bu aşamada yapılması gereken iş davaya dahil edilmek istenen bu sorumlulara husumetin usulünce yöneltilmesini diğer bir ifade ile bu kişiler hakkında usulünce bir dava açılmasını beklemek ve her iki davayı birleştirerek bir arada karar vermek olmalıdır.
    Yapılan açıklamalara göre somut olayda, dava açılırken taraf olarak gösterilmeyen ... Ltd.Şti."nin davacıların dilekçesi ile davaya dahil edilemeyeceği, bu duruma göre ... Ltd.Şti."ne yönelik, usulünce açılmış bir davanın varlığından bahsedilemeyeceği, yani anılan davalı hakkında hüküm kurulamayacağı açıktır.
    Maddi hatanın usulü kazanılmış hak teşkil etmeyeceği dikkate alındığında, hakkında usulüne uygun biçimde açılmış bir dava bulunmayan ve mevcut hali ile ihbar olunan konumunda değerlendirilmesi gereken ... Ltd.Şti. bakımından, davalı sıfatıyla işin esasına yönelik hüküm kurulması usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    Hal böyle olunca ... Ltd.Şti."nin maddi hatanın düzeltilmesi istemi kabul edilmeli ve Dairemizin 10.05.2016 tarih, 2015/19824 Esas, 2016/8286 Karar sayılı bozma kararı kaldırılmalıdır.
    Yukarıda açıklanan sebeplerle Dairemizin 10.05.2016 tarih, 2015/19824 Esas, 2016/8286 Karar sayılı bozma ilamının KALDIRILMASINA karar verilmiş ve dosya temyiz kapsamına göre yeniden incelenmiştir. Buna göre;
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere göre ... Ltd.Şti."nin temyiz itirazlarının kabulüne, temyiz eden davalı ..."ın tüm, davacıların ve ... Ltd. Şti.nin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, 04.06.2011 tarihli iş kazasında vefat eden sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
    Mahkemece, yukarıda yazıldığı gibi davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiştir.
    3-Dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK"da ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"da dahili dava diye adlandırılan bir müessese bulunmamaktadır. Bir davada hüküm ancak davanın tarafları arasında kurulabilir.
    Yapılan açıklamalara göre somut olayda, ... şirketinin davaya dahil edilmesine yönelik dahili dava dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekirken, dava açılırken taraf olarak gösterilmeyen, yani usulünce hakkında açılan bir dava bulunmayan ... Ltd.Şti. aleyhine hüküm kurulması ve sorumluluğa karar verilmesi isabetsizdir.
    4-Gerek 818 sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesi ve gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile sigortalı yakınlarına adalete uygun bir para tutaranıa karar vermesi gerekir. Hükmedilecek para miktarı, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, davacının sürekli iş göremezlik oranı, işçinin yaşı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, hükmedilecek tutarın manevi tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda olması gerektiği de söz götürmez ve yine 22.06.1966 gün 1966/7-7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de açıklandığı üzere zarar görenin müterafik kusurunun varlığı halinde bu durumun manevi tazminatın takdirinde göz önünde bulundurulması gerekir.
    Bu açıklamalar sonrasında somut olayda; tarafların sosyal ekonomik halleri, iş kazasının meydana geldiği tarih ile tarafların kusur durumları gözetildiğinde davacı çocuklar ,..., ve ... içen hüküm altına alınan manevi tazminat miktarları ayrı ayrı azdır.
    5-Bunun yanında 6100 sayılı HMK"nın 297/2 maddesi “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” hükmünü içermektedir. Buna göre Mahkemelerin davacı yanın taleplerinden her birini ayrı ayrı karşılama yükümlülüğü vardır.
    Bu açıklamadan olarak somut olayda, davacıların talepleri arasında hüküm altına alınacak tazminatlara olay tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi isteminin bulunmasına rağmen Mahkemenin davacıların faiz istemi bakımından olumlu ya da olumsuz karar vermemesi de doğru görülmemiştir.
    6-Son olarak değinilmesi gereken diğer bir konu da vekalet ücretine ilişkindir. Karar tarihinde geçerli olan 2015 yılı ... 7/2 maddesinde ise husumet nedeniyle davanın reddi halinde davanın görüldüğü mahkemeye göre tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarı geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir.
    İnceleme konusu davada davalı ... bakımından davanın reddi sebebinin husumet yokluğu olduğu açıktır. Halin böyle olmasına göre ... 7/2 maddesi gözetilerek bu davalı bakımından maddi tazminatın reddi üzerinden maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretinin hüküm altına alınması da ayrıca hatalıdır.
    O halde, ... vekili ile davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde Dahili Davalı ... ...."ye iadesine, temyiz harçlarının istek halinde davacılara ve mahkemece dahili davalı değerlendirilen ... Ltd. Şti"ne iadesine, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ... Elektrik ... AŞ"den tahsiline, 18/09/2017 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi