Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/12828
Karar No: 2015/5743
Karar Tarihi: 07.04.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/12828 Esas 2015/5743 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/12828 E.  ,  2015/5743 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : UŞAK 2. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/04/2014
    NUMARASI : 2013/182-2014/250

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile davacının boşandığını, davacının evden ayrılırken şahsi eşyalarının verilmediğini, 6 bilezik, küpe, yüzük, zincir, 8 yarım altın, gerdanlık ve çeyiz eşyalarının aynen, olmadığında 10.000 TL"nın, ıslah ile 25.000 TL nın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevabında, davacının altınları alarak evden ayrıldığını, kendi rızası ile evi terk ettiğini beyan etmiştir.
    Mahkemece; ev eşyalarının aynen, olmadığında 2.400 TL nın davalıdan tahsiline, ziynet eşyaları yönünden reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya kapsamından, davacı ile davalının 2007 yılında evlendikleri 17.03.2010 tarihinde açılan boşanma dava tarihinden itibaren ayrı yaşadıkları, 22.02.2012 tarihli boşanma kararının 30.03.2012 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.
    Davacının tanıklarının beyanlarına göre, davacı ve davalının ayrıldıkları gün tartıştıkları, davalının davacının ailesine davacıyı alıp götürmelerini söylediğini, davacının üzerindeki kıyafetleri ile evden ayrıldığı, çantasını ve şahsi eşyalarını alamadığını, bir daha davacının eve dönmediğini, dava konusu altınların araba almak için satıldığını ifade etmişlerdir.
    Davada, eşler arasında ziynet eşyası ve çeyiz eşyası alacağı telep edilmektedir.
    TMK"nın 6.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür.
    Davacı kadın, dava konusu ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise davacı kadın tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayatın olağan akışına göre, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Başka bir deyişle davalının zilyetlik ve korumasına verilmemesidir.
    Ayrıca, ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalar olduğundan, evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi, evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğu kabul edilir.
    Davacı kadının, dava konusu ziynet eşyalarının evi terk ederken zorla elinden alındığını, götürülmesine engel olduğunu, evde kaldığını ispat etmek zorundadır. Bu doğrultuda dosyada dinlenen ve birbirini teyit eden tanık beyanlarına göre davacı kadının evi terk ettiği sırada davalı ile tartıştıklarını, davalının davacının ailesini çağırdığını, davacıyı alıp götürmelerini söylediğini, kayınvalidenin de evden hiçbir eşya ile müşterek çocuğu vermeyeceklerini söylemesi üzerine davacının üzerindeki kıyafeti ile evden ayrıldığını, bir daha eve dönmediğini, altınların davalı tarafından satılarak araba alındığını beyan etmeleri karşısında davacı kadının ziynet eşyalarının davalı tarafta kaldığını ispatlamış olduğunun kabulü gerekir.
    Bu durumda, mahkemece; davacı kadına ait ziynet eşyalarının miktar ve değeri belirlendikten sonra taleple bağlı kalınmak koşulu ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine ilişkin hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi