
Esas No: 2015/28010
Karar No: 2018/6338
Karar Tarihi: 12.03.2018
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/28010 Esas 2018/6338 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı işveren bünyesinde hamurkar ve ekmek ustası olarak 01.06.2004 tarihinden itibaren iş akdinin haksız ve hukuka aykırı olarak feshedildiği 11.06.2012 tarihine kadar aralıksız olarak çalıştığını, alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı cevap dilekçesi sunmamış, duruşmadaki beyanında davayı kabul etmediğini ifade etmiştir.
Mahkeme Kararını Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, kanuni süresi içinde taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla mesai alacağı bulunup bulunmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Diğer yandan hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı HMK 240.maddeye göre; (1) Davada taraf olmayan kişiler tanık olarak gösterilebilir. (2) Tanık gösteren taraf, tanık dinletmek istediği vakıayı ve dinlenilmesi istenen tanıkların adı ve soyadı ile tebliğe elverişli adreslerini içeren listeyi mahkemeye sunar. Bu listede gösterilmemiş olan kimseler tanık olarak dinlenemez ve ikinci bir liste verilemez.”
Somut olayda, davalı dosyaya 2.kez tanık listesi sunmuş olup, davacının muvafakati olmamasına rağmen davalının bildirdiği 2. tanık listesindeki tanıklar da dinlenmiş ve buna göre fazla çalışma alacağı konusunda yeniden rapor alınarak hesaplama yapılmıştır. Kanunla da yasaklandığı üzere 2. tanık listesindeki tanık beyanlarına göre yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması hatalıdır. Davalının ilk tanık listesinden sadece eşi ... dinlenmiş olup, bu durumda tarafsız davacı tanık beyanlarına göre yapılan hesaplama doğrultusunda hüküm kurulması dosya içeriğine uygun düşecektir. Bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.