10. Ceza Dairesi 2020/15461 E. , 2021/2692 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme :İNEGÖL 5. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç :Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm :Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-)Suç tarihi itibariyle yürürlükte bulunan TCK"nın 191. maddesinde sanığa isnat edilen suç için temel ceza miktarının "bir yıldan iki yıla kadar hapis cezası" olarak belirlendiği; hükümden sonra yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK"nın 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun"un 24. maddesi ile başlığı ile birlikte yeniden düzenlenmiş olan "Basit Yargılama Usulü" başlıklı 251. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir" şeklindeki düzenlemeye, 7188 sayılı Kanun"un geçici 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan "01/01/2020 tarihi itibarıyla kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz" şeklindeki düzenleme ile sınırlama getirilmiş ise de; Anayasa Mahkemesinin 19/08/2020 tarihli 31218 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli ve 2020/16 esas, 2020/33 karar sayılı iptal kararı ile, "...kovuşturma evresine geçilmiş..." ibaresinin, aynı bentte yer alan "... basit yargılama usulü..." yönünden Anayasa"ya aykırı bulunarak iptaline karar verilmesi sebebiyle kovuşturma evresine geçilmiş olan ve basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden 7188 sayılı Kanun"un 5. maddesinin 1-d bendinde yer alan düzenlemenin iptal edildiği anlaşıldığından; Anayasa Mahkemesi kararlarının geriye yürümesi mümkün olmayıp, Ceza Muhakemesi Kanunu"nda yapılan değişiklerin ise derhal uygulanması gerekmekle birlikte, basit yargılama usulü uygulanan olaylarda CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasına göre; "mahkûmiyet kararı verildiği takdirde sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir" şeklindeki düzenleme karşısında, Anayasa Mahkemesi"nin anılan iptal kararının neticeleri itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğunun ve CMK"nın 251. maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemenin sanık lehine sonuç doğurabilecek nitelikte olduğunun anlaşılması karşısında, TCK"nın 7. maddesi ile CMK"nın 251. maddesi hükümleri gözetilmek suretiyle sanık lehine olan uygulamanın belirlenerek yerine getirilmesi ve gereği için dosyanın, "Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kabule göre de;
2-) Bozmaya uyularak, sanık hakkında, İnegöl 5.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 15.12.2017 tarihli, 2017/267 esas ve 2017/494 sayılı kararı ile sanığın eyleminin “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğu gerekçesiyle 6545 sayılı yasa ile değişik 5320 sayılı yasanın geçici 7/2 maddesi gereğince Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesindeki koşullar aranmaksızın TCK 191. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bu durum karşısında sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının da 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine tabi olmadığı, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/4. maddesinde yer alan düzenlemede belirtilen "tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması veya uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması" hallerinde verilen mahkumiyet hükmü nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilebileceği gözetilmeden sanık hakkında İnegöl 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.06.2019 tarih, 2019/99 esas ve 2019/494 sayılı kararı ile basit yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünü ihbar kabul ederek hükmün açıklanmasına karar verilmesi,
3-)Sanık hakkında suç tarihinde ve öncesinde hakkında uyuşturucu madde kullanma suçundan verilmiş tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin bir karar bulunup bulunmadığının UYAP sisteminden sorgulandığı belirtilmiş ise de; hukuki denetime olanak verecek şekilde UYAP kayıtlarının dosya içerisine konulması, gerektiğinde Cumhuriyet Başsavcılığı ve denetimli serbestlik şube müdürlüğünden tüm tedavi ve denetim dosyaları sorulup belirlendikten sonra;
a)Sanık bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı yapılan kovuşturma aşamasında hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlemiş ise; 6545 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlal nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz" hükmü uyarınca, ikinci suçtan açılan bu davanın kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca "davanın düşmesine" ve tedavi ve/veya denetimli serbestlik kararı veren ilgili mahkemeye ihbarda bulunulmasına karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması,
4-)5271 sayılı CMK"nın 307/2. maddesi hükmü gereğince, Yargıtay (Kapatılan) 20. Ceza Dairesi"nin 02.05.2017 tarih, 2015/6293 esas ve 2017/2795 karar sayılı bozma ilamı sonrası sanığa bozmaya karşı diyeceklerinin sorulması için duruşma gününü bildiren davetiye tebliğ edildikten ya da sanık dinlendikten sonra hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, sanık hakkında 07.06.2017 tarihinde çıkarılan duruşma davetiyesinin tebliğine ilişkin tebligat parçasının aslı veya onaylı örneğinin denetime imkan verecek şekilde dosya içinde bulunması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 24.02.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.